Ercan PETEK

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Erbaa Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Anahtar Kelimeler: İran, Kazak, Oğuz, Türkmen, Farsça.

Giriş

İran, çeşitli Türk topluluklarına ev sahipliği yapması sebebiyle Türkoloji araştırmaları açısından son derece zengin verilere sahiptir. Türkiye’den sonra bünyesinde en fazla Türk nüfusu barındıran coğrafyada Oğuz grubuna mensup pek çok ağız konuşulmaktadır. Nitekim çalışmaların tarihi çok eskiye gitmemekle birlikte buradaki Oğuzlar ve Oğuzların dili üzerine bir dizi çalışma gerçekleştirilmiştir. Güney Azerbaycan Türkçesi, Kaşkay Türkçesi, Halaç Türkçesi gibi ağızlar üzerine yapılmış çalışmalar bunun açık örneğidir. Büyük bir Türk nüfusun yaşadığı İran’da Kıpçak boyuna mensup tek topluluk Kazaklardır. İran’da eğitim dilinin Farsça olması sebebiyle diğer dil grupları üzerinde oluşturduğu baskının en somut örneği Kazaklar ve diğer Türk topluluklarının ana dilde eğitim alamamalarıdır. Dil temaslarının yoğun olarak yaşandığı söz konusu bölgede Kazaklar dışında Kaşkaylar, Türkmenler ve daha başka gruplar da bulunmaktadır ve araştırmaya konu olan Kazakların dili üzerinde bunların da etkisinden söz etmek gerekir. İran’ın Gülistan eyaletinin diğer Oğuz gruplarıyla kesişen bir noktada bulunması, Türkoloji açısından farklı malzemeleri ilgililere sunmaktadır. Ancak Kazakçanın İran’da resmî dil olmayışı sebebiyle standart bir edebî dil etrafında bütünleşmekten uzak oluşu, ağız araştırmacıları için de önemli malzemeler sunmaktadır. Kazakça, eğitim dili olmadığı için ağız özelliklerinin muhafazasında önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu zenginliğin ortaya çıkış sebepleri aynı zamanda Kazakçanın resmî dil olan Farsça karşısında tutunamayıp bazı bölgelerde Kazakça açısından dil ölümüyle sonuçlanan bir sürecin de tetikleyicisi durumundadır. Bu bakımdan genel olarak İran’da konuşulan Kazakça ve Kazak halk edebiyatı ürünleri ivedilikle derlenip araştırılması gereken bir durumdadır. Çünkü Kazaklar son derece zengin bir sözlü edebiyat kültürüne sahiptirler. Bununla birlikte Kazakistan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına kavuşmasıyla 1990’lı yılların başında dış memleketlerde yaşayan Kazaklar, Kazakistan’a dönmeye başlamışlardır. İran’dan gelen Kazaklar yoğun olarak Türkistan eyaletine bağlı Dastan, Dostık, Atameken, Savle köylerinde yaşamaktadırlar. “Göçmenler Kazakistan’ın bütün bölgelerinde yaşamakla birlikte büyük bir bölümü Türkistan eyaletindedir. Bu, yaklaşık olarak Kazakistan’da yaşayan göçmenlerin %26’sına tekabül etmektedir. Türkistan eyaletinden sonra en fazla göçmen nüfusun bulunduğu ikinci yer Mangışlak eyaletidir ve bu da Kazakistan’daki bütün göçmenlerin %13’üne tekabül etmektedir”[1] . Tarihî açıdan bakıldığında da buradaki etnik unsurların (Kazak, Kırgız, Türkmen vb.) yerleşiminde Mangışlak önemli bir yere sahiptir.

“Tarihî kaynaklar XII. yüzyıldan sonra Kazakistan’ın batısında Oğuz nüfusunun bulunmadığı yönünde bilgiler verse de özellikle XV ve XVI. yüzyıllarda bu bölgede ömür süren Kazak jırav ve akınlarının dilinde Oğuzca unsurlar olduğu görülmektedir. XX. yüzyılın başında Mangışlak bölgesine gezi düzenleyen Richard Karuts isimli bir gezgin de bu bölgede yaşayan iki Türkmen boyuyla karşılaştığını ifade etmiştir” (Petek, 2018):

“Günümüzde Türkmenler, genişliği on ile yirmi verst olan kıyı kesimde yaşamaktadırlar. Yaşadıkları bu alan kuzeyde Fort Aleksandr’a (Mangışlak’ın yönetim merkezi olan Aleksandr Kalesi) kadar uzanmaktadır” (Karuts, 2016).

“Buradaki Türkmenler İgdir ve Abdal adında iki farklı boya aittir. Bu boy adları eski savaş liderlerinin ya da kutsal saydıkları kişilerin adlarından gelmektedir” (Karuts, 2016).

Buradan anlaşılmaktadır ki XX. yüzyılın başına kadar Kazakistan’ın batı bölgesinde Oğuzlar ömür sürmüşlerdir.

Sovyetler döneminin baskıcı politikaları 1926-1935 yılları arasında Kazakları çeşitli ülkelere göç etmeye zorlamıştır. Kazakların günümüzde Kazakistan dışında Özbekistan, Çin, Rusya, Türkmenistan, Moğolistan, Kırgızistan, Türkiye, Afganistan ve İran gibi ülkelerde varlıklarını sürdürdükleri bilinmektedir. İran’daki Kazakların büyük bir bölümünü Mangışlak tarafından göç eden Kazaklar oluşturmaktadır. 1929-1933 yılları arasında İran Kazakları Mangışlak üzerinden Türkmenistan’a, buradan da İran’ın kuzey sınırındaki Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Gomişan şehrine göçmüşlerdir. Günümüzde ise İran’ın Gülistan eyaletine bağlı Gorgan, Gümbet-i Kavs ve Bender Türkmen şehirlerinde yaşamaktadırlar. İran Kazaklarının Türkistan eyaletine gelmesi, 15 Nisan 1993 tarihinde Kazakistan Cumhuriyeti Başkanı’nın “Göç Kotası ve İran İslam Cumhuriyetinden ve Diğer Memleketlerden Göçen Vatandaşlarımızın Göç İşlerinin Düzenlenmesi Yönündeki İşlemler” başlıklı kararnameye imza atmasıyla bağlantılıdır. Bu konu hakkında İslam Jemeney “Göçme-Konma ve Uyum Sağlama Meseleleri” isimli makalesinde “Elbaşı, İran memleketine gerçekleştirdiği 29 Kasım 1992 tarihli ilk resmî ziyaretinde İran Kazakları temsilcileriyle görüştü. Elbaşının bu ziyaretindeki anlaşmanın neticesinde 1995 yılının sonbaharında İran Kazaklarının ana vatana dönmeleri yolundaki ilk göçün temeli atılmış oldu” der (Jemeney, 2012). İşte bu dönemde İran’dan gelen ilk Kazak göçmen grubu Güney Kazakistan (Türkistan) eyaletine yerleştirildi. “İran’ın Gorgan ve Bender Türkmen şehirlerinden dönen 1686 kişinin 950’si Türkistan eyaletinin Sarıağaş, Şardara, Sayram, Kazıgurt, Türkistan vd. bölgeleri ile Çimkent ve Kentav şehirlerine yerleştirilmiştir” (Kalşabaeva, 2018).

Gelenek ve göreneklerin korunması konusunda da İran Kazaklarıyla yerli Kazaklar arasında farklar vardır. Her ne kadar ana vatanlarına dönmüşlerse de dil ve kültür olarak geçen yüzyılın başında ayrılmış oldukları soydaşlarından farklı özellikler taşımaktadırlar. Bu bakımdan dilleri ve kültürleri iki farklı ülkede (Sovyetler Birliği ve İran) iki farklı dil (Rusça ve Farsça) ve iki baskın kültürün (Rus ve Fars) etkisi altında yaşamak durumunda kalmışlardır. Bu farklılaşmanın onların ana vatanlarına entegrasyon süreçlerini de etkilediği görülmektedir. Bu bakımdan dil ve kültürleri üzerine yapılacak çalışmaların dil ve folklor olmak üzere sosyal bilimlerin farklı alanları için önemli malzemeler sunacağı da açıktır.

İran Kazakları Üzerine Yapılan Çalışmalar

İran Kazakları üzerine yapılan çalışmalar sınırlıdır ve Türkiye’de bu konu üzerine hiç çalışma yapılmamış olmakla birlikte Kazakistan’da İran Kazakları tarafından kaleme alınan sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır.

