Bir dilin yazılması, kuralların oluşması ve gelişmesinde önemli bir adımdır. Dışarıdan dilin doğal yapısına uygun olmayan ve doğal akışı bozacak müdahaleler olmadığı takdirde oluşan bu kuralların kaydı dil bilgisini oluştururken dil bilgisinin eğitimde kullanılması, dilin ve o dili konuşan ve yazan topluluğun gelişmesinde önemli bir etkendir. Yazı dilinin gelişmesinin hem sebebi hem sonucu olarak gösterilebilecek sözlükler ise yazı dillerinin kelime kadrosudur. Konuşma dili, yazı dilinin konuşulan şeklidir. Yani yazı dilinin günlük kullanımdaki karşılığıdır. Yazı dilinin işlenmişliği ve kurallarının uzun ömürlü olması, yazı dili sözlüğünün kalitesini ve zenginliğini sağlarken aynı zamanda yazı dili standardının oluşmasını da sağlayan, ana dili eğitiminin kalitesini yükselten en önemli amildir. Diğer taraftan sözlükler, hem millete ait değer unsurlarını barındıran ve yaşatan hem de her alandaki soyut ve somut bilgi üretimi ve ona bağlı gelişmeleri yansıtan bütün kelimelerin barındığı bir hazine gibidir. Bu tespit, bağımsız olmayan Doğu Türkistan Türklüğü için tam karşılığını bulmuş bir ifadedir. Yazı dili sözlüğü ve yazı dilinin kurallarını oluşturan dil bilgisi çalışmaları, 11. asırda verilmiş Divanu Lügati’t-Türk gibi bir eserin yazıldığı coğrafya için çok geri kalmış ve yetersiz olsa da coğrafyada yaşayan insanları birleştirmesi ve millî bir ruh vermesi açısından varlığı önem arz eder.
Geçen asra kadar aynı alfabe ile varlığını sürdüren ve iki yazı dili kullanarak en doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine anlaşabilen Türk topluluklarının bugün gelişen bütün teknoloji ve imkânlara rağmen anlaşmada büyük sıkıntılar yaşaması, yirminin üzerine çıkan yazı dili ile izah edilebilir. Türk yazı dillerinin yirmilere çıkmasının sebebi olarak Sovyetler Birliği’nin Türk toplulukları hakkında takip ettiği dil politikaları yanında Türk topluluklarında yazı dili şuurunun yokluğu, eğitimin yetersizliği ve düzensizliği, okuma yazma oranının düşüklüğü, coğrafyanın genişliği, iletişimin ve önceki yazı dilini yazmada kullanılan alfabenin dili ifadede yetersizliği sayılabilir. Bugünkü yazı dillerinin gelişmemesinde ise Sovyetler Birliği’nin takip ettiği politikalar yani sık alfabe değişikliği, bu alfabelerde sık sık yapılan değişiklikler, işaret ilaveleri veya çıkarmaları ile yazım kurallarının sık sık değiştirilmesi sebep olarak gösterilebilir. Bütün bunların bağımsız olmamak gibi bir sebebe bağlanması uygun bir mazeret gibi görünse de Türkiye Türkçesinin de Batıdaki oturmuş yazı dilleri ile kıyaslandığında çok gerilerde olması, bütün Türk yazı dillerinin Türk dili ve yazı dilinin tarihî derinliği ile ters orantılı şekilde problemlerle karşı karşıya olması bizi başka sebepler aramaya yöneltmelidir.
Tarihî derinlik ile zıt olan bu durum, sık alfabe değiştirmekle ilişkilendirilebileceği gibi kullanılan alfabelerin Türkçeyi ifadede yetersizliği, okuma ve yazma oranının düşüklüğü ile de ilişkilendirilebilir. Göktürkler ve Eski Uygurlar döneminde okullar olmasına (Sertkaya, 2001, s. 37) rağmen bu okulların çağa uygun olarak gelişmemesi ile fazla eser verilmemesi, verilen eserlerin çağın ve gelişmenin gerisinde kalması da ilave edilebilir. Sayılan bu sebeplerin hepsi, ana dili ve yazı dili bilincinin yokluğu ya da eksikliği ile yakından ilgilidir. Ana dili veya yazı dili şuurunun yokluğu ya da eksikliği, dili dış müdahalelere açık hâle getirir. Dile dış müdahaleyi de iki başlık altında değerlendirmek mümkündür. Bunlardan birincisi emperyalist ve güçlü bir devletin her türlü metodu kullanarak dile müdahale etmesidir. Bu müdahale, dil için alfabe belirlemek, bu yolla dilin fonetiğini değiştirmek; gramer kitapları hazırlatıp dilin doğal yapısıyla oynamak ve bu oynanmış dille eğitim yaptırmak suretiyle kendi koyduğu kuralları kalıcı hâle getirip birbirine yakın aynı kültürü paylaşan insanları birbirinden ayırmak, hepsini ayrı ayrı tecrit etmektir. Çarlık Rusyası, Sovyetler Birliği ve Çin hükûmetinin Türk dili ile ilgili uygulamaları buna açık örnektir. Dile müdahalenin ikinci yolu ise baskı ve zorlama olmadan müdahale edilecek dille ilgili doğrudan ve dolaylı çalışmalarla o dili kullananları yönlendirerek müdahale ile yapılacak olanları dilin sahiplerine fark ettirmeden yaptırmaktır. Dünyanın pek çok ülkesindeki üniversitelerde Türk dili, edebiyatı, tarihi ve kültürü ile ilgili yapılan çalışmaların amaçlarını da ikinci başlıkta değerlendirmek mümkündür. Sovyetler Birliği ve Çin’de uygulanan dil politikaları ve yapılan çalışmalarla yönlendirme dikkate alındığında iki başlığın da buralarda tatbik edildiğini belirtmek gerekir.
Esasları misyonerlerin elinde belirlenen Türklük bilimi, Türk diline doğrudan veya dolaylı olarak müdahalenin aracı olarak kullanılmıştır. Türklerin yaşadığı coğrafyada en doğudan en batıya, en kuzeyden en güneye bütün bir alan açık laboratuvar olarak kullanılıp bu coğrafyada yaşayan bütün Türk toplulukları da denek gibi kullanılmıştır. Bu geniş coğrafyada 20. yüzyılın ilk çeyreğinde bağımsızlık mücadelesini kazanan Türkiye Türklüğü emperyalistlerin doğrudan müdahalesine kapalıdır. Fakat dolaylı müdahalenin bütün metotlarına açık bir alan olmuştur. Türkiye dışındaki bütün Türk coğrafyası ve makaleye konu olan Doğu Türkistan Türklüğü de emperyalistlerin acımasız metotlarının uygulamasına maruz kalmıştır.
Emperyalist devletlerin uyguladıkları dil politikaları, genellikle dolaylı dil politikalarının malzemelerini alarak doğrudan dil politikalarında kullanmak şeklinde olmuştur. Aslında Sovyetler Birliği’nin de Çin hükûmetinin de uyguladığı politikalarda 18. yüzyılda Batı’da başlayan Türkoloji çalışmalarında ortaya konulup geliştirilen esasların ve eserlerin genelleştirilip dayatıldığı dikkatlerden kaçmaz. Bu konudaki en açık örnek, Doğu Türkistan Türklüğü için Çin hükûmetinin oluşturduğu alfabedir. Genel Türk dilinin ses bilgisi kurallarının aksine Yeni Uygur Türkçesi alfabesinde “ı” ünlüsü yoktur. Hatta olması gerektiğini savunanların sunduğu bütün delillere (Yeloğlu, 2020, s. 109-110) rağmen olmadığına delil kabul edilen tek şey bir delinin kuyuya taş atması örneği gibidir. Bu delil, 1800’lü yılların sonunda Yakup Han zamanında Doğu Türkistan’a tüccar kılığında gelen ve ana dilinde “ı” ünlüsü olmayan İngiliz istihbarat görevlisi B. Shaw’ın yaptığı derlemenin alfabe için esas alınmasıdır. Onun yaptığı derlemede belirlediği sesler daha sonra Çin hükûmetinin oluşturacağı alfabe için de esas kabul edilir. Ancak çok zaman geçmeden bölgeye gelen ve bölgede hem derleme yapan hem de doktora tezini yazan filolog G. Jarring’in Uygur Türkçesinde “ı” ünlüsünün olduğuna dair tespitleri, derlemeleri, iddiaları ve öne sürdüğü tezleri de kabul görmez (Jarring, 1933, s. 27-28; Yeloğlu, 2020, s. 109-110). Shaw’ın derlemesi ile yaptığı yönlendirme emperyalist Çin hükûmeti için esas kabul edilerek düzenlenen alfabeye “ı” sesi alınmaz. Uygur Türklüğünün buna itiraz hakkı olmayıp Sovyetler Birliği sınırları içinde yaşayan diğer Türk topluluklarının da itiraz hakkı olmamıştır. Ancak Türkiye’deki bilim adamlarının emperyalistlerin bütün savlarını, bu savları kabul ettirmek üzere yazdıkları senaryo ya da hikâyeleri sorgulamadan kabul etmeleri, hatta yaptıkları bütün çalışmaları Batılıların temelini attığı bir sistem üzerine inşa etmeleri anlaşılır değildir. Buna Türk isimlendirmesi dışında dışarıdan yapay olarak yapılan isimlendirmeler de dâhil edilebilir. Doğu Türkistan Türklüğü üzerine yapıştırılan Uygur isimlendirmesi de bu konuya en çarpıcı örnektir (Shirin Akiner’den naklen Öztürk, 1994, s. 1).
Emperyalist devletlerin dil konusundaki tutumlarının nihai hedefi, kendi dillerinin dışındaki bütün dilleri yok etmektir. Ancak bu nihai hedefe ulaşmak için tercih edilen en etkili yol; emperyalist ülkenin uygulamasına konu olan topluluğun parçası olduğu büyük topluluktan tecrit edilmesi, küçük dil adacıklarının oluşturulması, tarihinin kendisine yüklediği sorumluluktan uzaklaştırılması ve tarihle bağının koparılmasıdır. Bunun en etkili yolu, iyi programlanmış bir dil politikası takip etmektir. Bu dil politikası gereği yapay bir yazı dili oluşturulur ve konuşurlara kabul ettirilir.
Bazı yazı dilleri, herhangi bir siyasi erkin müdahalesi veya siyasi kararı olmadan doğal şekilde kendiliğinden oluşurken bazıları yönetim biçimi ne olursa olsun bir devletin tercihi ile oluşmuştur. Bunun dışında Sovyetler Birliği gibi emperyalist ülkelerin emperyal amaçlarını gerçekleştirmek için uyguladığı planın bir parçası olarak dayattığı bir veya birkaç ağzın birleştirilerek oluşturulduğu yazı dilleri de vardır (Şirin User, 2006, s. 129). Bu yazı dilleri, bir ağza dayanmasına rağmen bu ağız genellikle en az kullanılan ya da en farklı olanıdır. Bundan dolayı yazı diline esas olan ağız yapaydır. Bu yapaylığın da halk tarafından benimsenmesinin iki yolu vardır. Bunlardan birisi ciddi bir yazı dili eğitimi, ikincisi ise bu yazı dili ile çok eser verilmesi ve eserlerin okutulması ve devletin bütün birimlerinde yazı dilinin etkin şekilde kullanılmasıdır. Bu yazı dili, yerleşmesi hatta gelişmesi için desteklenir. Okullaşma en üst seviyeye çıkarılır, her seviyedeki yaş grubu için okul kitapları hazırlanır, kurslar düzenlenir. Bu yazı dili konusunda çalışanlar ve çalışmalar teşvik edilir.
Yazı dili, konuşma dili, ağız, yazı dili ile ağızların ilişkisi, yazı dili-sözlük ve ağız-sözlük; devletin eğitim sistemi ile eğitimde ve devletin birimlerinde dilin kullanılması hakkında verilen bu bilgiler; Uygur yazı dili ve Uygur sözlükçülüğü hakkında daha sağlıklı değerlendirme yapılmasının da temel ölçüsüdür. Aslında bu konuda verilecek çok daha ayrıntılı bilgi, konunun çok daha iyi anlaşılmasında etkindir. Ancak ayrıntı, asıl konudan uzaklaştıracağından kısa zamanda bir değerlendirme yapmayı da imkânsız kılar.
Bunlara ilave olarak bütün Türk topluluklarının ve bu toplulukların yetiştirdikleri Türkolog ünvanı taşıyan kişilerin Türkoloji’yi tanımlama ve Türkoloji, yani Türklük bilimi algısını da dikkate almak değerlendirmenin sağlıklı olması açısından önemlidir.
1980’li yıllardan sonra, yapılan bilimsel çalışmalar ve verilen eserlerden hareketle Türkiye’nin Türkoloji’nin merkezi konumuna geldiği sık sık söylenir. Ancak bunu söyleyen kişilerin çoğunun Türkiye dışında yapılan çalışmalara itibar etmesi bu hükmü şüpheli hâle getirir. Çünkü yapılan çalışmalar ya eski harfli metinlerin Latin alfabesi ile yeniden yazılması ya da alfabesini ve dil bilgisi kurallarını emperyalistlerin belirlediği bir yazı dili üzerinde çalışmalar yapılması, Türkiye’nin Türkolojinin merkezi olduğu kanısının biraz abartı olduğunu gösterir. Bu durum, üniversitelerde yapılan lisansüstü tezler için de geçerlidir. Ayrıca bahsedilen hükmü gerçek kabul edenlerin çoğu da Türkiye dışındaki Türkologlardan beslenir. Hâlbuki yabancıların Türklere ait değerleri ele alıp incelemeleri ve değerlendirmelerinde bir amaç ve bu amaca ulaşmak için uyguladıkları yöntemleri, çalışma ilkeleri vardır. Bu durumun göz ardı edilmesi, Türkiye’deki Türkoloji’nin ilkesiz ve amaçsız olduğunu da gösterir. İlke ve amacın olmaması da Türkiye’de Türkologluğu bir memuriyet olmaktan öteye götürmez. Türkiye hakkında yapılan bu kısa değerlendirme, aslında bütün Türk toplulukları ve bu topluluklarda yetişen Türkologların çoğunu da kapsar. Bundan daha vahimi ise yabancı Türkologlara iyi görünmek için onların mantığıyla hareket ederek onlara malzeme vermektir. Öztopçu’nun Uygur adını bir kavim adı olarak vermesi de buna örnek olabilir (1992, s. 11).
Alfabe ve Yeni Uygur Yazı Dili Hakkında
Sözlükler hakkındaki değerlendirmeye geçmeden önce bugün kullanılan Uygur adının nasıl ortaya çıktığı ve coğrafyanın kısaca değerlendirilmesi, Uygur sözlükçülüğünü değerlendirmeye de katkı sağlayacaktır. Çünkü 1921 yılında Taşkent’te alınan bir karardan önce Gansu eyaletinde yaşayan Sarı Uygurlar dışında hiç kimsenin kendini Uygur diye tanımlamadığını (Yıldırım, 2019, s. 541) vurgulamak gerekir. Gansu eyaletinin dışındaki Türklerin, kendisini Uygur olarak tanımlaması ve Uygur adını etnik isim olarak kullanmaya başlaması güya Çinlilerin kendilerini yaşadıkları şehir ismi ile çağırmalarından dolayı olmuştur (Yıldırım, 2019, s. 541). Bu, tam da misyonerlerin kendi düşüncelerini kabul ettirme yöntemidir. Yine Doğu Türkistan’da dillerinde ünlü ve ünsüz uyumunun çok sağlam olduğu Eynuların (Yıldırım, 2019, s. 542) başkaları tarafından ayrı bir etnik grup oldukları ve Uygur olmadıkları (Johanson, 2002, s. 29-30; Wurm 1997’den naklen Yıldırım, 2019, s. 542) görüşü, bu çalışmalar hakkındaki tahminlerimizi doğrular niteliktedir.
Bugünkü Uygur yazı dili de diğer Türk yazı dilleri gibi adına eski Uygurca dediğimiz, eski Türk yazı dilinin Uygur Hanlığı döneminde kullanılan ve temeli Göktürkçe olan yazı diline dayanır. Bugün çağdaş Uygurcanın konuşulduğu bölge, Türk yazı dilinin Göktürk, Uygur ve Arap harfleri ile yazıldığı, Türk yazı dilinin en eski kültür merkezlerindendir. Nihayet Türkçenin ilk sözlüğünü hazırlayan ve ilk dil bilgisi kitabını yazan Kâşgarlı Mahmut burada doğmuştur, Türklerin yönetim anlayışının kitabı olan Kutadgu Bilig de bu muhitte doğmuş ve yaşamış birisi tarafından kaleme alınmıştır. 15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar Hazar’ın doğusu ile İdil-Ural bölgesindeki Türklerin yazı dili olarak kullandığı Alişir Nevai’nin Türk Tili dediği bizim de ısrarla Çağatay Türkçesi dediğimiz yazı dilinin doğduğu ve olgunlaştığı muhit de burası sayılır ve bu kültür merkezlerinden beslenmiştir. Bütün bunlara rağmen “Uygurlar, XX. yüzyıl başlarına kadar Çağatay yazı dilini kullanmışlardır. 1920’lerden itibaren ise kendi yazı dillerini kullanmaya başlamışlardır.” (Yıldırım, 2019, s. 542) tespiti veya Shaw tarafından hazırlanan sözlüğün özgün isminin A Sketch of the Turki Language as spoken in Eastern Turkistan (Kashgar and Yarkand) olmasına rağmen eser isminin “Uygurca-İngilizce Sözlük” (Öztopçu, 1993, s. 17) veya “Yeni Uygurca-İngilizce Sözlük” (Yıldırım, 2019, s. 544) şeklinde çevrilmesi, endişelerimizi doğrulamaktadır. Eser isminin çevirisi Doğu Türkistan’da (Kaşgar ve Yarkent) konuşulan Türk Dilinin bir Taslağı şeklinde olmalıdır.
Önce Kâşgarlı’nın sonra Alişir Nevai’nin adına Türkçe dediği dil, bugün nasıl oldu da Uygurca oldu, sorusunun cevabı aslında hem Uygur yazı dilinin hem Uygur sözlükçülüğünün yaşadığı problemlerin kaynağına işaret eder.
Bütün kaynaklarda Çağatay yazı dilinin 20. yüzyılın ilk çeyreğinde tarihe karıştığı ortak kanaattir. Alişir Nevai’den sonra mahallîleşmeye başlayan Çağatay yazı dili, Doğu Türkistan’da 50’li yıllara kadar yaşamıştır. Bu gerçeği, o yıllarda verilen eserlerde, Kutluk Hacı Şevki’nin çıkardığı gazetelerde tespit etmek mümkündür. Mao’nun, iktidara geldikten sonra Sovyetlerin milliyetler politikasının en önemli bölümü olan dil politikalarını onlardan da destek alarak uygulamaya başlaması (Şirin User, 2006, s. 126-129), Doğu Türkistan’da Çağatay yazı dilini tamamen tarihe gömmüştür. Ancak bunda Sovyetler Birliği’nin henüz kurulmadan alttan altta desteklediği bölgesel etnik milliyetçiliğin Doğu Türkistan’da Türk adının silinmesi ve bir hanedanlık adı olan Uygur adının etnik isim olarak kullanılmasında etkili olduğunu kabul etmeliyiz. Özellikle bölme kastıyla yapılan isimlendirmelerin ilk ortaya çıkışından günümüze kadar gelişmesini takip edebildiğimiz isimlerden birisi Uygur ismidir.
Uygur adının 1921 yılında Taşkent’te yapılan bir toplantıda Çinliler kendilerini doğdukları şehir ismi ile andıkları için benimsendiği ve 1934 yılında Doğu Türkistan hükûmetinin de bunu kabul ettiği, genel kanaat hâline gelmiştir. Hâlbuki 1910’lu yıllarda Malov’un bölge ile ilgili yaptığı çalışmalarda Uygur adı etnik isimlendirme olarak kullanılmıştır (Malov, 1912a, s. 61-74). Daha sonra Çin hükûmetince de benimsendiği görülen Rusya tarafından yapılan bu isimlendirme, Doğu Türkistan halkında ve dünyada kabul görmeyen kararlar olsa da 1955 yılındaki düzenlemelerle Mao hükûmetinin Doğu Türkistan’ı “Şincañ Uygur Özerk Bölgesi” şeklinde adlandırması, ismin dünyada kabulünde etkili olmuştur (Öztopçu, 1992, s. 16-17; Öztürk, 2010, s. 1). Bu ismin yapaylığı ve Doğu Türkistan’da hâlâ kabul görmemesi, Mao’nun iktidarından evvel İkinci Dünya Savaşı sırasında ve daha önce kurulan devletin adının “Şarkî Türkistan Devleti” şeklinde (Buğra 1987; Şirin User, 2006, s. 125) olmasından da anlaşılabilir. Fakat bu isimlendirme ile Çin’in Sovyetlerin dil konusundaki uygulamalarını kopyaladığı (Roy, 2005, s. 74-86, 92-101) ve Uygurları Türk üst kimliğinden uzaklaştırmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Bölge insanı ile ilgili bu isimlendirme özellikle 80’li yıllardan sonra gittikçe artan bilimsel çalışmalarda kullanılmış olup Çarlık Rusyası ile başlayıp Çin hükûmetinin devam ettirdiği politika başarıya ulaşmıştır.
Bugünkü Uygur yazı dili, Göktürkler döneminde kullanılan yazı dilinin devamı olan Eski Uygurca üzerinde şekillenmiş ve bugün Oğuzlar dışındaki Türk topluluklarının kullandığı yazı dillerine de kaynaklık eden Çağatay yazı dilinin devamıdır. Bu yazı dili, mevcut Türk yazı dilleri içinde en eski ve sürekli bir edebiyata sahip olduğu hâlde Mao’nun iktidara gelmesinden sonra uygulanan asimilasyon politikalarıyla, değiştirilen alfabeler (Şirin User, 2006, s. 123-136) ve yazım kılavuzları (Öztopçu, 1993, s. 171) sebebiyle gelişmesi engellenmiştir. Elbette bu politikalar, Çin’deki bütün milletleri kapsamakla birlikte en çok da Türkleri etkilemiştir.
1900’lü yıllardan evvel, Arap harflerinin Türk dilini ifade etmede yetersizliğinden dolayı Rusya sınırları içinde önce Çarlık idaresinin sonra Sovyet hükûmetlerinin de teşvik ve kışkırtmasıyla başlayan fonetik alfabe kullanma hevesi, Doğu Türkistan’da kullanılan alfabede de 1937’de ilk defa bazı düzenlemelerin yapılmasına sebep olur (Şirin User 2006, s. 126- 127; Öztopçu, 1993, s. 168). Alfabede bazı ünlülerin belirtilmesini sağlayan bu ilk düzenleme, Uygur aydınları tarafından bir gereklilik olarak görülmüştür.
Bazı kaynaklar bugünkü Uygur yazı dilinin 10. yüzyıldan beri kullanılan yazı dilinin Urumçi ağzıyla şekillenmiş olduğunu söyleseler de (Öztürk, 2010, s. 1) bugünkü Uygur yazı diline esas olan ağız, Mao’nun iktidara gelmesinden sonra 1951’de Sovyetlerden davet edilen bilim adamlarının kurduğu Milliyetler Merkezi Enstitüsü Azınlık Dilleri Bölümünde şekillenmiştir. Bu şekillenmenin, yapılan bilimsel derlemelere dayandığı iddia edilse de bu bilimsel materyaller yayımlanmamıştır (Şirin User, 2006, s. 129). Bu şekillendirmede daha önce bölgede bulunan misyonerlerin kendi amaçlarına uygun şekilde yaptıkları çalışmalarla tespitler etkili olmuştur denilebilir. Mesela Shaw’ın Uygurcadan yaptığı derlemelerde “ı” sesini göstermemesi, Uygur yazı dilinde “ı” sesinin olmadığına dair bir kanaat doğurmuştur (Yeloğlu, 2020, s. 108-109). Bunun aksini iddia eden pek çok bilim adamı olsa da (Yeloğlu, 2020, s. 109-110) Çin hükûmeti kendi işine gelen kanaati uygulamıştır. Çin’deki uygulama tamamen politik olsa da Türkloji âleminde bu kanaatin yaygınlaşmasında bölgenin dili hakkında yapılan ilk çalışmadaki (Shaw, 2014, s. 15-16) malzemeler etkili olmuştur. Shaw’ın İngiliz hükûmeti hesabına çalışan bir istihbarat elemanı olması ve bu mantıkla hareket etmesi, bir dilci olmaması, Türkçeyi bilmediği ihtimali hiç dikkate alınmamıştır. Çünkü Shaw, eserinde Doğu Türkçesini Osmanlıca ile de mukayese etmektedir (2014, s. 16). Bölgenin dili hakkındaki bu ilk çalışmada Uygur adının geçmemesi ve eserde bölgenin dili için “Doğu Türkistan Türkçesi” denmesi (Shaw, 1880), Uygur adının etnik bir isim olmadığı ve sonradan kabul ettirildiği tezini doğrulamaktadır. Yeni Uygurcanın yazımında kullanılan alfabe sistemlerinin oluşturulmasında Shaw’ın derlemeleri esas alınmış, bölge insanlarını diğer Türk topluluklarından ayıran bu özellikler öne çıkarılmıştır. Yazı dilini şekillendiren bu durum, elbette yeni yazı dilinin kelime kadrosundan oluşan Uygurca sözlüklerin oluşmasında da etkili olmuştur. Çalışmada bölge dışında ve Türk olmayanların çalışmaları, Doğu Türkistandaki çalışmaları olumsuz yönlendirdiği ve etkilediği için alınmış olup bu duruma dikkat çekmek için tespit edilebilenler verilmeye gayret edilmiştir.
Yeni yazı dili ve yazı dili sözlüklerinin şekillenmesinde yabancı bilim adamlarının tartışmalı çalışmaları yanında bölgedeki hâkim iki farklı gücün alfabe ve imla konusunda bölge insanına yaşattığı istikrarsızlığın da rolü olduğunu belirtmek gerekir.
Bazı Uygur aydınları 1950’lerden sonra alfabede yapılan düzenlemeler yanında Sovyetler Birliği’nde yaşayan Uygurlarla yazı birliğini sağlamak için Kiril alfabesini kullanma girişiminde bulundular. Ancak Çin hükûmeti ile Sovyetler Birliği’nin arasının açılması, bu girişimin de gerçekleşmesini imkânsız kılmıştır. Bununla birlikte Sovyetler Birliği’ndeki Uygurların gerek 1930-1947 arasında kullandıkları Latin alfabesi gerekse daha sonra kullanmaya başladıkları Kiril alfabesi, Doğu Türkistan’da sınırlı da olsa bir kullanım alanı bulmuştur (Öztopçu, 1993, s. 169; Şirin User, 2006, s. 133).