Bu çalışmalardan en önemlisi kendisi de bir İran Kazağı olan İslam Jemeney tarafından hazırlanan ve 2007 yılında Almatı’da yayımlanan İran Kazakları (Tınıs-Tirşiligi, Salt-Destüri) isimli çalışmadır. Bu eserin giriş bölümünde İran Kazaklarının tarihi üzerinde durulmuştur. İ. Jemeney, Afganistan Kazaklarına da değindiği çalışmasında İran Kazaklarının gelenek görenekleri hakkında bilgiler vermiş; düğünler, dünür olma, betaşar (duvak açma) sırasında söylenen yırlardan örnekler; Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı, Nevruz Bayramı’nın karşılanması ve uğurlanması gibi konulara değinmiş; İran’da yetişen bazı Kazak akınlarına ait yırları derlemiş ve çalışmasının son bölümünde İran Kazakları arasından yetişen değerli şahsiyetlerin tanıtımına yer vermiştir.

İslam Jemeney’in ikinci çalışması 2012 yılında Almatı’da yayımlanan İran Jane İrandagı Kazaktar isimli eseridir. Giriş bölümünde İran’da yaşayan Kazaklar’ın İran’ın hangi bölgelerinde bulundukları hakkında genel bilgiler veren Jemeney; devam eden bölümlerde bağımsızlık ve dış memleketlerde yaşayan Kazaklar, İran Kazaklarının gelenek görenekleri, İran’a göç tarihleri gibi konulara değinmiştir. Sözlü edebiyat ürünleri ile ilgili örneklerin de bulunduğu çalışmanın önemli bir eksikliği, kaynak kişilerin belirtilmemiş olmasıdır.

İslam Jemeney tarafından kaleme alınan eserler, İran Kazakları üzerine yapılmış özgün çalışmalar olmaları nedeniyle önemlidir. Ancak bu çalışmalar ağız araştırmalarının ve halk biliminin modern araştırma yöntemlerinin uygulandığı çalışmalar olmadığı için Türkolojiye beklenen katkıyı sağlayamamıştır.

2018 yılında B. Kalşabayeva ve G. Dadabayeva tarafından kaleme alınan “Türkistan Oblısındağı Oralmandar: Konıs Avdaruv, Ornalasuvındağı Maseleler” başlıklı makalede Türkistan eyaletindeki göçmenlerin hangi yıllar aralığında nerelerden geldikleri ve Türkistan eyaletinin hangi bölgelerinde yoğun olarak yaşadıkları ile ilgili bilgiler verilmektedir. Bu makalede İran’dan gelen Kazaklar hakkında sayısal verilere ulaşmak mümkündür.

Bunların dışında genel ağ kaynaklı yazılarda da İran Kazakları hakkında kısıtlı bazı bilgiler yer almaktadır. Abdulvahap Kara, kişisel genel ağ sitesinde Kazakistan dışında dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan Kazaklardan söz ettiği “Alemdegi Kazaktar, Olar Kim, Kalay Ömür Süredi?” başlıklı yazısında İran Kazaklarına da yer vermiş; İran Kazaklarının hangi yıllar aralığında İran’a göç ettikleri ve İran’ın hangi bölgelerinde yaşadıkları ile ilgili bilgiler vermiştir[2] .

Yine qamshy.kz isimli genel ağ sitesinde İslam Jemeney’in “İran Kazaktarı” başlıklı bir makalesi bulunmaktadır. İran Kazaklarının geleneklerinden söz edilen bu kısa yazıda bazı fotoğraflara da yer verilmiştir[3] .

“Kazakistan Tarihi” isimli genel ağ sitesinde yüksek lisans öğrencisi G. Djambavlova tarafından yazılan ve İran Kazaklarını da içeren “Oralmandardın Tarihiy Ortağa Beyimdelüvi” başlıklı yazıda Kazakistan dışında yaşayan, Kazakistan’dan göçen ve Kazakistan’a geri dönen Kazakların sayısal verilerine değinilmiş, geri dönüşlerin sebepleri üzerinde durulmuş ve uyum süreçleri hakkında bilgiler verilmiştir[4] .

1. Kazak Ağızları Üzerine Yapılan Çalışmalar

Kazakistan’da Kazak ağızları üzerine bazı çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalardan en önemlisi Kazak ağızlarının söz varlığını içeren ve 2005 yılında Almatı’da yayımlanan Kazak Tilinin Aymaktık Sözdigi isimli sözlüktür. Bu sözlükte 22.000 madde başı bulunmaktadır. Madde başlarından hemen sonra parantez içinde ilgili kelimenin hangi bölgeden alındığını belirten kısaltmalara yer verilmiştir. Az sayıda olmakla birlikte İran Kazaklarının dilinden derlenen kelimeler de İr. kısaltması ile gösterilmiştir.

Kazak ağızları üzerine yapılmış bir diğer çalışma 1986 yılında E. Nurmagambetov tarafından Kazak Govorlarının Grammatikası adıyla kaleme alınmıştır. Kitap iki temel bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Kazak dili ağızlarının temel gramerlik özellikleri ve gramer yapılarının kuruluşu üzerinde durulmuştur. İsimler, fiiller, söz dizimi gibi konulara yer verilmiştir. İkinci bölüm ise Kazak Türkçesinin doğu ağzı, Kazak Türkçesinin batı ağzı, Kazak Türkçesinin güney ağzı, Kazak Türkçesinin merkez-kuzey ağzı olmak üzere dört alt başlıktan oluşmaktadır. Bu bölümde ilgili ağızların bazı temel fonetik ve morfolojik özellikleri verildikten sonra bu özelliklerin ilgili ağız bölgesinin alt bölümlerinin hepsine ortak olan ve sadece iki üç bölgesine ortak olan özellikler için de ayrı başlıklar açılmıştır. “Kazak Türkçesinin Doğu Ağzı” başlığı altında Çin ve Moğolistan Kazaklarının ağızlarına özgü özelliklere; “Kazak Türkçesinin Güney Ağzı” başlığı altında ise Türkmenistan’da yaşayan Kazakların ağızlarına özgü özelliklere yer verilirken İran Kazakları ağzına ait fonetik ve morfolojik özelliklere yer verilmemiştir.

Kazak ağızları üzerine yapılmış bir diğer çalışma da 2008 yılında S. Omarbekov tarafından Kazaktın Avızeki Tilindegi Jergilikti Erekşelikter adıyla kaleme alınmıştır. Bu kitap, yalnızca Batı Kazakistan ağızlarını konu edinen bir çalışmadır. Kitap, üç temel bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm “Fonetik Özellikler”; ikinci bölüm “Leksik Özellikler”; üçüncü bölüm ise “Gramerlik Özellikler” başlığını taşımaktadır. İran’a göç eden ve İran’dan dönüş yapan Kazakların Mangışlak bölgesinde de ömür sürdüğü bilinmektedir. Mangışlak, Batı Kazakistan eyaletine bağlı bir şehirdir. Ancak Batı Kazakistan ağızları üzerine yazılan bu kitapta da İran Kazaklarının ağzına ait dil bilgisel ve dil bilimsel veriler bulunmamaktadır. İkinci bölümde Türk dillerinden ve Rusçadan Batı Kazakistan ağızlara giren kelimelere yer verilmiş ancak Farsçadan giren sözlere yer verilmemiştir.

2. İran Kazaklarının Söz Varlığı

Bu bölümde zikredilen çalışmaların İran Kazaklarının ağzı ve sözlü kültürü üzerine modern dil bilimin ölçütleriyle hazırlanmış özgün ve müstakil çalışmalar olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak Kazak Tilinin Aymaktık Sözdigi isimli Kazak ağızları sözlüğü, İran Kazaklarının söz varlığı üzerine fikir sahibi olabilmemiz açısından önemli bir yere sahiptir.

Biz bu çalışmamızda Kazak Tilinin Aymaktık Sözdigi isimli eserde “İr.” kısaltmasıyla kayda geçen İran Kazaklarının söz varlığı üzerinde duracağız.