1960’ların başında alınan idari bir kararla Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içinde, farklı dillerin yazımında “pin-yin” adı verilen bir tür transkripsiyon sistemi esas alınarak oluşturulmuş Latin kökenli bir alfabenin kullanılmasına paralel olarak Uygurca için de bazı eklemelerle yeni Latin kökenli bir alfabe (yengi yeziq) oluşturulmuştur. Ancak 1966-1976 yılları arasında gerçekleşen kültür devriminden dolayı bu alfabenin kullanılması bütün Çin’de ertelenmiştir (Şirin User, 2006, s. 135-136).
1974 yılında rafa kaldırılan Kültür Devrimi’nden sonra Latin alfabesinin kullanımı başlamış ve 1983 yılına kadar devam etmiştir. 1983 yılında tekrar Uygurca için hazırlanmış Arap kökenli fonetik bir alfabe kullanıma sunulmuştur. İşaretler Arap harfleri olsa da bu alfabeyi öğrenenlerin tarihî metinleri anlamaları imkânsızdır. Böylece Çin, Latin kökenli alfabeden kurtularak Türkiye ile kurduğu ilişkiden dolayı oluşabilecek yakınlığı ve anlaşmayı engellemiş, tekrar kabul edilen Arap kökenli alfabede yaptığı düzenlemelerle de Uygur Türklüğünün tarihî metinleri anlamasını engellemiştir.
Öztopçu, “Uygur diliyle uğraşanların çoğu ifade zenginliği ve gelişme açısından modern Uygurcayı, tarihî devirlerdeki yazı dillerinden çok daha ileri ve gelişmiş bir dil olarak kabul etmektedirler.” (1993, s. 170) dese de bunların kim olduğunu belirtmemiştir. Eski yazı dilinden ve komşu Türk topluluklarından dil ve imla olarak uzaklaşan Çağdaş Uygur yazı dilinde 1980’li yıllardan sonra olan gelişmeyi göz ardı etmek de mümkün değildir.
Çağdaş Uygurcadaki mevcut durumu bir gelişme kabul edip bu gelişmeyi, hazırlanan yazım kılavuzları ve sözlüklerin etkisiyle izah etmeye çalışanlar olsa da (Öztopçu, 1993, s. 171) bu, tartışmaya açık bir tespittir. İnsanlardaki dil konusundaki bilinçlenme ve tarihin kendilerine yüklediği sorumluluğun farkına varmalarında verilen eserlerin hızla artması, insanların tarihini öğrenmesi ve süreli yayınların çoğalması ile izah etmek daha yerinde olur. Çünkü Modern Uygur matbuatı 1880’li yıllarda başlamış ve Çinlilerin bütün engellemelerine rağmen dergi ve gazeteler yayımlanmıştır (Yeloğlu, 2019, s. 46-47). Ancak Mao’nun iktidarı ele geçirmesi sonrasında yaşananlar, başlayan bu hareketi geriletmiştir. Fakat Kültür Devrimi bittikten sonra gelişme tekrar başlamıştır. Ayrıca 1990’larda yayımlanan bir çalışmada 1980’den sonra 4 bin civarında kitap ve makalenin yazılmış olduğu görülür (Öztopçu, 1993, s. 170).
Uygur yazı dili ve sözlükçülüğündeki gelişmenin göz ardı edilmesinin bir diğer sebebi; Uygurcanın farklı yabancı dillerle teması, farklı dillerde yazılan gramer kitapları ve hazırlanan sözlüklerdir. Yabancı dil öğrenmek üzere hazırlanmış yabancı dil gramer kitapları ve sözlükler ile daha sonra yabancılara Uygurca öğretmek amacıyla yapılan çalışmalar, yazı dilinin ve sözlükçülüğün gelişmesinde etkili olmuştur. Dille ilgili çalışmalar, Doğu Türkistan dışından verilen eserler örneğinde 1980’li yıllarda başlasa da kısa sürede hem sayı olarak artmış hem alan olarak zenginleşmiştir. Bunların içinde sayısı gittikçe artan tarihî ve çağdaş yazı dilinin gramer kitapları, tarihî ve çağdaş yazı dili sözlükleri, yabancı dil öğrenme amaçlı yabancı dil sözlükleri, yabancılara çağdaş Uygurca öğretme amacıyla hazırlanmış dil öğretim kitapları ve sözlükler, mesleki sözlükler, başka dillerden Uygurcaya ve Uygurcadan başka dillere hazırlanmış gramer kitapları ile sözlükler, tarihte verilmiş Türkçe kitapların günümüze aktarılarak okutulması, Türk kültürünün esasını teşkil eden ortak aklın ürünü atasözü sözlükleri ve kitaplarının yayımlanması, sözlü halk edebiyatı ürünlerinin derlenmesi ve yayımlanması; Çin’in dünyaya açılması çalışmaları çerçevesinde pek çok insanın yurt dışına çıkarak mevcut gelişmeleri doğu Türkistan’a taşımaları, coğrafyadaki gelişme ve değişmede etkili olmuştur. Basılan bu kitapların çoğunun Pekin’de basılmış olması, hatırlatılması gereken önemli bir durumdur. Her on yıllık dilimler hâlinde verdiğimiz bazı kitaplarla okullarda okutulan kitap, sözlük, imla kılavuzu vb. ders malzemesinin ŞUAR[1] Maarip Nazariti Til-Edebiyat Dersliklirini Tüzüş Komiteti, ŞUAR Milletler Til-Yeziq Hizmiti Komiteti Luğet Bölümi, ŞUAR İctimaiy Penler Akademiyisi Til Tetkikat Orni, ŞUAR Til-Yeziq Hizmiti Komiteti, ŞUAR Milletler Til-Yeziq Hizmiti Komiteti gibi Çin hükûmetinin kontrolü altındaki kurumlar tarafından basılması veya bastırılması, Uygurlar adına sağlıklı bir gelişme mi yoksa Çin hükûmeti kontrolünde ve onların istikametini belirlediği şekilde bir gelişme mi tartışmasını da beraberinde getirir.
Öztopçu, Uygur yazı dilinin gelişmemesini yazı diline temel teşkil edecek bir kültür merkezinin olmaması (1993, s. 170) ile izah ederken daha önce Urumçi ağzının yazı diline temel teşkil ettiği (1993, s. 168) ifadesiyle de çelişir. Buna Öztopçu’nun başka bir çalışmasında yazı diline temel teşkil eden ağzın Kaşgar olduğu (1992, s. 22) ifadesini de dâhil etmek gerekir. Çünkü Çin hükûmeti, Uygurların kabul ettikleri kültür merkezinin ağzını etkisiz kılmak için Urumçi ağzını yazı diline esas kabul etmiştir (Öztopçu, 1993, s. 168). Coğrafyanın genişliği, iletişimin yetersizliği, basın yayın araçlarının gelişmemişliği ve en önemlisi Çin’in bölgenin kaderini belirleyen unsur olması; alfabe, yazı ve yazım kılavuzunda sık sık yaptığı değişiklikler, Uygur yazı dilinin yönlendirilmiş gelişmesinin sebebi veya doğal şekilde gelişmesinin önündeki en büyük engeldir. Bunu ciddi manada bir Uygur yazı dili sözlüğünün oluşmamasındaki sebep olarak da göstermek mümkündür.
Ağız Sözlüğü ve Ağız Dil Bilgisi Çalışmalarından Uygur Yazı Dili Sözlük ve Dil Bilgisine Geçiş
Sözlükler, yazı dilinin kelime kadrosudur. Eğer sözlükler konuşma dili ile ilgili olursa bunlara ağız sözlükleri denir ki bu sözlüklerdeki kelimelerin coğrafyası dar ve kullanımı sınırlıdır. Yazı dili ise hâkim olduğu siyasi coğrafyadaki bütün ağızların üzerindedir, bir ağza dayanmasına rağmen ekonomik, sanatsal, kültürel yönlerden konuşanlara sağladığı avantaj, onu bir üst dil, yani yazı dili hâline getirir. Yazı dili, ağızlardan beslenir ama ağızlardan aldığı kelimeleri kendi rengine uydurur (Gülensoy, 2000, s. 91- 93). Yazı dili aynı zamanda eğitimin malzemesidir, hem eğitimi geliştirir hem eğitimle gelişir ve yaygınlaşır. Devletin iç ve dış yazışmaları ile kayıtları, hukuk ve din bu dille anlaşılır ve uygulanabilir. Bu durum, yazı dilinin kullanıldığı siyasi coğrafyadaki diğer ağızları kendisine benzetmesi yanında dilin hâkim olduğu siyasi coğrafyada hızlı değişmesinin önünde bir engeldir. Ağızların yazı dilinin standartlaştırmasına katılması, ağızları yazı dilinin konuşulan şekli hâline getirir, zamanla ağızlar yazı dili içinde erir. Yazı dilinin bütün ağız özelliklerini bünyesine alması ve yaşatmaya çalışması, yazı dilini standardı olmayan bir ağızlar topluluğuna dönüştürür; yazı dilinden yerine getirmesi beklenen sonuçlar elde edilemez. Bu durum, bize yazı dili ile sözlük arasındaki sıkı ilişkiyi de gösterir. Sözlükler dil değildir ancak dilin kelime kadrosudur. Bu kelime kadrosu aynı zamanda millî hafızadır. Yazı dili sözlüklerindeki ortak kelimelerin yerini mahallî kelimeler aldığı zaman ortak millî hafıza zayıflar ve kaybolur.
Sözlük yazma geleneğinin 11. asra dayandığı coğrafyada Kâşgarlı’nın hazırladığı sözlükten sonra neredeyse 800 yıl, bölge insanı tarafından bölgenin dili ile ilgili sözlük hazırlanmamıştır.
Uygur Yazı Diline Temel Teşkil Eden İlk Sözlük ve Dil Bilgisi Çalışmaları
Yeni yazı diline, oluşturulan farklı alfabelere ve dil bilgisi çalışmalarına, hatta Türkolojideki pek çok tartışmaya esas teşkil eden ilk sözlükler de Batılı misyonerler tarafından hazırlanmıştır. Robert Barkley Shaw’ın 1878/1880 yılında hazırladığı Doğu Türkistan Sözlüğü, daha çok ağızlara dayalı bugünkü Uygur yazı dilinin ilk sözlüğü olma özelliği yanında [R. B. Shaw “A vocabulary of the Eastern Turkestan” Journal of the Asiatic Society of Bengal 1878] (Öztopçu, 1993, s. 171)/[ a Sketch of the Turkish Language as spoken in Eastern Turkistan (Kashgar and Yarkent)] (Shaw 1880) yeni Uygur yazı diline temel teşkil etme özelliği de taşımaktadır. Bu sözlük, 226 sayfa olup 1-208 arası Shaw’ın hazırladığı Doğu Türkistan (Kâşgar ve Yarkent) Türkçesi-İngilizce sözlüktür. 209-226 sayfalar arası, sözlüğün ek kısmı olup J. Scully tarafından hazırlanan Yeni Uygurca-İngilizce kuş ve bitki adları sözlüğüdür (Öztopçu, 1993, s. 171). Shaw’ın sözlüğünün ikinci kısmı ise kapakta “Part II Vocabulary, Turkish-English” (İkinci Bölüm, Türkçe İngilizce Sözlük) şeklindedir (Shaw, 1880).
Kunos’un “Jarkent Türkçesi Bilgisine Katkılar” çalışması, 1900’lü yılların henüz başında Doğu Türkistan bölgesinin ağız çalışmalarına gramer ve sözlük olarak katkı sağlayan önemli bir çalışmadır. Bu çalışmadaki bir diğer önemli husus Yarkent ağzından “Jarkent Türkçesi” olarak bahsetmesidir.
Kunos, I. (1905). Adalekok a Jarkendi (keletazsiai) törökseg ismeretehez (Yarkent [Doğu Asya] Türkçesi Bilgisine Katkılar), KSz, 6, s. 2-3, Budapest.
H. Whitaker tarafından 1909 yılında yayımlanan, içerdiği kelime ve sayfa sayısı bakımından çok yetersiz olsa da “Yeni Uygurca Sözlük” ilave edilebilir. Sözlüğün Uygurca-İngilizce bölümü 22 sayfa iken İngilizce-Yeni Uygurca bölümü 15 sayfadır. Ayrıca Whitaker, sözlüğün girişinde Yeni Uygurca gramer bilgisi de vermektedir (Öztopçu, 1993, s. 171).
Raquette’nin 1909 yılında yayımlanan “Yarkand ve Kaşgar İlçelerinde Şu Anda Konuşulan ve Yazılan Doğu-Türkistan Lehçesinin Mevcut Bilgisine Bir Katkı” çalışmasının hem bölgeden Türkistan dolayısıyla insanlarından Türk olarak bahsetmesi hem de burada konuşulan dili genel Türkçenin (Doğu yazı dilinin) lehçesi kabul etmesi önemlidir.
G. Raquette, “A contribution to the existing knowledge of the Eastern-Turkestan dialect as it spoken and written at the present time in the districts of Yarkand and Kashgar” (Yarkent ve Kaşgar İlçelerinde Şu Anda Konuşulan ve Yazılan Doğu-Türkistan Lehçesinin Mevcut Bilgisine Bir Katkı) JSFou 25:5, Helsingfors 1909.
Schriefl’in “Kaşgar ve Yarkent’in Diline İlişkin Açıklamalar” başlıklı çalışması, ilk örnekler verilmiş olsa da bölgenin dili üzerine yapılacak sözlük ve dil bilgisi çalışmalarına zemin teşkil etmesi açısından önemlidir.
Schriefl, K. Bemerkungen zur Sprache von Kaşgar und Jarkend, KSz, 14, 1-2, 15, 1-3, Budapest 1913-1915.
Raquette’nin 1927’de yayımlanan ağız sözlüğünden önce 1912-1914 yıllarında yayımlanan “Eastern Turki Grammar. Practical and Theoretical with Vocabulary (Doğu Türkçesi Grameri. Pratik l ve Teorik l ile Kelime Bilgisi)” çalışması, sonraki sözlük çalışmalarına da temel teşkil ettiği kanaatini uyandırmaktadır.
Raquette, G. (1912-1914). Eastern Turki Grammar. Practica l and Theoretica l with Vocabulary, MSOS, 15, 2; 17, 2, Berlin.
G. Raquette’nin 1927 yılında yayımladığı Kaşgar ve Yarkent Ağızları Temelinde Türkçe İngilizce Sözlük, 139 sayfadan ibaret olsa da çoğu madde, başı alt madde başlıkları ve örnek cümleler ile zenginleştirmiştir (Öztopçu 1993, s. 171; Olcay, 1962, s. 65).
Sözlük olmasa da çağdaş Uygurcanın grameri ve sözlüklerine esas teşkil edecek önemli bir çalışma, Jarring’in Doğu Türkistan’da Doğu Türkçesi fonetiği üzerinde yaptığı doktora çalışmasıdır.
Jarring, G. (1933). Studien zu einer Osttürkischen Lautlehre (Doğu Türkçesi Fonetik Kuramı Üzerine Çalışmalar), Lund.
Jarring, Doğu Türkistan’da bulunduğu dönemlerde yaptığı derlemeleri, ilerleyen zamanlarda yayımlamıştır. Bu metinlerin çoğu, sözlük veya dil bilgisi kitabı olmasa da sözlük veya gramer çalışmasına malzeme olabilecek niteliktedir. Kaldı ki Jarring’in Doğu Türkistan’dayken yaptığı derlemeler, Çağdaş Uygur Türkçesi için en önemli malzemeler durumundadır ve “Jarring Kolleksiyonu” olarak konuyla ilgilenenlerin yararına açıktır.
Jarring, G. (1946). Materials to the Knowledge of Eastern Turki Talis, Poetry, Proverbs, riddles, Ethnological and historical Texts from the Southern Parts of Eastern Turkestan with Translation and Notes I. Texts from Khotan and Yarkand. Lunds Universitets Årsskrift. N.F Avd. 1. Bd. 43. Nr. 4. Lund: C.W.K. Gleerup.
Jarring, G. (1948). Materials to the Knowledge of Eastern Turki Talis, Poetry, Proverbs, riddles, Ethnological and historical Texts from the Southern Parts of Eastern Turkestan with Translation and Notes II. Texts from Kashghar, Tashmaliq and Kucha. Lunds Universitets Årsskrift. N.F Avd. 1. Bd. 44. Nr. 7. Lund: C.W.K. Gleerup.
Jarring, G. (1951). Materials to the Knowledge of Eastern Turki Talis, Poetry, Proverbs, riddles, Ethnological and historical Texts from the Southern Parts of Eastern Turkestan with Translation and Notes III. Folk-lore from Guma. Lunds Universitets Årsskrift. N.F Avd. 1. Bd. 47. Nr. 3. Lund: C.W.K. Gleerup.
Jarring, G. (1951). Materials to the Knowledge of Eastern Turki Talis, Poetry, Proverbs, riddles, Ethnological and historical Texts from the Southern Parts of Eastern Turkestan with Translation and Notes IV. Ethnological and Historical Texts from Guma. Lunds Universitets Årsskrift. N.F Avd. 1. Bd. 47. Nr. 4. Lund: C.W.K. Gleerup.
Raquette, G. (1927). English-Turki Dictionary, based on the dialects of Kasghar and Yarkand (Lunds Universitets arsskrift. N. F. Avd. 1. Bd. 23. nR. 4) Lund-Leipzig. (Kaşgar ve Yarkent Ağızları Temelinde İngilizce-Türkçe Sözlük).
Raquette’nin sözlüğünden sonra yayımlanan, Uygurca ile ilgili bir sözlük de Baskakov ile Nasilov’un sözlüğüdür. Bu sözlüğün Sovyetler Birliği dönemi ve sonrasında Rusya Federasyonu’nda Uygurca konusunda yayımlanacak sözlüklere esas teşkil ettiği söylenebilir.
Baskakov, N. A.-Nasilov, V. M. (1939). Uygursko Russkiy Slovar (Uygurca Rusça Sözlük). Moskva.
Karl Menges, Katanov’un 1933 yılında yayımladığı folklor metinlerini esas alarak 1955 yılında bir sözlük de yayımlamıştır. Daha sonra hazırlanan dille ilgili pek çok çalışmaya da kaynaklık ettiğini, sözlük çalışanların da faydalandığı düşünülen Menges’in Doğu Türkistan Folklor Metinleri Sözlüğü, Wiesbaden’de yayımlanmıştır.
1950’li Yıllarda Yapılan Sözlük ve Dil Bilgisi Çalışmaları
Mao’nun iktidara gelmesi, Uygur Türklüğü açısından hiç iyi olmamıştır. Mao’nun devriminden sonra Çin’de de azınlıklara karşı, özellikle dil hakkında Sovyetler Birliği’ndekine benzer politikalar uygulanmaya başlanmıştır.
Siyasi coğrafya olarak Çin sınırları içinde bulunan Doğu Türkistan’ın hemen kuzeyi ve kuzeybatısı, Sovyetler Birliği siyasi sınırlarıdır. Üstelik Uygur Türklüğünün yaşadığı coğrafya, bir kısmı Sovyetlerde olmak üzere ikiye bölünmüştür. 1953 yılında hazırlanan Uygurca-Rusça-Çince lügat, bu durumu anlatır gibidir.
Burhan Şehidi. Uygurçe-Henzuçe-Rusçe Luget. Pekin 1953. (12.000 kelime) (Öztopçu, 1993, s. 171-172).
Burhan Şehidi’nin bu çalışması, yabancılar tarafından yapılan çalışmalar yanında aynı zamanda bölge insanının yaptığı bir çalışma olarak hatırlatılması gereken önemli bir çalışmadır.
1950 ve 1960’lı yıllar, Rus bilim adamlarının Doğu Türkistan ve Doğu Türkistan’da yaşayan Türklerle ilgili çalışmaların yoğunluğuyla dikkat çeker. Yapılan sözlük çalışmalarının dışında yayımlanan, bölge ağzıyla ilgili derleme ve dil bilgisi çalışmaları hayli fazladır. Bu çalışmalardan aynı isimli birisi 1961 diğeri 1963 yılında olan Malov ve Tenişev’in çalışmalarıdır. 1950’li ve 1960’lı yıllar, Sovyet bilim adamlarının Doğu Türkistan ağızları ile ilgili çalışmalar yaptığı yoğun bir dönemdir.
Malov, S. E. (1954). Xamiyskaya Nareçiye (Kumul Şivesi). Moskova.
Malov, S. E. (1956) Lobnorskiy Dialekt (Lopnor Diyalekti). Frunze.
Malov, S. E. (1957) Yazık Jeltih Uygurov Slovare i Grammatika (Sarı Uygurların Dili Sözlük ve Gramer), İzdatel’stvo Akademii Nauk Kazaxskoy CCR, Alma-Ata 1957 (9-154. sayfalar arası sözlük; 155-194. sayfalar arası dil bilgisi).
Menges, Karl (1955). Glossar zu den volkskundlichen Texten aus OstTürkistan II (Doğu Türkistan’dan Folklor Metinleri Sözlüğü II). Wiesbaden 1955.
1950’li yıllarda T. Rahimov’un başkanlık ettiği bir grup tarafından yayımlanan Rusçadan Uygurcaya Sözlük de başka bir dilden Uygurcaya hazırlanmış ilk sözlüklerden olması açısından önemlidir.
T. R. Rahimova (Ed.)-Ş. Kibirov-M. Ruziyev-Yu Tsunvazo (1956). Russko-Uygurskiy Slovar’. Moskova.
Mümkün olduğu kadar yayımlandığı tarih sırası dikkate alınarak verilen, kelime bilgisi ve sözlük çalışmaları yabancılar tarafından yapılmış olsa da bunlar, Uygur sözlükçülüğünün gelişmesine katkı sağlayan, bu çalışmalara yön veren çalışmalardır. Yabancıların benzeri çalışmaları ilerleyen zamanlarda da bölgede ve dışarıda devam etmiştir.
Doğu Türkistan dışında olsa da Doğu Türkistan’ın da dâhil olduğu siyasi birlik içinde yapılan ilk çalışmanın Çince özgün adı “Yu-zhi Wu-ti Qing Wen-Jian”, Türkçe tam karşılığı “Han Tarafından Yazılan Beş Dilli Mançuca Sözlük” (Yasheng, 2020, s. 56), bu konuda basıldığı tespit edilebilen ilk çalışma olup 1957 tarihli ve açıklamalarıyla beş bin sayfayı aşan 3 ciltlik Mançuca - Moğolca - Tibetçe - Uygurca - Çince karşılaştırmalı bir kavramlar sözlüğüdür. Sözlükte temsil edilen her dile ait 18.667 kelime vardır (Yasheng, 2020, s. 57). Sözlükte Tibetçe ve Türkçe kelimelerin üzerinde Mançuca telaffuzları da eklenmiştir (Yasheng, 2020, s. 58). Bu, o dönemdeki Türkçe kelimelerin telaffuzunu tespit açısından da önemlidir. Üçüncü cildin sonunda beş dilde de ayrı ayrı 74 sayfadan oluşan açıklamalar kısmı mevcuttur. Bu açıklamaların 58-73. sayfaları, Çağatay yazı dili imlasının devam ettiği bir yazı ile verilmiştir. Sözlüğün Türkçe bölümüne Doğu Türkistanlıların Uygurca demesi, Çağatay yazı dilini bugün kullandıkları yazı dilinin tarihî dönemi olarak kabul edip sahiplendiklerini göstermesi bakımından önemlidir. Sözlükle ilgili açıklamalarda sözlüğün ne zaman ve kimler tarafından hazırlandığı, devamının veya benzerinin olup olmadığı konusunda bir bilgi olmadığı belirtilmektedir. Ancak sözlükteki açıklamadan anlaşıldığı kadarıyla 1771 yılında yazılıp tamamlandığı, başlangıçta Mançuca ve Çince hazırlandığı, bu bölümün 1673 yılında başlanıp 1708 yılında tamamlandığı; sonradan Moğolca ve Tibetçenin ilave edilerek dört dilli hâline getirildiği ve son olarak Uygurcanın (Çağatay Türkçesi) ilave edilmesiyle sözlüğün son şeklini aldığı bilgisi verilmektedir (BTML 3, 4973-58). Uygurcanın (Çağatay Türkçesi) sözlüğe ne zaman ve hangi dönemde dâhil edildiği tam olarak belirtilmemekle birlikte Chun Hua’nın “Beş Dilli Sözlük 1794 yılında son hâline gelmiştir.” ifadesi (Yashend, 2020, s. vi), Uygurcanın (Çağatay Türkçesi) 18. yüzyıl sonunda sözlüğe dâhil edildiği anlamına gelmektedir. 17. yüzyılın sonunda başlanıp 18. yüzyılın sonunda tamamlanan sözlük, yazıldığı beş dilde dönemin kelime kadrosu yanında, yazıldığı dönemdeki mahallîleşmenin son dönemecine girilmeden önceki Çağatay yazı dilinin özelliklerini yansıtması bakımından önemli bir kaynaktır. Çünkü o dönemde yazılan Çağatay yazı dili ile ilgili sözlüklerin tamamına yakını Ali Şir Nevai’nin eserlerlerinde geçen kelime ve mazmunları içermektedir. Bu yüzden bir kavramlar sözlüğü olan beş dilli sözlükteki Türkçe bölümü, genel Türkçe için olduğu kadar Oğuz grubu Türk yazı dilleri dışındaki o dönemde Çağatay yazı dilini kullanan bütün Türkler için önemli bir kaynak kabul etmek gerekir.
Beş Tilliq Mançuçe Luğet 1. Tom (1-1668). Milletler Neşriyati, Beyciñ 1957.
Beş Tilliq Mançuçe Luğet 2. Tom (1669-3396). Milletler Neşriyati, Beyciñ 1957.
Beş Tilliq Mançuçe Luğet 3. Tom (3397-4973+74). Milletler Neşriyati, Beyciñ 1957.
Üçüncü cildin sonundaki Uygurca açıklamalarda “yıl” kelimesinin Kazakçada olduğu gibi “jil (ژىل )” şeklinde yazılmış olması, Kıpçak Türkçesi dışındaki Türk yazı dili ve ağızlarında y- sesi ile başlaması gereken kelimelerin j- ile başlaması, uygulanan dil politikalarına dikkat çeker. Çok daha önce hazırlanmış bu sözlüğün 1957 yılında yayımlanmış olması Çin hükûmetinin bu dilleri öğrenme ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Ancak sonra hazırlanan Uygurca sözlüklerde bu sözlükte olan kelimelerin dikkate alınıp alınmadığı veya alındıysa ne kadarının dikkate alındığı konusunda bir bilgiye rastlanmadı.