A

aba (Afg.; İr.) yensiz kaftan

aban (İr.) qaraşa?

abattaw (Afg.; İr.) 1. toplamak 2. düzenlemek 3. Temizlemek

abıştaw (Afg.; İr.) toplamak

ağa1 (... Afg.; İr.) baba

ağeke (Afg.; İr.) kayınbirader

ağiyma 3. (Afg.; İr.) beyaz renkli değerli kumaş

ayapa (Afg.; İr.) abla, kendinden büyük kız

ayğabaq (Afg.; İr.) ayçiçeği

ayla (Afg.; İr.) aile, aile reisi

aywan 3. Evin açık olarak inşa edilen giriş kısmı

ayırğın (Afg.; İr.) avutmak[5]

ayış (Afg.; İr.) (gübre ile) güçlendirilmiş toprak

aqzon 2. (Afg.; İr.) beyaz renkli değerli kumaş, kızların elbise diktiği kumaş

aq köylek2 (... Afg.; İr. ...) buğday kabuğu

aq qutı (Afg.; İr.) demir tabak

aqpiya (... Afg.; İr.) aralıksız (sürekli) ekilen yer

aq pormiy 2 (Afg.; İr.) tam ve iyi pişmiş mısır

aqsüp (... Afg.; İr.) beyaz pamuklu kumaş

aqsüyek (Afg.; İr.) futbol gibi, topu elle atarak oynanan oyun

aq terek 2. (Afg. İr.) kavağın beyazımsı yapraklısı

aqırap (Afg.; İr.) ekim ayı

aqırşaq (Afg.; İr.) ahir zaman

ala maqpal (Afg.; İr.) elde dokunan çok değerli kumaş

albanuw (Afg.; İr.) küçük taneli vişne

aldawış (Afg.; İr.) yalancı, sözünde durmayan

alçek (Afg.; İr.) büyüklüğü erik kadar olan bir meyve türü

alşiy (Afg.; İr.) dünür (karşılıklı kız alıp vermek kaydıyla)

alırça (Afg.; İr.) ayakkabı fırçası

aŋlaw 2. (Afg.; İr.) anlamak, sezmek, farketmek

apaqız (Afg.; İr.) genç kız, buluğa ermiş kız

arda baspaq (Afg.; İr.) bir yaşındaki buzağı

asıq bäziy (Afg.; İr.) aşık oyunu

atqı (Afg.; İr.) atkı

atışzat (Afg.; İr.) soba, ocak

açar1 (Afg.; İr.) bir salata türü

açar2 (Afg.; İr.) anahtar

aşnap (Afg.; İr.) bir çeşit sandık

aşıq-maşıq (... Afg.; İr.) kapı menteşesi

aşına 2. (... Afg.; İr.) tanıdık kişi

ayaqşı2 // järdemşi (Afg.; İr.) koyun kuzuladığında yardım eden kişi, kiralık işçi

Ä

äbiyke (Afg.; İr.) bir tür şeker

äk1 (... Afg.; İr.) beyaz çamur

äkküw2 (Afg.; İr.) ekmek

älle-älle (Afg.; İr.) bebek avutmak için söylenen söz

älwöläng // täppäziy (Afg.; İr.) iki taraftaki tahtaya oturarak oynanan urgan çekme oyunu

ämata // ämdayı (Afg.; İr.) dede (anne tarafı)

ämäje // ämmama (Afg.; İr.) nine (anne tarafı)

ämüw (Afg.; İr.) ağabeyin çocuğu (yeğen)

äŋgelek (... Afg.; İr.) erken olgunlaşan küçük sarı kavun

äŋgur (Afg.; İr.) üzümün genel adı

äteşkir (... Afg.; İr. ...) maşa

ätläs maqpal (Afg.; İr.) kadifeye benzer değerli kumaş türleri

ätişqutı // ätişzat (Afg.; İr.) maşa

äftä (Afg.; İr.) hafta

B

Badam2 (Afg.; İr.) ceviz

baytese (... Afg.; İr.) ağaç kesmeye yarayan nacak benzeri bir alet

bayınjan (Afg.; İr.) patlıcan

balaxana (Afg.; İr.) balkonu olan iki katlı ev

balaxanalı üy (Afg.; İr.) balkonu olan apartman

balmiyz (Afg.; İr.) uzun bir patlıcan türü

basma (Afg.; İr.) bir çeşit çaydanlık

bäjärüw (Afg.; İr.) gerçekleştirmek, yerine getirmek

bäyäbir (Afg.; İr.) itibarsız

bäk2 (Afg.; İr.) torba, el çantası

bäŋgi1 (Afg.; İr.) devamlı olarak uyuşturucu maddeler kullanan kimse, madde bağımlısı

bämbäziy (Afg.; İr.) oyun adı

bäs1 (Afg.; İr.) torba, el çantası

begana (Afg.; İr.) başka boya mensup, akraba olmayan

beymalal 2 (... Afg.; İr.) endişeye mahal olmadan

beysawat (Afg.; İr.) cahil

beywa (Afg.; İr.) dul kadın

bel (... Afg.; İr.) kürek

beldik1 (... Afg.; İr. ...) evin tepesine konulan kalın ağaç

bende (Afg.; İr.) tutuklu

bendexana (Afg.; İr.) hapishane

beşpent // aq beşpent (... Afg.; İr.) dik yakalı, yünsüz, uzunluğu dize kadar olan astarlı giyim

G

gazniz (Afg.; İr.) maydanoz

gardanban (Afg.; İr.) hamam

gardenpeş (Afg.; İr.) atkı

gäzzäp (Afg.; İr.) 1. imansız 2. iki yüzlü fena adam

gändäna (Afg.; İr.) bir tür kabak

gäşnök (Afg., İr.) dereotu

gerdü (Afg.; İr.) ceviz

gilos (Afg.; İr.) vişne

gozaran (Afg.; İr.) hayat sürmek, geçinmek

golmu (Afg.; İr.) toka

gorxana // qabirstan (Afg.; İr.) mezar

gügirt şöp (Afg.; İr.) kibrit çöpü

güldan (Afg.; İr.) çiçek yetiştirme kabı

güney (Afg.; İr.) güney

güpilew // güpildew (Afg.; İr.) rüzgârın esmesi

giläs // giles (... Afg.; İr.) vişne

gilze (Afg.; İr.) çömçe, kepçe

girät (Afg.; İr.) termometre

D

Dayra2 (Afg.; İr. ...) nehrin genel adı

dayray (Afg.; İr.) deniz

dayı (... Afg.; İr.) dayı

daqqa (Afg.; İr.) dakika

dalan2 (Afg.; İr.) girişteki oda

damıldaw (Afg.; İr.) dinlenmek

damılla (Afg.; İr.) medrese hocası

daraq (... Afg.; İr.) çok yüksek ağaç

darbadar boluw (Afg.; İr.) 1. zorlanmak, zorluk görmek 2. (İr.) habersiz kalmak

darwaza (... Afg.; İr.) dış kapı

däydilenüw (Afg.; İr.) maksatsız, gayesiz dolaşmak

däliz (... Afg.; İr.) giriş, hol, sofa

däm palaw (Afg.; İr.) bir tür pilav

därejelew (Afg.; İr.) saygı göstermek, hürmet etmek

däreşe (Afg.; İr.) pencere

därsexan (Afg.; İr.) sofra

därwaza (Afg.; İr.) dış kapı

däsäwilde (Afg.; İr.) başlangıçta, ilkin, evvel

däs oramal (Afg.; İr.) yüz havlusu

dästpeş (Afg.; İr.) eldiven

däwir2 (Afg.; İr.) kadar

däş (Afg.; İr.) geniş bozkır

däş jer (Afg.; İr.) sürülmemiş toprak

däş tawıq (Afg.; İr.) sülün

del2 (Afg.; İr.) ocak ayı

dessür (Afg.; İr.) gelenek, anane

diwal (... Afg.; İr.) duvar

diwana (Afg.; İr.) din yoluna girip manevi dünyaya yönelen kişi

dobbäzi (Afg.; İr.) futbol

dolene (Afg.; İr.) alıç ağacı

dompay (Afg.; İr.) diş fırçası

domsiya (Afg.; İr.) bir pirinç türü

dost (Afg.; İr.) dost, arkadaş

duzah (Afg.; İr.) tuzak

duşman (Afg.; İr.) düşman

düdetüw (Afg.; İr.) tüttürmek

düniyadan keşüw (Afg.; İr.) dünyadan geçmek, ölmek

dür3 3. (Afg.; İr.) akın, yırcı

dürbey (Afg.; İr.) dürbün

dürmän (Afg.; İr.) kursaktaki çocuk

dür şayır (Afg.; İr.) alaylı ozan

dütetüw (Afg.; İr.) tüttürmek

dıbıs (Afg.; İr.) ses

E

emir (Afg.; İr.) ömür

ene2 (Afg.; İr.) işte

ependi (Afg.; İr.) saf, iyi kalpli

erteşe buzaq (Afg.; İr.) erken doğan buzağı

erteşi (Afg.; İr.) erken doğan kuzu

etekti köylek (Afg.; İr.) etek

ehlas (Afg.; İr.) iyi niyet, samimiyet

eşek (... Afg.; İr.) eşek

J

jaba (... Afg.; İr.) küçük yılkı

jayma4 1. (Afg.; İr.) ete katılan hamur

jayma nan1 4. (Afg.; İr.) yağ katmadan kazana yapıştırılan ekmek

jaqı 4. (Afg.; İr.) yapağı

jamaldat2 2. (Afg.; İr.) atın boğazının şişip ağrıması

jamnaq (Afg.; İr.) bir çeşit havlu

jampoz2 (Afg.; İr.) bilgili, söz ustası kişi

jarğaq2 3. (Afg.; İr.) nasıbay koyulan kutu, kap

jarlı biyday (Afg.; İr.) temizlenmemiş buğday

jaruw2 (Afg.; İr.) kapmak, ısırmak

jawlıq1 4. (Afg.; İr.) kırmızı renk dışında gelinlerin, kadınların taktığı başörtüsü