Beş dilli sözlük üzerine pek çok bilimsel çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların ilki 1909 yılında E. Denison Ross tarafından yapılmış (Yashend, 2020, s. 76) olup Uygur Türkleri de 1988 yılında bu kervana katılmıştır. Türkiye’de bu sözlük üzerine yapılan bir yüksek lisans çalışmasında belirtilen Uygurlar tarafından yapılan çalışmalar şunlardır (Yashend, 2020, s. 76-90):
Muhammed, Tayircan (1988). Wuti Wingwen jian Jiqi Yanjiu Shuping (Beş dilli sözlük ve onun incelemesi). Dil ve Tercüme Dergisi, 4, 40-41.
Muhammed, Tayircan (1988). Wuti Wingwen jian Jiqi Yanjiu Shuping (Beş dilli sözlük ve onun incelemesi). Dil ve Tercüme Dergisi, 4, 40-41.
Zayidi, Mahmut ve Zayidi Muhammed (1991). Beş tilliḳ luğet-Uygur tili tarihi boyiçe muhim menbe (Beş dilli sözlük-Uygur dil tarihindeki önemli kaynak. Dil ve Tercüme Dergisi, 2, 27-28.
Zeyidi, Mehmud (1991). Beş dilli sözlük-Uygur dil tarihindeki önemli kaynak. Dil ve Tercüme Dergisi, 2, 8-10.
Tömür, Sadık (1994). Beş tillik Mancuçe luğetning Hanzuçe-Uygurçe kısmını teyyarlaşta körülgen mesililer (Beş dilli sözlüğün Çince-Uygurca kısmının hazırlanmasında karşılaşılan problemler). Dil ve Tercüme Dergisi, 6.
Tömür, Sadık (1997). Uygur tili boyiçe işlengen tunji selişturma luğet-Beş tillik Mancuçe luğet toğrisida (Uygurca Yapılmış İlk Karşılaştırmalı Sözlük-Beş Dilli Mançuca Sözlük Hakkında). Dil ve Tercüme Dergisi, 4.
Metniyaz, Razik (2004). Beş dilli sözlükteki Uygurca kelimelerin yapısal analizi. Xinjiang Sosyal Bilimler Araştırmaları, 5, 1-5.
Türkiye’de yapılan çalışmalara A. Melek Özyetgin’in 2002 yılında yapılan Çağdaş Türklük Araştırmaları Sempozyumunda sunduğu “Yü Chih Wu Ti Ching Wen Chien: Ch’ing Sülalesi Dönemine Ait Bir Sözlük” başlıklı bildiri ile (Özyetgin, 2002, s. 192-202) yine Özyetgin’in Tuerxun Yasheng’e çalıştırdığı “Beş Dilli Sözlük ve Sözlükteki Uygurlara Ait Yemek ve Mutfak Kültürü ile İlgili Söz Varlığı” (2020) örnek verilebilir.
R. B. Shaw’ın 1878-1880 yıllarında Kaşgar ve Yarkent ağızlarını esas alan Doğu Türkistan Sözlüğü ve H. Whitaker tarafından hazırlanan Yeni Uygurca Sözlük’ün hazırlanışında Mançuca-Çince Beş Tillik Lügat’ten faydalanıp faydalanmadıkları belli değildir.
Emir Necip’in Uygurcadan Rusçaya sözlüğü daha tanınmış olsa da ondan önce hazırlanmış ve 1939 yılında yayımlanmış Uygurca-Rusça bir sözlük vardır. Sözlük, Baskakov ile Nasilov tarafından hazırlanmıştır.
Baskakov ve Nasilov’un çalışması esas alınarak Kibirov’un gözden geçirmesiyle Uygursko Russkiy Slovar, 2019 yılında yeniden basılmıştır. Bilgisayar ağ sayfasında satışta olan sözlük hakkında verilen “…Sözlük, modern Uygur dilinin kelime hazinesini tam olarak kapsamamaktadır; en yaygın kelime ve ifadeleri içermektedir. Bu sözlüğü derlerken, derleyiciler Uygur dilinde orijinal ve tercüme edilmiş kurgu, folklor, ders kitapları, süreli yayınlarla Sovyet Uygurlarının yaşayan, konuşulan dilinden seçilmiş kelimeler kullandılar. Ayrıca SSCB’de N. A. Baskakov ve V. M. Nasilov tarafından derlenen ve 1939’da yayımlanan ilk Uygurca-Rusça sözlüğü kullanılmıştır.” (URL 1) açıklaması, sözlüğün bir derlemeye dayalı oluşturulduğunu, başka bir ifadeyle sözlük hazırlama yoluyla mahallîleştirmenin desteklendiğini tespiti açısından önemlidir.
A. Şemiyeva ve İ. Ehmetov tarafından hazırlanan Uygur Tili Grammatikisi, bölgedeki bir ağzı değil genel Uygur Türkçesini kapsayan ilk çalışmalardandır. Uygurca dil bilgisi ile ilgili bu çalışmanın önce Kazakistan’da Kaydarov–Seydvakkasov ve Talipov tarafından yapılan Hazirqi Zaman Uygur Tili I-II gibi çalışmalara örnek teşkil ettiğini, Kazakistan’da yapılan bu çalışmaların da yirmi yıl sonra aktarılarak Doğu Türkistan’da yayımlanmasının yapılacak dil bilgisi çalışmalarına örneklik ettiğini vurgulamak gerekir.
Şemiyeva, A. ve Ehmetov, İ. (1955). Uygur Tili Grammatikisi I Fonetika hem Morfologiya. Almatı.
Bugün nüfusları yok denecek kadar azalmış olsa da Sarı Uygurlarla ilgili çalışmalar, Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan Türklerin dili ile ilgili çalışmalarda önemli bir yer tutar. Bu çalışmalardan bir tanesi de 1957 yılında yayımlanan, Malov’un Sarı Uygurların Dili-Sözlük ve Gramer adlı çalışmasıdır. 196 sayfadan oluşan çalışmanın 9-154. sayfalar arası sözlük, 155-194. sayfalar arası ise dil bilgisidir.
Malov, S. E. (1957). Yazık Jeltih Uygurov Slovare i Grammatika (Sarı Uygurların Dili Sözlük ve Gramer), İzdatel’stvo Akademii Nauk Kazaxskoy CCR, Alma-Ata. (9-154. Sayfalar arası sözlük; 155-194. Sayfalar arası dil bilgisi)
Çalışmada, Malov’un bazı kelimelerin karşısına sadece soru işareti koyduğu ve anlamlarını vermediği, bazılarına ise soru işareti koyarak ihtiyatla yaklaştığı dikkat çeker.
1960’lı Yıllarda Yapılan Sözlük ve Dil Bilgisi Çalışmaları
1960’lı yılların başında dikkat çeken bir diğer sözlük çalışması ise Kibirov ile Tsunvazov’un Uygurca-Rusça sözlüğüdür. Bu sözlük, 2012 yılında Kibirov tarafından gözden geçirilmiş, Baskakov’un sözlüğü de dikkate alınarak yeniden yayımlanmıştır.
Kibirov, Ş.-Tsunvazov, Y. (1961). Uygursko-Russkiy Slovar’ (Uygurca-Rusça sözlük). Alma-Ata: Kazakstan Penler Akademiyası Neşriyatı.
Aynı yıl yayımlanan Selahattin Olcay’ın “Yarkent Ağzından Örnekler” çalışması kitap olmasa da Yarkent ağzından derlenmiş malzemelerin (20 sayfalık “Tahlili Fihrist”) bir ağız sözlüğü görevi göreceği düşüncesiyle zikredilmiştir. Ayrıca makalenin kaynakça kısmında Doğu Türkistan’da kullanılan Türkçeyle ilgili yapılan çalışmaların çoğunun yer alması, Türkiye’de konu ile ilgili çalışma yapanlar için uzun süre önemini kaybetmemiştir. Bu çalışmanın bir diğer önemli tarafı, Türkiye’deki Doğu Türkistan Türklüğü ile ilgili ilk çalışmalardan biri olmasıdır.
Olcay, Selahattin. (1961). Yarkent ağzından örnekler. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 19 (1-2), 31-65.
Türkiye’de F. Sema Barutçu Özönder’in danışmanlığını yaptığı 1998 yılında yapılan yüksek lisans tezi de Türkiye’de yapılan Sarı Uygurcayla ilgili çalışmalara ilave edilmelidir (Aktepe, 1998).
Aktepe, Gülsün. (1998). Sarı Uygur Türkçesinin Karşılaştırmalı Ses Bilgisi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı, yayımlanmamış yüksek lisans tezi.
Uygurcanın da içinde bulunduğu Beş Tillik Mançuce Çince’den sonra Gunnar Jarring’in Doğu Türkistan Lehçesi İngilizce Sözlüğü (An Eastern Turki-English Dialect Dictionary), Doğu Türkistan’da kullanılan Türkçeye yönelik en kapsamlı çalışmalardan birisidir. Yüzyılın ilk çeyreğinde Doğu Türkistan’da uzun süre bulunan, Doğu Türkistan’la ilgili yazı ve görsel en çok belgeye sahip olan ve doktora tezini bölgede yazan Jarring’in çalışması ve çalışmanın mahiyeti yanında bölgeyi, bölgenin dilini, dolayısıyla bölge insanının kimliğini Sovyet Türkologları ve Çinli politikacılara rağmen açıkça söylemesi yapay isimlendirmelerin zorla kabul ettirilemeyeceğini göstermektedir.
Jarring Gunnar (1964). An Eastern Turki-English Dialect Dictionary (Doğu Türkistan Türkçesi İngilizce Sözlük). Lund.
1955 yılında Doğu Türkistan için “Şincañ Uygur Özerk Bölgesi” adı verilmiş olmasına rağmen Jarring’in yayımladığı sözlükte bölgeden Doğu Türkistan olarak bahsedilmesi ve dilinin Doğu Türkistan Türkçesi olarak adlandırılması önemlidir. Çünkü 20. yüzyılın ilk çeyreğinden sonra Sovyet bilim adamları, bölge insanından ısrarla Uygur ve dillerinden Uygurca diye bahsederken Jarring’in 60’lı yılların ortasında bölgede kullanılan dilden Doğu Türkçesi şeklinde bahsetmesi, Sovyetler Birliği ve Çin’in politikalarının hâlâ tutmadığını, rağbet görmediğini göstermektedir.
Tenişev ve Malov’un 1960’lı yıllarda yaptıkarı çalışmada bölgenin dilinden nareçiya (lehçe) olarak bahsetmeleri de önemli bir durumdur.
E. R. Tenişev’in 1963 yılında yayımladığı Nareçiya Sintsyanskix Uygurov (Şincañ Uygurlarının Lehçesi) kitabında da Uygur adı, bölge insanının etnik kimliğini ifade etmek için kullanılmıştır. Buna Tenişev’in kitabından önce 1961 yılında Moskova’da S. E. Malov tarafından yayımlanan Nareçiya Sintsyanskix Uygurov (Şincañ Uygurlarının Lehçesi) çalışması da örnek verilebilir. Her ne kadar Uygur ismi bölgeye Çin hükûmeti tarafından Şincañ Uygur Özerk Bölgesi adı verildikten sonra yayılmış gibi dillendirilse de Uygur adının Ruslar tarafından 1900’lü yılların başında bilimsel çalışmalarda servis edilip yaygınlaştırıldığı, konuyla ilgilenenlerde ortak kanaattir. Çünkü Batılı bilim adamlarının hâlâ bölgeden Eastern Türkistan şeklinde bahsettikleri dönemlerde Ruslar bilimsel çalışmalarda Uygur adını ön plana çıkarmakta ısrarlıdır.
1968 yılına kadar Uygurca ile ilgili hazırlanan sözlüklerin tamamına yakını, bir veya iki şehri içine alan ağız sözlükleridir. 1968 yılında Emir Necip tarafından hazırlanan 828 sayfalık Uygurca-Rusça Lügat, Uygur adının sözlükte geçmesine rağmen Avrupalı bilim adamlarının isimlendirme konusunda Rus bilim adamları ile hemfikir olmadıklarını göstermektedir. .
Necip, E. N. ve Rahimov T. R. (1968). Uygursko-Russkiy Slovar. (Uygurca-Rusça Lügat). Sovétkaya Énsiklopediya Neşriyati. Moskva.
1960’lı yıllar, Doğu Türkistan dışındaki ülkelerin çalışmalarının yoğun olduğu bir dönem olmak yanında Sovyetler Birliği bilim adamlarının çalışmalarının ağırlıkta olduğu bir dönemdir. Aslında bu dönem sadece doğu Türkistan değil bütün Sovyetler Birliği’nde Türk toplulukları ile ilgili sözlük çalışmalarının çok fazla olduğu bir dönemdir. Buna karşılık 1970’li yıllar, Uygurca sözlük çalışmalarının Doğu Türkistan içinde de dışında da yok denecek kadar az olduğu bir zamandır. Doğu Türkistan içinde çalışmaların olmaması veya az olmasının sebebini, yaşanan kültür devrimi ile izah etmek mümkündür. Buna, Latin kökenli alfabeyi kullanmanın henüz tam yerleşmemiş olmasını da ikinci bir sebep olarak ilave edebiliriz. 1980’den sonra verilen eserlerin çokluğu ve çeşitliliği, bu tespitleri doğrular niteliktedir.
Malov, S. E. (1961). Nareçiya Sintsyanskix Uygurov (Şincañ Uygurlarının Lehçeleri). Moskva.
Tenişev, E. R. (1963). Nareçiya Sintsyanskix Uygurov (Şincañ Uygurlarının Lehçeleri). Moskva.
1963 yılında yayımlanan Çince Uygurca lügat, Uygur Türklüğünün Çince öğrenme ihtiyacından kaynaklanan yayındır.
Henzuçe-Uygurçe Qisqiçe Luğet. Urumçi 1963. (12000 kelime) (Öztopçu, 1993, s. 171-172).
Tenişev E. R. ve Todaeva, B. H. (1966). Yazık Jeltıh Uygurov (Sarı Uygurların Dili). Moskva.
Kaydarov, A.; Seydvakkasov, G.ve Talipov, T. (1963). Hazirqi Zaman Uygur Tili I. Qisim. (Leksika ve Fonetika). Kazakstan Penler Akademiyası. Almuta.
Kaydarov, A.; Seydvakkasov, G. ve Talipov, T. (1966). Hazirqi Zaman Uygur Tili II. Qisim Morfologiya ve Sintaksis. SSR Kazakstan Penler Akademiyası. Almuta
Tenişev, E. R. (1965). Dolanı i Ix Yazık (Dolanlar ve Onların Dili). Moskva.
1960’lı yıllar, Latin alfabesine geçişin tartışıldığı fakat bir türlü gerçekleşmediği yıllardır. Bu tartışmalar, kitap hâline de getirilmiştir. Latin alfabesine geçiş ertelense de bazı okullarda Latin alfabesi ile eğitim yapıldığı biliniyor. Bu yıllarda yayımlanmış bir imla kılavuzu tespit ettik ancak bu kılavuzun hangi alfabe için hazırlandığı belirtilmemiştir.
(Hazırlayan kişi veya kurum belirtilmemiş) (1962). Yeziq Özgertiş Toğrisida Soal-Cavaplar. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2234)
(Hazırlayan kişi veya kurum belirtilmemiş) (1965). Uyğur Yeni Yeziqinin İmla Kaidisi. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2234)
1970’li Yıllarda Yapılan Sözlük ve Dil Bilgisi Çalışmaları
1950 ve 1960’lı yıllarda Rus bilim adamları tarafından yapılan ağız çalışmalarının 1910’lu yıllarda yapılan derlemelere dayandığını da belirtmek gerekir. Bu derlemelerin yapıldığı dönemde ses kaydı olmadığı için derlenen metinlerin ses bilgisi bakımından pek önem taşımadığını ancak söz varlığı açısından çok değerli olduğunu belirtmek yerinde olur. Derlemelerin ses bilgisi bakımından tartışmaya açık olması, ses kaydı olmaması yanında derleyen kişilerin misyoner olmaları ve belli rejimlere hizmet etmesinden kaynaklanır. Ancak her şeye rağmen Uygur yazı dilinin ses bilgisinin bu metinler dikkate alınarak oluşturulduğu da unutulmaması gereken ayrı bir konudur.
1960’lı yıllarda Kazakistan Fenler Akademisinde Kaydarov, Seydvakkasov ve Talipov tarafından yapılan Hazirqi Zaman Uygur Tili I ve II önemlidir. Çünkü bunların 1983 yılında aynen aktarılarak Uygurca Arap harfleri ile yayımlandıkları görülür. Bu yayının, Doğu Türkistan’da bugüne kadar devam eden dil bilgisi çalışmalarına örnek teşkil ettiğini belirtmekte fayda vardır. Doğu Türkistan’daki çalışmalara örnek teşkil eden bu çalışmaların Çağdaş Uygur yazı dilinin şekillenmesinde önemli bir yer tuttuğu unutulmamalıdır.
Bundan sonraki dönemde ağızlara dayalı sözlük çalışmalarına gramer çalışmaları da eşlik eder. Hatta dil bilgisi çalışmalarının sözlük çalışmalarından daha fazla olduğu söylenebilir.
Kaydarov, A. T. (1971). Uygur Tili Boyiçe Tekşürişler (Uygur Dili Hakkında İncelemeler). Kazak SSR Nauku Neşriyati. Almata.
Emir Nadzhip (1971). Modern Uigur (Çağdaş Uygurlar). Moscow: Nauka Publishing Hüuse Central Department of Oriental Literature.
Tenişev, E. R. (1976). Stroy Sarıg-Yugurskogo Yazıka (Sarı Uygur Dilinin Yapısı). Akademiya Nauk CCCR İnstitüt Yazıkovnaniya, İzdatelsvo Nauka. Moskva.
1970’li yıllar, aynı zamanda Doğu Türkistan başta olmak üzere Uygurların yaşadığı diğer yerlerde de Uygurlar başta olmak üzere Türk topluluklarından bilim adamlarının derleme yaptıkları dönemdir. Bunlar daha sonra yapılacak çalışmalara da zemin teşkil ettiği için belirtilmesi gerekir.
Hamrayev, Mömün ve Eliyva, Mahinur (1977). Uygur Xelq Çöçekliri. Jazuşı Neşriyat. Almuta.
1974 yılında yayımlanan, Çinceden Uygurcaya sözlüğün 1963 yılında yayımlanan 12 bin kelimelik sözlüğü çok aştığını; Uygur sözlükçülüğünün gittikçe geliştiğini göstermesi bakımından önemlidir. Ancak iki yıl sonra 560 kelimelik bir kısa sözlük de pratik oması ve taşınabilmesi düşünülerek hazırlanmış özel amaçlı sözlük olmalıdır.
(Yazarı belirtilmemiş) (1974). Henzuçe-Uygurçe Luğet. Urumçi. (47000 kelime) (Öztopçu, 1993, s. 171-172).
(Yazarı belirtilmemiş) (1976). Henzuçe-Uygurçe Oisqiçe Luğet. Urumçi (5600 kelime) (Öztopçu, 1993, s. 171-172).
1979 yılında yayımlanan sözlük ise tamamen pratik Çince öğretmeye yönelik bir sözlük olmasıyla dikkat çeker.
(Yazarı belirtilmemiş) (1979). Henzuçe-Uygurçe Turaqliq lbariler Luğiti. Pekin. (Öztopçu, 1993, s. 171-172).
1976 yılında tespit edilebilen önemli bir çalışma da imla sözlüğüdür. Hem kelime kadrosunu vermesi hem de yazılış amacı bakımından önemli bir çalışma kabul edilebilir. Fakat ondan önce onun kadar hatırlatılmaya değer önemli bir diğer çalışma da yeni Uygur yazısının imla kuralları ile ilgili olandır.
(Hazırlayan kişi veya kurum belirtilmemiş) (1973). Uyğur Yeni Yeziqinin İmla Qaidisi. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2234)
Weyyü Enhuyi (1976). Uyğurçe İmla Sözlügi. (Şuar Yeziq Tüzgertiş). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Önce Rus Çarlığı ve devamı olarak Sovyetler Birliği ile Çin’de Doğu Türkistan ve bu bölgede yaşayanlarla ilgili çalışmalar, bu ülkelerin bölgeye olan ilgilerinin yansımasıdır. Onun için bölge insanını anlamak ve onlara şirin görünmek adına yapılan işlerden birisi de onların kültürü ile ilgili çalışmalar yanında onların kendisini tanıması için kendilerinin değerlerini anlatan kitapların bölge insanının diliyle yayımlanmasıdır. 1953’te başlayan Çinceden Uygurcaya sözlük yayımlama işi bir adım daha ileriye giderek mahiyeti hakkında geniş bilgi sahibi olmadığımız Çince Uygurca atasözleri sözlüğüne evrilmiştir. Ancak sözlükte, sözlükteki atasözlerinin Çince atasözlerinden bir çeviri mi yoksa Çin atasözlerine Uygurca karşılık bulunan atasözleri mi olduğu belirtilmemiştir.
Henzuçe-Uygurçe Maqal Temsiller Luğiti XHY(ub). Ürümçi 1979.
Doğu Türkistan’daki yazı dili sözlükleri ise Sovyetlerdeki Türk yazı dilleri sözlüklerinin hazırlanmasına paralel olarak başlar. İlk sözlük 1957 (1000 kelimelik), 1965-66 (3.000 kelimelik), 1976 (8.000 kelimelik) ve 1985 (50.000’in üstünde kelime) yıllarında olmak üzere 4 tane de yazım sözlüğü yayımlanmıştır. Bunlardan en ayrıntılı olanı hiç şüphesiz 1985’te yayımlanmış olan son sözlüktür (Öztopçu, 1993, s. 171). Dil bilgisi ve ağız çalışmaları da sözlük çalışmalarına paralel bir seyir takip eder. Genel dil bilgisi kitapları yanında ağız çalışmaları, ağız sözlükleri yayımlanır. Bunları, derlemeye dayalı başka çalışmalar da takip eder. Sözlük bilimi kitapları yanında çeviri sözlükler, yerliler dışında yabancılara Uygurca öğretim kitapları ile başka dillerin gramer kitapları ile sözlüklerinin hazırlanması da dikkat çeker.
Doğu Türkistan’da Arap kökenli fonetik alfabenin kabulünden önce Yeni Uygur yazı dilinin yazılması konusunda 1954, 1963, 1973 yıllarında olmak üzere üç tane imla kılavuzu yayımlanmıştır. Bunları son alfabe değişikliğinden sonra 1983 yılında dördüncüsü takip eder (Öztopçu, 1993, s. 171). Bunlar, yazı dilinin standartlaştırılması adına olumlu gelişmeler olarak görülebilir ancak kısa aralıklarla dört ayrı yazım kılavuzunun yayımlanması, şüphe ile yaklaşılmasında önemli bir etkendir. Yaklaşık her on yılda bir değişen imla kılavuzları, yazı dilinin gelişmesinin önündeki en büyük engeldir denilebilir.
1980’li Yıllarda Yapılan Sözlük ve Dil Bilgisi Çalışmaları
1980’li yıllar, Doğu Türkistan’da sözlükçülük ve dille ilgili diğer yayınlar konusunda âdeta patlamanın yaşandığı bir dönem olmuştur. Bunda 1983 yılında tekrar Arap kökenli alfabeye dönüşün de payı olduğunu belirtmek gerekir. Alfabeyi kimlikle özdeşleştiren Uygur Türklüğü düzenlemesini yapan Çin hükûmeti, Arap kökenli fonetik bir alfabe kullanmaya başladıktan sonra istediğini elde etmenin sarhoşluğu içindedir. Aslında dünyaya açılma gayreti içinde olan Çin hükûmetinin Arap alfabesine dönüşte kazanç hanesine yazdırdığı iki önemli konu vardır. Bunlardan birincisi Latin kökenli alfabe kullanılmaya devam etseydi Uygur Türklüğünün dünya ile iletişimi, özellikle Türkiye ile kurulacak muhtemel ilişki daha farklı olabilirdi. 80’li yıllar ve sonrasında başka dilleri öğrenmek, öğretmek ve Uygurcanın içeride ve dışarıda öğretilmesi konusunda yayımlanan kitaplar ve sözlükler bunu göstermektedir. İkinci husus ise yeni kabul edilen alfabe her ne kadar Arap kökenli bir alfabe olsa da fonetik bir alfabe olup Uygurların önceden kullandığı alfabe ile hiçbir ilişkisi yoktur. Bundan dolayı Uygurların, kullanılan bu alfabe ile eski eserlerini okumaları ve anlamaları da imkânsızdır. Bunlar dikkate alındığında Çin hükûmeti, yeni kabul edilen alfabe ile bir taşla iki kuş vurmuş oldu.
1980’li yılların başında yayımlanan Uygurcadan Çinceye sözlük, alfabe değişikliğinin hemen arifesinde dikkat çeker.
Uygurçe-Henzuçe Luğet. Urumçi 1982. (Latin harfleriyle ve 30.000 ‘den fazla madde başı kelime) (Öztopçu, 1993, s. 171-172)
Yeni kabul edilen alfabenin yayınlarda ilk yansıması, yazım kılavuzlarının hazırlanması ile okul sözlükleri gibi çalışmaların yoğunluğudur. Yazım kılavuzları, yazı dilinin kullanımına ilişkin kuralları barındırması yanında aynı zamanda yazı dilinin kelime kadrosunu şu veya bu şekilde yansıtma açısından önemlidir. Bu yönü dikkate alındığında yazım kılavuzunun en az sözlük kadar önemli olduğu kesindir. Hazırlanan yazım kılavuzları içerik olarak bazıları hem alfabenin tanıtımı hem imla kurallarını içeren kitap; bazıları sadece imla kurallarını içeren kitap iken bazıları da sadece telaffuza yönelik kitap şeklindedir. Bir imla kılavuzunun sadece telaffuza yönelik olması, yazı dilinin ses bilgisi konusunda bazı sıkıntılar yaşandığına işaret etmesi yanında yazı dilindeki karmaşayı da açıklar niteliktedir. Yeni Uygur yazı diline esas olan ağzı, bazıları Kâşgar bazıları Ürümçi merkez ağzı dese de yazı diline esas olan tek bir ağız yoktur. Daha önce Kâşgar bu konuda ağırlıkta iken bu eski gücü kırmak isteyen yönetim, bütün ağızları tek bir yazı dili olarak birleştirmek istemiştir. Hem kullanılan mevcut yazı dili hem de sözlüklerdeki kelime kadrosu bunu yansıtmaktadır. Ancak bu kılavuzların çoğunun Pekin’de düzenlenip basılmış olması da ayrı bir soru işaretidir. 1980’li yıllarda basılan üç kılavuz ise şunlardır:
ŞUAR Milletler Til Yeziq Hizmiti Komiteti (1983). Uyğur Yeziğiniñ Elipbesi ve Uyğur Edebiy Tiliniñ İmla Qaidisi. Şincañ Şinhua Basımevi.