jäŋgü (Afg.; İr.) bilezik

jäwzä (Afg.; İr.) mayıs ayı

jäwriş // jäwris (Afg.; İr.) süpürge

jegde baw (Afg.; İr.) düğme dikilecek deliğin yerine kullanılan ilik

jeyde (... Afg.; İr.) gömlek

jer üy (Afg.; İr.) tek katlı ev

juwa2 (... Afg.; İr.) soğan

juqa kewiş (Afg.; İr.) mest

jumırıq muş (Afg.; İr.) yumruk

jülip (Afg.; İr.) bir tür su kanalı, arık

jığıtuw (Afg.; İr.) yıkmak

jılan balıq (Afg.; İr.) yenmeyen bir balık türü

jıltır mata (Afg.; İr.) dansçılar için dikilen kıyafetlerin kumaşı

jırmaq (Afg.; İr.) bir tür bot

Z

zaman (Afg.; İr.) zaman, vakit

zambır (Afg.; İr.) yabani arı

zardalı 2. (Afg.; İr.) kayısı, kuru kayısı

zäyt (Afg.; İr.) kör, âmâ

zäk1 (... Afg.; İr.) nem, nemli

zämestan (Afg.; İr.) kış

zärip (Afg.; İr.) sakat

zulfirani (Afg.; İr.) tişört

zurfaran (Afg.; İr.) kadın (üst) iç çamaşırı

zın2 (Afg. İr.) kuyu

İy

iyakşal (Afg.; İr.) buzdolabı

iylan qıluw (Afg.; İr.) haber vermek

iytbalıq (Afg.; İr.) küçük cins tatlı su balığı

iyule (Afg.; İr.) kapı menteşesi

K

kaka (Afg.; İr.) 1. baba 2. Enişte

kampani (Afg.; İr.) halıfleks

kampol (Afg.; İr.) battaniye

kaşaşi (Afg.; İr.) bir tür halı

käbutar (Afg.; İr.) güvercin

käd (Afg.; İr.) mantar

kälkin (Afg.; İr.) bir çeşit pencere

kärgär (Afg.; İr.) bekçi

kärnäy (Afg.; İr.) semaver bacası

kätän (Afg.; İr.) kalın, parlak kumaş

kätär bändä (Afg.; İr.) kadın kemeri

käwi (Afg.; İr.) uzun biçimde yetişen bir lahana türü

kedeyşi (Afg.; İr.) dilenci

keler belbew // kemer belbew (Afg.; İr.) erkek kemeri

kenep 2. (Afg.; İr.) 50-60 kg hacme sahip bir tür kap

keneş (Afg.; İr.) takke

kenje (... Afg.; İr.) erken doğan kuzu

kep1 (Afg.; İr.) valiz

kepe1 3. (Afg.; İr.) kulübe

kepeş (... Afg.; İr.) takke, başlık

kepsen (Afg.; İr.) tahıl olgunlaşmaya başladığında ilk gelen kişiye verilen pay

kermen kawın (Afg.; İr.) şifa niyetine yenen kavun

kesek 1. (Afg.; İr.) kerpiç

ketekxana (Afg.; İr.) tavuk kümesi

kewiş 2. (Afg.; İr.) ayakkabının genel adı 3. (Afg.; İr.) lastik ayakkabı 4. (Afg.; İr.) topuklu ayakkabı

keşüw3 (... Afg.; İr.) geçmek. Sağat ekiden bolsa bes daqqa (minut) keşti “Saat ikiyi beş geçiyor”

kibrit (Afg.; İr.) kibrit

kilä (Afg.; İr.) muz

kip (Afg.; İr.) en küçük çanta çeşidi

közenek1 (... Afg.; İr.) küçük tahta kâse

köz qarağı (Afg.; İr.) göz bebeği

kök burış (Afg.; İr.) tatlı yeşil biber

kökturıbi (Afg.; İr.) bir turp türü

kölbew (Afg.; İr.) büyümek, yaşlanmak

köpek (Afg.; İr.) it

köpşik1 2. (Afg.; İr.) küçük minder

körpeşe 2. (Afg.; İr.) büyük yorgan

kösin (Afg.; İr.) 1. bir kabak çeşidi 2. bir soğan çeşidi

küze1 3. (Afg.; İr.) kiremit. Küzemen jabılğan tamdar äli de turıptı eken dä “Kiremitle kapatılan çatılar hâlâ duruyormuş ya”

kuzey (Afg.; İr.) kuzey

küyik külşe (Afg.; İr.) kurabiye

küme1 2. (Afg.; İr.) büyük kulübe

kümüt (Afg.; İr.) elbise dolabı

küre 2. (Afg.; İr.) bir yaşını doldurmuş eşek

kire ber (Afg.; İr.) sofa

kiripmiş (Afg.; İr.) kerpiç

kişälä (Afg.; İr.) patates

Q

qabuli palaw (Afg.; İr.) bir çeşit pilav

qabırtqa (... Afg.; İr.) kaburga

qabırşaq1 (Afg.; İr.) kontrplak, tahta

qadim (Afg.; İr.) eski

qazaq (Afg.; İr.) yünden dokunan kazak

qazan3 (Afg.; İr.) 1. kazan 2. Tabak

qayme (Afg.; İr.) çatı

qaytuw (Afg.; İr.) gelmek, dönmek

qal (Afg.; İr.) dinî unvan 1. Kerbela’yı ziyeret edenlere verilen dinî unvan 2. Juma molla – Kabil’deki merkez camiinde 13 yıl aralıksız Cuma Namazı kılan kişiye verilen dinî unvan

qalandar1 (Afg.; İr.) nakliyatçı, yük taşıyıcı

qalandar3 (Afg.; İr.) uysal, sessiz

qalantar (Afg.; İr.) köy muhtarı

qalem şayır (Afg.; İr.) mektepli ozan

qamır2 (... Afg.; İr.) ete koyulan hamur

qapalaw2 (Afg.; İr.) kapanmak

qapıluw 3. (Afg.; İr.) gecikmek

qaraquyrıq (Afg.; İr.) çok pahalı bir pirinç çeşidi

qara may2 (Afg.; İr.) ayçiçek yağı, bitkisel yağ

qaramasa (... Afg.; İr.) kara sinek

qaraturşek (Afg.; İr.) kavunun kaynatılıp un karıştırıldıktan sonra kurutulmasıyla yapılan bir yemek çeşidi