(Yazan kişi veya kurum belirtilmemiş) (1984).Uyğur Tiliniñ İmla Luğiti. Ürümçi (Öztopçu, 1993, s. 171-172)
Osmanof, Mirsultan ve Sabit, Abdureşit (1987). Hazirqi Zaman Uyğur Edebiy Tiliniñ İmlasi Heqqkide Savat. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2233)
Ahmet İlyev tarafından Uygur okullarında kullanılmak üzere hazırlanan sözlüğün de bir taraftan Uygur yazı dilini diğer taraftan Uygur sözlükçülüğünü yönlendirmek üzere hazırlandığı tahmin edilebilir.
İlyev, Ahmet İliyeviç (1985). Rusça-Uyğur Okulu Sözlüğü/ A. İ. İliev, E. N. Deltsova; filolojik bilimler adayı R. İ. İsmailov’un editörlüğünde. Alma-Ata: Mektep.
Kaydarov’un Rusça-Uygurca Dil Terimleri Sözlüğü, Uygurların dil konusunda yapacağı çalışmaları yönlendirme amacıyla hazırlanmış bir çalışmadır denebilir. Bu çalışmanın Kazakistan’da yayımlanması da önemlidir. Nihayet 1963 yılında Uygurca dil bilgisi konusunda hazırlanan bir kitap da 1986 yılında Doğu Türkistan’da çevrilerek yayımlanmış ve gramer çalışmalarına örnek olmuştur.
Qaidarov, Abdu ve Tuganbaevich, Ali. (1987). Rusça-Uygurca Dil Terimleri Sözlüğü/ A. Qaidarov, Ş. Baratov; Ed. R. İsmailova. Alma-Ata: Mektep.
Sovyetler Birliği sınırları içinde yapılan bu sözlük çalışmaları ile gramer çalışmalarını Sovyetler Birliği’nin Uygurları Çin hükûmetine karşı kullanma gayreti olarak değerlendirmek de mümkündür. Doksanlı yılların başında ilk cildi basılıp altıncı cildi 1990’lı yılların sonunda tamamlanan izahlı lügat, Sovyetler Birliği’nin Uygurları kullanma niyetinin hissedilmesi sonucu basılmış olabilir.
Ğappar Amine. ve rk. (Ed.) (1988). Hazirqi Zaman Uyğur Edebiy Tiliniñ Teleppuz Luğiti. Pekin: Milletler Neşriyati. (680 s.)
Onbirinci asırda Kaşgarlı’nın hazırladığı divanla sözlükçülük geleneğinin başladığı coğrafyada uzun süre bir sözlüğün hazırlanmaması dikkat çekicidir. Mançuce Beş Dilli Lügat’e Uygurca (o dönemdeki Çağatay yazı dili) dâhil edilmesi 18. asrın sonlarıdır. Bundan sonra bizim tespit edebildiğimiz ilk sözlük çalışması, Şincañ Uygur Özerk bölgesinin dışında Kazakistan’da gerçekleştirilmiştir. Sözlüğün hazırlanmasını Sovyetler Birliği’nin bölgeye yönelik emperyalist amaçları ile ilişkilendirmek mümkün ise de bir sözlüğün ortaya çıkmış olması önemli bir husustur. Ayrıca bu sözlüğün daha sonra Doğu Türkistan’da hazırlanıp yayımlanacak olan sözlüklere hem içerik hem de isim olarak örnek teşkil ettiğini belirtmek gerekir.
Toxti, Qadir. (1981). İzahliq Luğet. Eli Qazaq Avtonom Oblastlik Maarip İlmiy Cemiyiti (“Eli Geziti” Basma Zovodida Besildi), 225 s.
1980’li yıllar, aynı zamanda hem yerli hem yabancı bilim adamlarının Doğu Türkistan’ın ağızları hakkında en çok yayın yapıldığı dönemdir. Yabancılar tarafından daha önce yapılan şehirlerin ağızları ile ilgili derleme ve sözlük çalışmaları veya bölgedeki farklı Türk toplulukların konuşma dili ile ilgili çalışmalardan sonra bölge insanının bölgenin ağızları konusunda yaptıkları çalışmaların daha sonra yapılacak olan hem ağız sözlükleri hem de yazı dili sözlüklerine temel teşkil ettiği şüphesizdir. Bölgenin ifadesi ile şiveleri hakkında ilk çalışmalardan birisi de Gulam Gapur’un bütün bölge ağızlarını içine alan şiveler sözlüğüdür.
Ğapuri, Ğulam. (1986). Uyğur Tilinin Qisqiçe Şive Luğiti. Beyciñ: Milletler Neşriyati.
Bu sözlük çalışmasından önce Şincañ Uygur Özerk Bölgesi dışından Mirsultan Osmanov’un bütün Uygur ağızlarını içine alan çalışması, bölge ile ilgili çalışma yapacak olanları da cesaretlendirmesi açısından önemlidir.
Osmanov, Mirsultan. (1989). Hazirqi Zaman Uyğur Tili Diyalektleri. Ürümçi.
Bu iki bölge ağzıyla ilgili çalışmadan sonra bölge ağzı ve halk edebiyatı araştırmalarına temel olacak derlemelerin yapıldığı ve yayımlandığı görülür. Bu ilk çalışmaların hem bölge insanı hem de yabancılar tarafından yapıldığı fakat bölge dışında yayımlandığı dikkat çeker.
Tenişev, E. R. (1984). Uyğurskiy Teksti (Uygurca Tekstler). Moskva.
Eliyeva, M., Erşidinov, B. ve Molloydov, S.(1988). Uyğur Folklorinin Antologiyasi. Kazakstan SSR Nauka Neşriyati. Almuta.
1980’li yıllar ileride yapılacak filoloji çalışmaları için temellerin atıldığı, alt yapının da hazırlandığı dönemdir. Bu dönemde yapılan çalışmalar içinde dil bilimi çalışmaları önemli bir yer tutar. Bunların içerisinde dilin yazımıyla ilgili çalışmalar da vardır.
Yolboldi, Nesrulla. (1983). Tilşunaslik Heqqide Asasiy Bilimler. Milletler Neşriyati. Ürümçi.
Niyaz, Hâlik ve Qasim, Muhebbet. (1986). Tilşunaslik Asasliri. Şincañ Xelq Neşriyati. Ürümçi.
Veli, Qurban. (1986). Biznin Tarihiy Yeziqlirimiz. Ürümçi: Şincañ Yaşlar-Ösmürler Neşriyati.
Taqlimaqaniy, Abdureip Polat. (1986). Çağatay Uyğur Tili Girammatikisi. Keşker: Keşker Uyğur Neşriyati.
Tömür, Hemit.- Polat, Abdureup. (1986). Çağatay Tili. Keşker: Keşker Uyğur Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2233)
1980’li yıllar aynı zamanda mesleki terimlerle ilgili sözlüklerin hazırlandığı ve yayımlandığı dönem olmakla da dikkat çeker. Bir sözlük olmasa da bir teori kitabı olan ve üniversitelere yönelik hazırlanmış olan Edebiyat Nezeriyisi, kendisiden sonra hazırlanan terimler sözlüğünün hazırlanmasına temel teşkil olması açısında önemlidir. Bu çalışmanın ardından bir edebiyat terimleri sözlüğünün yayımlanmış olması, bu tespiti doğrular niteliktedir.
(Yazarı belirtilmemiş) (1984). Edebiyat Nezeriyisi (Ali Mektepler Üçün Derslik). Şincañ Maarif Neşriyati. Ürümçi.
Zeydi, Mehmet. ve Dugayli, Semet. (1988). Edebiyat Atalğuliri Luğiti. Milletler Neşriyati, Ürümçi.
Mesleki terim sözlüklerinin hazırlanması, özellikle sonradan bilim dalı hâline gelen bazı alanlarda sözlüklerin çevirilerini de gündeme getirmiştir. 1980’li yıllar aynı zamanda farklı bilim dallarında başka dillerde, özellikle Çince hazırlanmış sözlüklerin Uygurcaya çevrilmesi ve yayımlanması hız kazanmıştır. Çeviri terim sözlüklerinin sayısı çeşitli alanlarda sayı olarak gittikçe artmıştır. Bu şekilde yayımlanmış ilk sözlüklerden birisi de iktisat terimleri sözlüğüdür.
Dişin, Şuv (Ed.); Yusuf, Erkin Reyim- Husen, Yasin Tercüme edenler). (1988). siyasî İktisat Luğati 1. Tom, Milletler Neşriyati, Ürümçi.
Dişin, Şuv (Ed.); Yusuf, Erkin Reyim- Husen, Yasin Tercüme edenler). (1988). siyasî İktisat Luğati 2. Tom. Milletler Neşriyati, Ürümçi.
Dişin, Şuv (Ed.); Yusuf, Erkin Reyim- Husen, Yasin Tercüme edenler). (1988). siyasî İktisat Luğati 3. Tom. Milletler Neşriyati, Ürümçi.
Uygur sözlükçülüğünde önemli bir adım da tarihî Türk yazı dilleri ile ilgili yapılan çalışmalar ve tarihî sözlüklerin günümüz Uygurcasına kazandırılmasıdır. Bu durum, kökenlerini arama, aslına dönme gibi bir gerçeği de gündeme getirmektedir. Çünkü Çin idaresi, Doğu Türkistan’da yaşayan insanların dilini unutan Çinliler olduğunu iddia etmektedir. Bu türden çalışmalar aynı zamanda bu anlayıştaki idareye de bir cevap niteliğindedir.
Sözlüklerin içerdiği kelimelerle diğer unsurlar aynı zamanda millî hafızadır. Bu özelliğinden dolayı sözlükler etnik kimliğin de göstergesidir. Eğer sözlükler başkaları tarafından hazırlanmışsa veya hazırlanmasında yönlendirme varsa bu doğrudan etnik kimliği dönüştürme veya yeniden oluşturma gayretidir. Bu yüzden sözlüklerin eskiliği veya tarihinin derinliği dilin, dolayısıyla milletin tarihinin eskiliği demektir. Bunu sadece eskilik olarak değerlendirmek eksik bir ifadedir. Sözlükler sahiplerinin gelişmişliğini, insanlığa katkısı, yaşadığı coğrafyayı, duygu ve düşünce dünyasının zenginliğini, millî hayalleri de bünyesinde barındırır. Bundan dolayıdır ki Çin hükûmeti, zorla yeni bir kimlik vermek için uğraştığı coğrafyada kendisinin sözlüğü yokken hazırlanmış Divanu Lügati’t-Türk’ün günümüz Uygur Türkçesine çevrilmesini engellemeye çalışmış, girişimde bulunanları ve çalışmalarını yok etmiştir. (Solak, https://akademiye.org/tr). Divanu Lügati’t-Türk’ün günümüz Uygurcasına kazandırılması 80’li yılların başında, Çin’in dünyaya açıldığı, Türkiye ile ilişkilerin kurulduğu bir zamanda ancak bir grup çalışmasıyla mümkün olmuştur.
Mahmut Qaşğari (1981). Türkiy Tiller Divanı (Divanu Lügatit Türk) 1. Tom. [Neşrge tayyarlağuçilar Abdusalam Abbas-Abdurehim Ötkür-Abdurehim Hebibulla-Damolla Abdulhemit Yusufi-Helim Salih-Hacı Hur Hacı-Usman Mehemmet Niyaz-Sabit Ruzi-İbrahim Muti; (Mesul Muharrir) İmin Tursun; (Muherrir) Mirsultan Usmanov]. Şincañ Xelq Neşriyati. Ürümçi. 687 s.
Mahmut Qaşğari (1983). Türkiy Tiller Divanı (Divanu Lügatit Türk) 2. Tom.. [Neşrge tayyarlağuçilar Abdusalam Abbas-Abdurehim Ötkür-Abdurehim Hebibulla-Damolla Abdulhemit Yusufi-Helim Salih-Hacı Hur Hacı-Usman Mehemmet Niyaz-Sabit Ruzi-İbrahim Muti; (Mesul Muharrir) İmin Tursun; (Muherrir) Mirsultan Usmanov]. Şincañ Xelq Neşriyati. Urumçi 1983. 534 s.
Mahmut Qaşqari (1984). Türkiy Tiller Divanı (Divanu Lügatit Türk) 3. Tom. [Neşrge tayyarlağuçilar Abdusalam Abbas-Abdurehim Ötkür-Abdurehim Hebibulla-Damolla Abdulhemit Yusufi-Helim Salih-Hacı Hur Hacı-Usman Mehemmet Niyaz-Sabit Ruzi-İbrahim Muti; (Mesul Muharrir) İmin Tursun; (Muherrir) Mirsultan Usmanov]. Şincañ Xelq Neşriyati. Urumçi 1984. 599 s.