qaratis (Afg.; İr.) beş yaşındaki deve

qarşın1 2. (Afg.; İr.) halıdan dokunmuş heybe

qarışuw (Afg.; İr.) kız alıp vererek başka bir halkla karışmak

qasqa tis 1. (... Afg.; İr.) beş yaşındaki deve

qatıq 2. (... Afg.; İr.) yoğurt

qawıs2 (Afg.; İr.) kasım ayı

qaşaqaş (Afg.; İr.) kaçak

qaşaqpır (Afg.; İr.) kaçakçı

qaşar2 (Afg.; İr.) iki yaşındaki dişi sığır

qodereŋ (Afg.; İr.) yabani buğday

qoqpaw (Afg.; İr.) korkmamak

qol2 (Afg.; İr.) turp

qolaralıq (Afg.; İr.) kül tablası

qolbastıq (Afg.; İr.) komutan

qol zambır (Afg.; İr.) bal arısı

qol ilgek (Afg.; İr.) kıyafet üzerindeki nakış

qonşı (Afg.; İr.) komşu

qormal (Afg.; İr.) bekçi

qorşın (Afg.; İr.) heybe

qoşlaw (Afg.; İr.) hoşlanmak, beğenmek, sevmek

quvırma (Afg.; İr.) et kavurması

quwırmaş 2. (Afg.; İr.) buğday ve mısırın kavrulmasıyla yapılan bir yemek çeşidi

qudağay (... Afg.; İr.) kadın dünür

qulaq4 (... Afg.; İr.) pamuk kozasının pamuk bulunan her bir kısmı

qulak11 (Afg.; İr.) bir tür mantı

qumır3 2. (Afg.; İr.) büyük testi

qutı şalbar (Afg.; İr.) takım elbise

qızıl biyday (Afg.; İr.) bir buğday türü

qızıl jalaŋaş (Afg.; İr.) elbisesiz, çıplak

qızıl turıbı (Afg.; İr.) bir turp türü

qızıl tut (Afg.; İr.) çilek

qıral (Afg.; İr.) padişah

qırıqqabat (Afg.; İr.) bir lahana türü

L

laqat / läkät (Afg.; İr.) gerdanlık, kolye

livan (Afg.; İr.) bardak

lüle (Afg.; İr.) soba bacası

M

mağzaman (Afg.; İr.) Arıstanbab’ın soyundan gelenlere verilen ad

mağzı källä (Afg.; İr.) beyin

maylaw (Afg.; İr.) yağ koymak

maylıq2 1. (Afg.; İr.) yağlık, peşkir

maqış (Afg.; İr.) bekçi

maldar (Afg.; İr.) 1. çoban 2. hayvan ticareti yapan kişi

malta2 (Afg.; İr.) portakal

mamaday (Afg.; İr.) büyük, yaşlanmış

mantu (Afg.; İr.) mantı

maŋğıl (Afg.; İr.) 1. kova 2. bardak 3. üstüne köz koymaya yarayan kap

maŋlay (... Afg.; İr.) alın

marmişan (Afg.; İr.) tilkiden biraz daha küçük ehlileştirilmiş bir hayvan türü

mäjäwir (Afg.; İr.) kahverengi

mäjme (Afg.; İr.) bir çeşit tabak

märd (Afg.; İr.) 1. tereyağı 2. margarin

meywa (Afg.; İr.) meyve

meyiz (Afg.; İr.) alçak masa

meke köje (Afg.; İr.) mısırdan yapılan bir çeşit yemek

memme (Afg.; İr.) pınar

merketsağana (Afg.; İr.) türbe

mehr (İr.) kazan

monto (Afg.; İr.) pelerin

mordäd (İr.) ağustos ayı

morja2 (... Afg.; İr.) soba bacası

muz (Afg.; İr.) muz

murappa (Afg.; İr.) reçel

mustacağ etüw // mustajab (Afg.; İr.) kabul etmek

müki jügeri (Afg.; İr.) mısır

müşqap (Afg.; İr.) tabak

müşläw (Afg.; İr.) hazırlamak

mıq (... Afg.; İr.) mıh, iri çivi

N

nazar bende (Afg.; İr.) esir, tutsak, tutuklu

nayza laqtıruw (Afg.; İr.) ip cambazının ip üzerinde oynaması

naşqop (Afg.; İr.) şeker tabağı

näqoş (Afg.; İr.) razı olmayan

nämärt (Afg.; İr.) iki yüzlü, sözüne güvenilmez (kişi)

nänä (Afg.; İr.) nane

näf (Afg.; İr.) gaz yağı

nähan (Afg.; İr.) balığın genel adı

nedurıs (Afg.; İr.) yanlış, doğru olmayan

nimşa (Afg.; İr.) erkeklerin ve kadınların giydiği yensiz gömlek

nuşänbä (Afg.; İr.) emzik

O

oğan (Afg.; İr.) kartal

oynaw (Afg.; İr.) gezmek, sefere çıkmak

oqınuw (Afg.; İr.) saymak, hesaplamak

oramal3 (Afg.; İr.) kızıl başörtüsü, sadece kızların kullandığı başörtü

orılmağan jer (Afg.; İr.) sürülmeden kalan toprak

otaşkür // ätäşkir (Afg.; İr.) maşa

Ö

ökşem kewiş (Afg.; İr.) bir çeşit ayakkabı

öŋirşek (Afg.; İr.) kıymetli taşlardan oluşan bir gerdanlık türü

örik (Afg.; İr.) kuru kayısı

ösimdiktiŋ aqbası // balıqköz (Afg.; İr.) yabani ot

öten (Afg.; İr.) vatan

P

pazarlaw (Afg.; İr.) ticaret yapmak

payre (Afg.; İr.) bekçi

paywan jiyde (Afg.; İr.) iri iğde

paywan tut (Afg.; İr.) beyaz renkli dut

paxta (... Afg.; İr.) pamuk

paşa (Afg.; İr.) sivrisinek

paya 1. (... Afg.; İr.) buğday, darı vb. toplandıktan sonra kalan artıklar, sap vb. 3. (... Afg.; İr.) pamuk, buğday sapı

päk (Afg.; İr.) küçük taşları özel olarak hazırlanan deliklere parmakla vurup sokmak kaydıyla oynanan oyun

pändevono (Afg.; İr.) karpuz

pänjärä pärdäsi (Afg.; İr.) perde

pänjere (Afg.; İr.) tabak

pänjüwäy (Afg.; İr.) çatal

päster (Afg.; İr.) yazılı olmayan kurallara (âdet, gelenek görenek vb.) karşı çıkanlarla mücadele eden hukuk organları çalışanları

pättäk / päştän (Afg.; İr.) yabani güvercin

pätir (... Afg.; İr.) ince ekmek

päşexana (Afg.; İr.) sineklerden korunmak için ince kumaştan yapılan sineklik, cibinlik

päşimşi (Afg.; İr.) yük toplayan kişi

piyran köylek (Afg.; İr.) yensiz gömlek

pora-pora (Afg.; İr.) çeşit çeşit, her türlü

posta (Afg.; İr.) arkaya dayanmak için istifade edilen küçük yastık

postın (... Afg.; İr.) deriden yapılan ve sıcak tutan iç kıyafet

poştu (Afg.; İr.) yastık

pöstek (Afg.; İr.) alta sermek için kullanılan koyun derisi

puwdır (Afg.; İr.) çamaşır yıkamada kullanılan soda

puş (Afg.; İr.) kuş tüyü yastık

purtıqal (Afg.; İr.) portakal

püläk (Afg.; İr.) çukur bir yere para koyularak oynanan oyun

pışıq2 (... Afg.; İr.) kedi

piste2 2. (Afg.; İr.) dağda yetişen ağaç ve meyvesi

R

raqam-raqam (Afg.; İr.) yavaş yavaş, sakin sakin

rapiyda // räpiyda (Afg.; İr.) tandırda ekmek pişirirken kullanılan eldivene benzer pamuklu ve yuvarlak biçimli kumaş

ränçin (Afg.; İr.) şimşek

ränçin kämin (Afg.; İr.) yeşil renk

rozğar (Afg.; İr.) 1. hayat, yaşam 2. gündelik yaşam için gerekli olan para

ruw-soyat (Afg.; İr.) soyadı

S

sabasuw (Afg.; İr.) savaşmak

sadaqa quran (Afg.; İr.) vefat eden kişi için verilen yemekte okunan kuran

sazdaw1 (Afg.; İr.) tamir etmek, düzeltmek

saz kelüw (Afg.; İr.) denk düşmek, yeri gelmek

saqa tut (Afg.; İr.) karadutun bir türü

salamäleykum qıluw (Afg.; İr.) selamlaşmak

Salı2 2. (Afg.; İr.) pirinç sapı

Salım2 (Afg.; İr.) hamurun inceltilip üzerine et koyulmasıyla yapılan bir yemek türü

samar 3. (... Afg.; İr.) leğen

sarapşı (Afg.; İr.) döviz bürosunda çalışan kişi

sartegelek (Afg.; İr.) küçük bir kavun türü

satımaw (Afg.; İr.) satmamak

saf qıluw (Afg.; İr.) tesviye etmek

säbet (Afg.; İr.) ağ çantası

säbzi (Afg.; İr.) sebze

säd (Afg.; İr.) küçük arık

säk (Afg.; İr.) çok büyük bir çanta çeşidi

sändip 2. (Afg.; İr.) ince ipek kumaş

säniye (Afg.; İr.) saniye

sätil 2. (... Afg.; İr.) bir çeşit kova

sediyka şalbar (Afg.; İr.) takım elbise

serbez (Afg.; İr.) asker

seske (Afg.; İr.) kuşluk vakti

seslenüw (Afg.; İr.) bağırmak, öfkelenmek

sıyır (Afg.; İr.) sarımsak

sobıq1 1. (... Afg.; İr.) mısırın taneli baş kısmı

sonday-aq şaştabaq (Afg.; İr.) saça takılan değerli süs eşyası

sonçalı (Afg.; İr.) o kadar, onca, öyle

soŋırağ (Afg.; İr.) sonra

soraw1 (... Afg.; İr.) istemek

soson (Afg.; İr.) sonra

sowbet qılmaq (Afg.; İr.) sohbet etmek

suwal (Afg.; İr.) soru

suwalğış (Afg.; İr.) misafirhanelerde, otellerde su ihtiyacını karşılayan kişi

suwuğ (Afg.; İr.) soğuk

supı1 (... Afg.; İr.) sofu

surpa (Afg.; İr.) çorba

sudiger (... Afg.; İr.) sürülmüş yer

süz (Afg.; İr.) söz

süzbe palaw (Afg.; İr.) bir pilav çeşidi

süzüw3 (Afg.; İr.) giymek?

Sümelek2 2. (Afg.; İr.) dinî bayramları karşılarken buğdayın uzun süre kaynatılmasıyla yapılan yemek türü

süt burış 2. (Afg.; İr.) pirincin sütle pişirilmesiyle yapılan bir yemek türü

sütin (Afg.; İr.) taşıyıcı kolon

süçjik burış (Afg.; İr.) dolmalık biber

sızuw2 (... Afg.; İr.) yazmak

sımkepkir (Afg.; İr.) süzgeç

sirke belbew (Afg.; İr.) gümüş kemer

T

tağara (... Afg.; İr.) içinde çamaşır yıkanan kap

taza2 (Afg.; İr. ...) taze

tayqar (... Afg.; İr.) iki yaşındaki eşek

taylaw (Afg.; İr.) bırakmak, atmak

taqsım qıluw (Afg.; İr.) bölüştürmek

tam1 (Afg.; İr.) elle dökülen kerpiçten yapılan ev

tam ağaşı (Afg.; İr.) evin tepesine (çatısına) konulan ağaç, mertek

tam kepe (Afg.; İr.) yerin kazılmasıyla yapılan ev

tana1 (İr. ...) altı aydan bir yaşa kadarki inek yavrusu, düve

tannur (Afg.; İr.) tandırda pişirilen ekmek

tapa1 (Afg.; İr. ...) içinde ekmek pişirilen kap, tava

tap-tamız (Afg.; İr.) tertemiz

tarbız (Afg.; İr.) karpuz

tarom (Afg.; İr.) kokulu pirincin en iyi cinsi

tastıŋ päresindey (Afg.; İr.) hamarat, işinin ehli

tawtaylaq 2. (Afg.; İr.) zürafa

taxıt (Afg.; İr.) minber

täben (Afg.; İr.) tavada pişirilen ekmek türü

täjit qıluw (Afg.; İr.) saygı göstermek, hürmet etmek

täktäk (Afg.; İr.) yabani buğday

tärä (Afg.; İr.) bir çeşit salatalık

telpek 3. (Afg.; İr.) kulaklı şapka

teŋge oyın (Afg.; İr.) düz duvara bozuk para atılarak oynanan oyun

torkekpir (Afg.; İr.) süzgü

tormata (Afg.; İr.) gazlı bez

toton (Afg.; İr.) tütün

tört közi toqsan tüsüw (Afg.; İr.) özlemek

tufan (Afg.; İr.) rüzgâr

turıp (... Afg.; İr.) şalgam

tutberüw (Afg.; İr.) tutmak, tutuvermek

tüz jar (Afg.; İr.) tüccar

tüymeli tiyrahap (Afg.; İr.) önlük

türikpen saxıra jeli (Afg.; İr.) bir rüzgâr türü

tımıra (Afg.; İr.) sonbahar

U

uzınmurın (Afg.; İr.) mersin balığı

urpaq1 2. (... Afg.; İr.) kepek

Ü

üzben 2. (Afg.; İr.) hamur, ete koyulan hamur

üzben qamır (Afg.; İr.) ete koyulan hamur

üzbew2 (Afg.; İr.) meyve vermemek

üzeŋgi (Afg.; İr.) merdiven

üş aylıq biyday (Afg.; İr.) bir buğday çeşidi

X

xakem (Afg.; İr.) vali, idareci, yönetici

xaqiykät (Afg.; İr.) hakikat

xalif (Afg.; İr.) sahabe

xamet (Afg.; İr.) saray

xana (Afg.; İr.) 1. ev 2. Oda

xasaqa tut (Afg.; İr.) karadutun bir türü

xaseke jiyde (Afg.; İr.) küçük bir iğde türü

xatın xabar (Afg.; İr.) yalan haber, dedikodu

xäd (Afg.; İr.) aralık ayı

xerap qılmaq (Afg.; İr.) yok etmek

xole (Afg.; İr.) havlu

xop dew / xoptaw (Afg.; İr.) uygun görmek, kabul etmek

xordäd (Afg.; İr.) haziran ayı

xuwd (Afg.; İr.) şubat ayı

H

hazne (Afg.; İr.) hazine

halta (Afg.; İr.) çanta

Ç

çarq (Afg.; İr.) 1. doğu 2. el arabası 3. Tekerlek

çäläw (Afg.; İr.) pilav

çira // çıra (Afg.; İr.) çıra

Ş

şaparqat (Afg.; İr.) bir tür divan

şapıldaq kewiş (Afg.; İr.) terlik

şaştabaq (Afg.; İr.) saça takılan değerli süs eşyası

şälep-şälep (Afg.; İr.) şöyle böyle

şer2 (Afg.; İr.) dut, kırmızı renkli bir dut türü

şolpı 1. (... Afg.; İr.) süzgeç, kevgir

şorba (Afg.; İr.) çorba

şot2 2. (Afg.; İr.) ağaç kesme aleti

şuğıldaw (Afg.; İr.) gürültü yapmak

şüyşe1 (Afg.; İr.) cam şişe

şüyşe2 (Afg.; İr.) mumluk, cam şamdan

şükrät (Afg.; İr.) bir şeker çeşidi

şüşik (Afg.; İr.) 1. bir şeker çeşidi 2. lezzetli yemekler için kullanılan söz

şırt qaraŋğı (Afg.; İr.) kapkaranlık

şırşayı (Afg.; İr.) beyazımsı kırmızı

şibit (Afg.; İr.) dereotu

şikirä2 (Afg.; İr.) küçük oğlak

şirew (Afg.; İr.) dolmak

I

ızalanuw // ıza boluw (Afg.; İr.) özlemek

ıqpıl (... Afg.; İr.) etki, tesir

ıs / ıssı (Afg.; İr.) sıcak

İ

ilägän (Afg.; İr.) 1. el yıkama leğeni 2. yayvan kâse 3. semaver altına koyulan tepsi

ildirik1 (Afg.; İr.) 1. kapı mandalı 2. kulp

ildirik2 (Afg.; İr.) düğme

iŋkäl (... Afg.; İr. ...) ete koyulan hamur

iŋkäl jazğış (Afg.; İr.) ekmek yayma tahtası

Ya

yaqanqap (Afg.; İr.) erkeklerin giydiği, uzunluğu dizi geçen, kaftana benzer gömlek

3. İran Kazak Ağzının Söz Varlığı Üzerine Tespitler ve Değerlendirmeler

Kazak dilinin ağızlar sözlüğünde İr. kısaltmasıyla kayda geçen ve Kazak Kiril alfabesine göre alfabetik sırayla listelediğimiz kelimeler üzerine şu değerlendirmeleri yapabiliriz:

İran’a göç eden Kazakların dilinde Oğuzca kökenli kelimelere rastlanmaktadır. Bunda İran’ın Gülistan eyaletinde yaşayan yoğun Türkmen nüfusunun etkisi olabileceği gibi İran Kazaklarının çıkış noktası olan ve bir zamanlar Kırgızlar ile Türkmenlere ev sahipliği yapan Mangışlak bölgesinin de payı olabilir. Nitekim bugün Batı Kazakistan eyaletine bağlı Mangışlak bölgesinde yaşayan Kazakların dilinde de Oğuzca unsurlara rastlanmaktadır. S. Omarbekov’un Kazaktın Avızeki Tilindegi Jergilikti Erekşelikter adlı eserinde Oğuzca kökenli gramer yapıları ve söz varlığı dikkat çekicidir. Bu unsurlar, sözlü Kazak edebiyatının eserleri olan 15-18. yüzyıllar arasında yaşamış Batı Kazakistanlı akınların dilinde de görülür. R. Karuts, Mangışlaktaki Türkmen ve Kırgızlar adlı eserinde bölge tarihindeki Türkmen varlığını delilleleriyle ortaya koymuştur. Bu durumda ortaya bir soru/sorun çıkmaktadır: Bugün İran Kazaklarının dilinde karşılaşılan Oğuzca unsurlar, Gülistan eyaletindeki Türkmen nüfusla olan etkileşimden mi kaynaklanmaktadır yoksa İran’a Mangışlak’tan göç eden Kazaklar bu unsurları Mangışlak’ta tarihî bağları olan Türkmenlerin dilinden etkilenme neticesinde mi almışlardır? Hatta İran’a Afganistan üzerinden göç eden Kazakların dili, Afganistan’ın kuzeyindeki Özbek ve Türkmen varlığından ne kadar etkilenmiştir? Bu soruların cevabını vermek şimdilik güçtür. Biz bugün İran Kazak ağzında kullanılan ve Oğuzlar tarafından tercih edilen kelimeleri şöyle bir tablo ile gösterebiliriz:

İran’ın resmî dili ve İran’daki tek eğitim dili Farsçadır. Kazaklar ana dillerinde eğitim olanağı bulamadıkları için Kazakça sadece Kazaklar arasında konuşulmaktadır. Dolayısıyla Fars kültürü baskın bir kültür olduğu için buradaki Kazakların dilini etkilemekte; çağdaş Kazak Türkçesinde Türkçe kökenli olan bazı kelimelerin dahi yerini İran Kazaklarının ağzında Farsça kökenli kelimelerin aldığı görülmektedir. İran Kazaklarının dilindeki Farsça kökenli kelimelerin oranı bir hayli fazladır. Bunu bir tablo ile şöyle örneklendirebiliriz:

Genel Türkçe /ç/ sesinin Kazak Türkçesinde /ş/ ile, genel Türkçe /ş/ sesinin ise Kazak Türkçesinde /s/ ile karşılandığı bilinmektedir. “Türk dilinin ilk yazılı metinlerinden itibaren asli /ç/ sesinin varlığı bilinmektedir. ç > ş değişiminin ilk örneklerine sınırlı sayıda olmakla birlikte Divânu Lugati’t-Türk’te rastlanmaktadır. Yani yazılı metinlerden tespit edilebildiği kadarıyla bu değişimin tarihi 11. yüzyıla kadar gitmektedir” (Petek, 2020). Modern Kazak Türkçesinde /ş/ ile kayda geçmesi gereken bazı sözlerde asli /ç/ sesinin korunduğu sınırlı sayıda örnekler de vardır. İran Kazaklarının dilindeki Türkçe kökenli kelimelerde ve eklerde modern Kazak Türkçesinde olduğu gibi ç > ş değişimi gözlenebilir: “aqırşaq, aldawış, ayaqşı / järdemşi, gügirt şöp, erteşe buzaq, erteşi, kedeyşi, keş-, köpşik, körpeşe, qabırşaq, qaşaqaş, qaşaqpır” vb. Ancak Türkçe kökenli “sonçalı” kelimesinde bu değişim görülmez.

“Böyle bir değişim çağdaş Kazakçada alıntı kelimelerde görünmez ancak eski zamanda giren alıntılarda böyle bir değişim söz konusudur” (Adilov, 2018). İran Kazaklarının diline Farsçadan geçmiş olan ve “buzdolabı” anlamına gelen “iyakşal” kelimesinde bu değişim görülür. Ancak “çadıra, çarq, çäläw” ve “çira/çıra” kelimelerinde böyle bir değişim söz konusu değildir.

Türkçe kökenli kelimelerde “Bazı özel durumlar -aykırılışma- neticesinde ortaya çıkmış olmakla birlikte ş > s değişiminin ilk örneklerine de Divânu Lugati’t-Türk’te rastlıyoruz” (Petek, 2020). İran Kazakları ağzında hem Türkçe kökenli kelimelerde hem de alıntı kelimelerde ş ~ s değişimi çağdaş Kazak Türkçesine göre çok azdır. Bunun tek örneği “jäwriş // jäwris” kelimesidir; bu kelimenin de hem /ş/li hem de /s/li varyantı mevcuttur. Türkçe kökenli “qarış-, qonşı, eşek, pışık” örneklerinde de bu değişim görülmez. /ş/ sesinin korunduğu alıntı kelimeler arasında “atışzat, aşına, äteşkir, ätişqutı // ätişzat, gardenpeş, gäşnök, dür şayır, kişälä, marmişan, nuşänbä” vb. gösterilebilir.

İran Kazakları ağzındaki gerek Türkçe kökenli kelimelerde gerekse alıntı kelimelerde modern Kazak Türkçesinde olduğu gibi -bazı istisnalar dışında- ç ~ ş ve ş ~ s değişimlerinin kurallı ve düzenli bir şekilde görülmemesinin sebebi söz konusu kelimelerin dile geç bir dönemde girmesidir.

Arapça ve Farsçadan alınan kelimelerde kelime başı /x-/ sesi modern Kazak Türkçesinde ya /q-/ sesi ile karşılanır ya da düşer. Bazen de eğer ilk hecede /a/ ünlüsü var ise kelime başı /x-/ sesi düşer ve /a/ sesi yerini /ä/ sesine bırakır. Kelime içi ve sonunda da /x/ sesi yerini /q/ sesine bırakır. Ancak İran Kazaklarının dilinde bu değişiklikler görülmez. Bununla birlikte modern Kazak Türkçesinin söz varlığında olmayıp İran Kazak ağzında kullanılan, kelime başı /x-/ sesi ile başlayan başka kelimeler de mevcuttur: xalif, xamet, xerap qılmaq, xole vb.

Edebî Kazak Türkçesinde Arapçadan alınan ve bünyesinde /f/ sesi barındıran kelimelerde bu ses /p/ye dönüşür. Ancak İran Kazaklarının dilinde bir örnekte bu değişim görülmez: äftä (Sarıbayev, 2005).


Dil bilimin önemli konularından biri de anlam bilim başlığı altında ele alınan anlam değişmeleridir. Yaklaşık yüz yıldır ayrı bir coğrafyada konuşma dili olarak kullanılan İran Kazak ağzında bazı kelimelerin anlamlarının standart Kazak Türkçesinden farklı olduğu tespit edilmiştir:

Çağdaş Kazak Türkçesinde bazı yapım ekleri ile isim çekim eklerinin ünsüz uyumuna bağlı olarak birden çok fonetik varyantının olduğu bilinmektedir. Benzeşmenin gerçekleşebilmesi için gerekli olan koşullar aşağıda bir tablo ile gösterilmiştir. Ancak edebî Kazak Türkçesinde benzeşmeye uğrayıp İran Kazak ağzında bu değişimin görülmediği örnekler de vardır:


Alıntı kelimelerde ön seste ünlü türemesi Orhun Yazıtları’ndan itibaren tarihî ve çağdaş Türk lehçelerinde görülen fonetik bir hadisedir. Kazak Türkçesi ağızlarında l-, r- harfleriyle başlayan kelimelerin (lay, laq, layıq, las, ray, raqmet, razı, ras, ret) başında bir ünlü türemesiyle karşılaşılır (ılay, ılaq, ılayıq, ılas, ıraqmet, ırazı, ıras, iret). Kazak Türkçesinin İran ağzında da bunun bir örneğine rastlanmıştır: legen > ilägän.

Türkçenin sondan eklemeli bir dil olduğu bilinmektedir. Türkçede yokluk ve olumsuzluk anlamı –sIz/-sUz ekleriyle yapılır. Ancak İran Kazaklarının dilinde az sayıda olmakla birlikte bu anlam, Farsçanın ön ekleriyle kurulmuştur. Çağdaş Kazak Türkçesinde de (Kazak Türkçesinin fonetik kaidelerine uymuş olmakla birlikte) bî- ön ekiyle türetilen kelimeler vardır. İran Kazaklarının dilinde ise bî- ön ekinin yanında na- ön ekinin kullanıldığı da görülür:

bäyäbir (Afg.; İr.) itibarsız (Sarıbayev, 2005), krş. Kzk. T.de abıroysız (Januzakov, 2008)

begana (Afg.; İr.) başka boya mensup, akraba olmayan (Sarıbayev, 2005), krş. Kzk. T.de beytanıs (Januzakov, 2008)

beymalal 2. (... Afg.; İr.) endişeye mahal olmadan (Sarıbayev, 2005), krş. Kzk. T.de alaŋsız (Januzakov 2008)

näqoş (Afg.; İr.) razı olmayan (Sarıbayev, 2005)

nämärt (Afg.; İr.) ikiyüzlü, sözüne güvenilmez (kişi) (Sarıbayev, 2005), krş. Kzk. T.de wädesiz (Januzakov, 2008)

nedurıs (Afg.; İr.) yanlış, doğru değil (Sarıbayev, 2005), krş. Kzk. T.de qate, durıs emes (Januzakov, 2008)

beysawat (Afg.; İr.) cahil (Sarıbayev, 2005), krş. Kzk T.de nadan (Januzakov, 2008) vb.

Farsçanın tesiriyle İran Kazak ağzında ünlü yuvarlaklaşması ve daralmasının görüldüğü örnekler de vardır:

soson (Afg.; İr.) sonra (Sarıbayev, 2005), krş. Kzk. T.de sosın (Koç, 2003)

toton (Afg.; İr.) tütün (Sarıbayev, 2005), krş. Kzk. T.de tütin (Januzakov, 2008)

süz (Afg.; İr.) söz (Sarıbayev, 2005), krş. Kzk. T.de söz (Januzakov, 2008)

supı1 (... Afg.; İr.) sofu (Sarıbayev, 2005), krş. Kzk. T.de sopı (Januzakov, 2008)

surpa (Afg.; İr.) çorba (Sarıbayev, 2005), krş. Kzk. T.de sorpa (Januzakov, 2008)

Sonuç

1. Kazak Türkçesi Kıpçak Türk grubu lehçelerinden biridir. Ancak İran Kazaklarının dilinde Oğuzca/Oğuzlar tarafından tercih edilen unsurlarla da karşılaşılır. Bugün İran’da yaşayan Kazaklar, yaklaşık yüz yıl önce Kazakistan’ın Batı Kazakistan eyaletine bağlı olan Mangışlak üzerinden Türkmenistan ve Afganistan’a, oradan da İran sınırları içerisinde yer alan Gülistan eyaletine göçmüşlerdir. Tarihî kaynaklar 20. yüzyılın başına kadar Mangışlak’ta bir Oğuz varlığından söz etmektedirler. Kazakların göç yolları üzerindeki Afganistan’ın kuzeyinde de Türkmen varlığı bilinmektedir. Ayrıca bugün varlıklarını sürdürdükleri Gülistan eyaletinde de bir milyona yakın Türkmenin yaşadığı bilinmektedir. Dolayısıyla İran Kazaklarının dilinde söz konusu Oğuzca unsurlarla karşılaşılmasının sebebi, Türkmenlerle sürekli olarak iletişim hâlinde olmalarıdır.

2. Türklerin Farslarla olan ilişkileri genel olarak Türklerin İslamiyet’i kabulüyle başlayıp günümüze kadar devam etmiştir. Bu ilişkiler neticesinde iki kültür birbirinden etkilenip Türkçe ile Farsça arasında kelime alışverişi olmuştur. Kazak edebî dilinde de Kazak Türkçesinin fonetik kaidelerine göre alınmış Farsça kelimeler bulunmaktadır. Ancak bulundukları coğrafya itibarıyla resmî dilin ve eğitim dilinin Farsça olması sebebiyle Farsça kelimelerin oranı İran Kazaklarının dilinde daha fazladır ve edebî dilin fonetik kaidelerinin kurallı ve düzenli bir biçimde işlemediği, kelimelerin Farsça aslına uygun bir şekilde kullanıldığı tespit edilmiştir. İran Kazaklarının dilinde meyve, sebze, kıyafet, hayvan, ay isimleri vb. Farsça kökenli olduğu görülmektedir.

3. Çalışma, sözlük maddeleriyle sınırlı olduğundan cümle yapısıyla ilgili hüküm vermek zordur. Bu nedenle kelime alışverişi dışında İran Kazaklarının dilinin Farsçadan ne derece etkilendiğini kestirmek güçtür. İran Kazak ağzı/(ağızları?) üzerine derleme çalışmaları yapılmalı ve Farsçanın etkisi araştırılmalıdır. Ancak Türkçenin yapısında olmayan ve olumsuzluk/ yokluk bildiren Farsça ön eklerin İran Kazakları tarafından kullanıldığı örnekler vardır. Ayrıca yine Farsçanın tesiriyle bazı kelimelerde yuvarlaklaşmalar söz konusudur, bazı kelimelerin de telaffuzları Türkçedekinden farklı olmalıdır ki sözlük maddesi olarak farklı bir biçimde kayda geçtiği görülmüştür: soson “sonra”, toton “tütün”, süz “söz”, supı “sofu”, surpa “çorba” vb.

4. Edebî Kazak dilinde –bazı istisnalar dışında- kurallı ve düzenli olan alıntı kelimelerdeki ç ~ ş, ş ~ s, x/h ~ q/ä/Ø, f ~ p değişimlerinin İran Kazaklarının dilinde kurallı ve düzenli olmamasının sebebi, alıntıların geç döneme ait olmasıdır. Bu değişimlerin Türkçe kökenli kelimelerde kurallı ve düzenli olmamasının sebebi ise İran Kazak ağzının Oğuzcadan etkilenmiş olmasıdır. Burada “çorba” anlamına gelen ve İran Kazakları ağzında iki varyantı olan şorba ve surpa kelimeleri üzerinde durmak gerekir. Kronolojik olarak Kazak edebî dilinde önce ş > s, daha sonra ç > ş değişimi olmuştur. İran Kazakları Mangışlak’tan yola çıktıklarında –bazı istisnalar dışında- bu değişim tamamlanmıştı. Dolayısıyla İran Kazakları “surpa”yı Kazakistan’dan getirmişler, “çorba”yı İran’a geldikten sonra “şorba” yapmışlardır.

5. İran Kazaklarının dilindeki bazı kelimelerde ise anlam değişmesi göze çarpar. Bunun sebebi bir asra yakın bir süredir İran Kazaklarının ana vatanları olan bugünkü Kazakistan Cumhuriyeti’nden uzakta yaşıyor olmalarıdır.

6. Genel olarak Türkçe kökenli kelimelerde Kazak edebî dilinin gramer kaidelerinin (benzeşme vb.) düzenli bir şekilde işlememesinin sebebi, Oğuzcanın İran Kazak ağzına etkisi olarak açıklanabilir. Oğuzca derken de bunu “Türkmence” ile sınırlandırmak daha doğru olur. Çünkü hem alıntı kelimelerde hem de Türkçe kökenli kelimelerde Türkmencenin etkisi görülür: xop dew / xoptaw “tamam demek, uygun görmek” (“xop” kelimesi Farsça kökenli olmakla birlikte Türkmenler tarafından “tamam” anlamıyla kullanılır, Kazakçada bu anlamda “jaraydı, maqul, boladı” kelimeleri vardır); ıssı “sıcak” (Türkçe kökenli “ıssı” kelimesi Türkmencede sıcak anlamında kullanılır; Kazakçada sıcak anlamında kullanılan kelime “ıstıq”tır ancak İran Kazaklarının dilinde Türkmencede olduğu gibi kullanılır).

Kısaltmalar

Afg.: Afganistan

İr.: İran

krş.: karşılaştırınız

Kzk.: Kazak

T.: Türkçe

Kaynakça

Adilov, M. (2018). Kazak Türkçesindeki alıntı kelimelerin Kazakçalaşması. Yeni Türkiye, 99, 549-554.

Akdoğan, Y. (1999). Azerbaycan Türkçesinden Türkiye Türkçesine büyük sözlük. Beşir Yayınevi.

Hamzayeva, M. Y. (1962). Slovar’ Turkmenskogo yazıka. İzdatel’stvo Akademii Nauk Turkmenskoy SSR.

Januzakov, T. (2008). Kazak tilinin tüsindirme sözdigi. Dayk-Press.

Jemeney, İ. (2007). İran Kazaktarı (tınıs-tirşiligi, salt-destüri). Zerde.

Jemeney, İ. (2012). İran Jane İrandagı Kazaktar. Düniyejüzi Kazaktarı Kavımdastığı.

Kalşabayeva, B. K., ve Dadabayeva G. R. (2018). Türkistan oblısındağı oralmandar: konıs avdaruv, ornalasuvındağı maseleler. El-Farabi Üniversitesi Habarşı Dergisi, 4 (91), 151-159.

Koç, K. (2003). Kazak Türkçesi Türkiye Türkçesi sözlüğü. Akçağ.

Nurmagambetov, E. (1986). Kazak govorlarının grammatikası. Gılım.

Omarbekov, S. (2008). Kazaktın avızeki tilindegi jergilikti erekşelikter. Pavlodar.

Petek, E. (2018). 15-18. yüzyıl Nogay-Kazak jırav ve akınlarının dili (giriş-inceleme-metinler-sözlük) [yayımlanmamış doktora tezi]. Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Petek, E. (2020). Kara Sözler’in 1907 tarihli yazmasında Türkçe kökenli kelimelerin fonetiği. Doğumunun 175. yılı anısına uluslararası Abay Kunanbayulı sempozyumu bildiriler kitabı, 423-435.

Sarıbayev, Ş. Ş. (2005). Kazak tilinin aymaktık sözdigi. Arıs.

Türk Dil Kurumu. (2011). Türkçe sözlük (11. baskı).

https://e-history.kz/kz/contents/view/2094 erişim tarihi: 09.07.2023

https://qamshy.kz/article/2563-islam-zhemeney-iran-qazaqtary erişim tarihi: 09.07.2023

https://www.abdulvahapkara.com/world-kazakh/ erişim tarihi: 09.07.2023

Makalenin Künyesi: Petek, E. (2023). İran Kazakları ve İran Kazak ağzının söz varlığı. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, 56, 33-70.

Kaynaklar

  1. https://e-history.kz/kz/contents/view/2094 erişim tarihi: 08.11.2019
  2. https://www.abdulvahapkara.com/world-kazakh/ erişim tarihi: 07.11.2019
  3. https://qamshy.kz/article/2563-islam-zhemeney-iran-qazaqtary erişim tarihi: 07.11.2019
  4. https://e-history.kz/kz/contents/view/2094 erişim tarihi: 07.11.2019
  5. Kelime sonundaki –ğın eki, 2. tk. şh. emir ekidir. Kelimenin “ayıruw” biçiminde kayda geçirilmesi gerekirdi.

Şekil ve Tablolar