20. yüzyılda oluşan veya oluşturulan Türk yazı dilleriyle ilgili çalışan bilim adamlarının pek çoğu Çağatay yazı dilini kendi tarihî dilleri değilmiş gibi görüp bu tarihî yazı dilini ayrı bir dilmiş gibi değerlendirirler. Özbek ve Uygurlar, tarihî Çağatay yazı dilini kendi yazı dillerinin tarih dönemi olarak görür ve kabul ederler. Bu kabul, o dönemde verilen eserler ve onların dili ile ilgili sözlük çalışmalarını da beraberinde getirmiştir. 80’li yıllarda Divanu Lügati’t-Türk’ten sonra yapılan diğer çalışmalardan birisi Ali Şir Nevai’ye aittir bir diğeri de tarama sözlüğü mahiyetinde bir sözlüktür.
Alişir Nevaiy (1988). Muhakemetül Luğateyn Ekki Til Münazirisi. (Neşirge Tayyarliğuçi: Xamit Tömür, Abdurup Polat). Milletler Neşriyati. Ürümçi.
Hüdaverdi, Ğocahun; Ehet, Ablimit ve Memtimin, Dildar (1989). Qedimki Uyğur Tili Luğiti. Ürümçi: Şincañ Yaşlar-Ösmürler Neşriyati.
Çağdaş Uygur yazı diline kazandırılan eski sözlükler yanında eski Türkçenin kullanıldığı metinlerden yapılan seçmeler de kitaplaştırılarak yayımlanmıştır.
Hoca, Abduqayyum-Ayup, Tursun-Yusup, İsrapil (1983). Qedimki Uyğur Yazma Yadigarlikliridin Tallanma. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2233)
1980’li yıllar hem başka dillerden Uygurcaya hem de Uygurcadan başka dillere sözlüklerin hazırlanıp yayımlandığı yıllardır. Bu çalışmalardan Çince-Uygurca ve Uygurca-Çince sözlükler yanında İngilizce-Uygurca ve Uygurca-İngilizce sözlükler dikkat çeker. Bunun yanında Doğu Türkistan’da yaşayan Türklerin dili, ağızları, tarihleri, kültürleri gibi konularda Çince kitap yayınlarının 1980’li yıllardan başladığı ilerleyen yıllarda gittikçe artığı da göze çarpar.
Uyğurçe-Henzuçe Lügat. Ürümçi 1982[2] .
Uyğurce-İngilizce Lügat. Ürümçi 1985.
Min-tsu Ch’upan she (1989). Chung-kuo T’u-chüeh-yu-tsu Yu-Yen T’sü-hui-chi (Çin’de Yaşayan Türk Hâlklarının Karşılaştırmalı Sözlüğü).
Enver Peyzulla (1988). İnglizçe Uyğurçe Luğat (English-Uyghur Dictionary). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Yazarı okunamadı (1989). Henzuçe-Uyğurçe Luğet 1. Tom. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Ma Şiñrin (1989). Uyğurçe-Henzuçe Cup Sözler Luğiti. Pekin: Milletler neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2229)
Yine bu çalışmalardan Doğu Türkistan’da yaşayan Türk topluluklarının Türkiye Türkçesine ilgisini de görmek mümkündür.
Mömin Abdulla (1989). Türkçe-Uyğurçe Luğet. Pekin: Milletler Neşriyati.
1980’li yıllarda Uygurca dil bigisi, imla kılavuzu ve sözlük çalışmalarının yayımında âdeta bir patlama yaşanır. Bu durum, 1983 yılında Arap harflerine dayalı yeni Uygur alfabesinin kabul edilmesinden sonra olması sebebiyle dikkat çeker. Bu durum, 90’lı ve 2000’li yıllarda sayıları artarak devam eder. Bu sayı artışında Çin’in dış dünyaya açılması da etkili olmuştur.
1980’li yılların başında Tatar Türkolog Tenişev’in bütün Türk dilini esas alarak Türkolojiye giriş denilebilecek bir çalışmasının Pekin’de Çince olarak yayımlanışı ilgi çeker. Bu çalışmayı 80’li yıllarda Çinli bilim adamlarının çalışmaları takip eder.
Tenişev, E. R. (1982). Türki Tiller Tetkikatine Giriş. Pekin. (Çince)
ŞUAR Milletler Til Yeziq Hizmiti Komiteti bilen ŞUAR İçtimaiy Penler Akademiyası Til Tetkikat Orni (1982). Türkiy Tiller Tetkikati 1. Beyciñ: Milletler Neşriyati. (ikinci cilt 1983, 3. Cilt 1990 yılında yayımlanmış) (Arslan vd., 2010c: 2231)
ŞUAR Milletler Til Yeziq Hizmiti Komiteti bilen ŞUAR İçtimaiy Penler Akademiyası Til Tetkikat Orni (1983). Türkiy Tiller Tetkikati 2. Beyciñ: Milletler Neşriyati. (1. Cilt 1982, 3. Cilt 1990 yılında yayımlanmış) (Arslan vd., 2010c: 2231)
ŞUAR Milletler Til Yeziq Hizmiti Komiteti bilen ŞUAR İçtimaiy Penler Akademiyası Til Tetkikat Orni (1990). Türkiy Tiller Tetkikati 3. Beyciñ: Milletler Neşriyati. (birinci cilt 1982, ikinci cilt 1983 yılında yayımlanmış) (Arslan vd., 2010c: 2231)
Avtonom Rayonlik Milletler Til-Yeziq Hizmiti Komiteti (1984). Uyğur Tili Mesililiri (Türkiy Tiller Tetkikati 3). Ürümçi: Ürümçi Paravanlik Basma Zavoti. (Arslan vd., 2010c: 2231)
80’li yıllarda dikkat çeken bir başka durum, Çinli bilim adamlarının Uygur Türkçesi ile ilgili çalışmalarıdır. Pekin’de Çinli bilim adamları tarafından yapılan üç çalışmadan ikisi Sarı Uygurca, biri ise yeni Uygurca üzerinedir.
Lin Lian Yün (1985). Sa-La-Yü Jian-Zhi (Ana Çizgileriyle Sarı Uygurca). Bei Jings.
Chen- Zong-zhen (1985). Lei Xuan Chun, Xi-Bu Yu-Gu-Yu Jiang-Zhi (Ana Çizgileriyle Batı (Sarı) Uygurca ve Sarı Uygur Dilinin Araştırılması. Pekin: Milletler Neşriyatı.
Ru Zhao Xiang-Ning Zhu Zhi (1985). Ana Çizgileriyle Yeni Uygurca (Xian Dai Wei Wu Er Yü JianYan Jiu).. Bei Jing (Çince yayımlanmış)
1980’lerde henüz alfabe değişikliği olmadan yayımlanan bir kitap, Turdi Ahmet’in Uyğur Tili kitabıdır. Bu, Doğu Türkistan sınırları içinde hazırlanmış ilk dil bilgisi çalışmalarından birisidir.
Ahmet, Turdi. (1981). Uyğur Tili 1-2. Ürümçi: Maarip Neşriyati.
Arap kökenli yeni alfabenin kabulünden sonra Doğu Türkistan’da neredeyse bir okuma yazma seferberliği başlar. Bu durum Sovyetler Birliği’nin kendi bilim adamları tarafından esasları belirlenen yeni yazı dillerini öğretmek için başlattığı seferberliğe benzemektedir.
Toxti, Abdusalam-Esqeri, Ehmetcan (1984). Uyğur Tili İkki Kisim. Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2229-2230)
ŞUAR Maarip Nazariti Til-Edebîyat Dersliklirini Tüzüş Komiteti (1984). Uyğur Tili Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati. (Başlanğuç Mekteplernin 5. Yilliği üçün derslik)
Ablet Qasim (1984). Uyğur Tili İştin Sirtqi 1. Qisim. Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati. (İşçi Dihkanlarniñİştin Sirtqi Başlanğuç Dericilik Mektepliri üçün derslik)
Ablet Qasim (1984). Uyğur Tili İştin Sirtqi 2. Qisim. Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati. (İşçi Dihkanlarniñİştin Sirtqi Başlanğuç Dericilik Mektepliri üçün derslik)
Doğu Türkistan’da alfabenin değiştirildiği yılda yayımlanan iki çeviri kitap çok önemlidir. Bu iki kitap A. Kaydarov, G. Seydvakkasov ve T. Talipov’un ortak hazırladıkları ve 1963 ve 1966 yıllarında Kazakistan’ın Almatı şehrinde yayımlanan kitaplardır. Bu kitapların 1983 yılından sonra yayımlanan kitaplara da temel teşkil ettiğini söylemek mümkündür.
Qaydarov, A., Seydvaqqasov, G. ve Talipov, T. (1983). Hazirqi Zaman Uyğur Tili 1. Qisim. Leksika ve Fonetika. (Kazakçadan Uygurcaya aktaranlar leksike bölümü Sabit Ruzi-Fonetika-Morfologiya-Sintaksis İskender İbrahim) Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Qaydarov, A., Seydvaqqasov, G. ve Talipov, T. (1983). Hazirqi Zaman Uyğur Tili 2. Qisi-Morfologiya ve Sintaksis. (Kazakçadan Uygurcaya aktaranlar leksike bölümü Sabit Ruzi-Fonetika-Morfologiya-Sintaksis İskender İbrahim) Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
1980’li yıllar, Doğu Türkistan’da birbiri ardınca çokça gramer kitabının yayımlandığı yıllardır. Bu ardı ardına aynı konulu kitabın yayımlanmasını yazı dilinin kimlikle ilişkilendirilmesi olarak değerlendirmek de mümkündür. Diğer taraftan dil bilgisinin bölümlerini oluşturan ses bilgisi gibi konuların ele alınarak kitap yazılmış olması da dil çalışmaları açısından gözden kaçmaması gereken önemli bir konudur.
Yolbuldi, N. (1980). Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2229)
Baki, Abdukerim (1983). Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Pekin: Milletler Neşriyati. 330 s.
Talibov, T. (1984). Uyğur Tili Fonetikisi. Almuta: Mektep.
ŞUAR Milletler Til-Yeziq Hizmiti Komiteti Luğat Bölümi (1985) Hazirqi Zaman Uyğur Edebî Tiliniñ İmla Luğiti. (Aslan vd., 2010c: 2227)
Yolbuldi, Nesrullah (1985). Hezirki Zaman Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati[3]
Taşpolat, Abdulletip (1985). Hazirqi Zaman Uyğur Tili Asasliri. Qeşker: Qeşker Uyğur Neşriyati.
Abihan, Tohti (1985). Hazirqi Zaman Uyğur Tili Asasliri. Kaşgar 1985.
Tömür, Hamit (1987). Hazirqi Zaman Uyğur Tili Grammatikisi-Morfologiye. Beyciñ: Milletler Neşriyati.
Ehmet, Turdi; Yolboldi, Nesrulla ve Musa, Enserdin (1987). Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati.
Uyğur Neşriyati (1987). Uyğur Tili Stilistikisi. Qaşqar.
Hesen, Abduşükür ve Liciñ, Gav. (1989). Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati.
Niyaz, Hâlik ve Kasim, Muhebbet (1988). Fonetika ve Til Tekşürüş. Ürümçi Şincañ Üniverseteti Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2231)
Nesrulla (1989). Eli Mektepler üçün Derslik Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Ürümçi: Şincan Xelq Neşriyati.
Bu gramer kitapları yanında Sovyetler Birliği’ndeki bir bilim adamı tarafından yazılan kitapların çağdaş Uygur yazı diline çevrilerek yayımlandığını görüyoruz.
Baskakof, N. A. (1986). Türkiy Tillar. (çev. Perhat Cilan. Beycin: Milletler Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2234)
Çeviri bir kitap olmamasına rağmen çeviriyi konu alan üç ciltlik bu eser de adı anılmaya değer çalışmalardandır.
Şincañ Xelq Neşriyati Uyğur Tehrir Bölümi (1981) Til ve Tercüme 1. Ürümçi: Şincañ Xelq neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2229)
Şincañ Xelq Neşriyati Uyğur Tehrir Bölümi (1982) Til ve Tercüme 2. Ürümçi: Şincañ Xelq neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2229)
Şincañ Xelq Neşriyati Uyğur Tehrir Bölümi (1983) Til ve Tercüme 3. Ürümçi: Şincañ Xelq neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2229)
1980’li yıllarda Doğu Türkistan dışında da Türkiye, Kazakistan (SSCB) ve Suudi Arabistan’da Uygurca ile ilgili yayınların olduğu bir dönemdir. Türkiye’deki yayının makale olmasına rağmen konuyla ilgili ilk çalışmalardan olması zikredilmeye değer bulunmuştur.
Sadvakkasov, G. S. (1989). Stroy Uyğurskogo Yazıka. Alma-Ata.
Kurban, İklil (1989). Yeni Uygur Türkçesi Grameri. Türk Kültürü Araştırmaları XXVI/2. Ankara.
Yakub Hoca. (1980). Türkistançe Til Kaidesi (Sarf). Ettaifel memleketü’l-arabiyyetü’s-saudiye. 1980 (1405). (Araplar için)
1980’li yıllar, Uygur Türklüğünün geçmişi ile de kucaklaşmaya başladığı dönemdir. Tarihî dönemlerde kullanılan yazı dili ile ilgili sözlük çalışmaları yanında o dönemin dili hakkındaki incelemeler de yapılmıştır. Doğu Türkistan’da Çağatay yazı dilinin 1950’li yıllara kadar kullanıldığı dikkate alınırsa Doğu Türkistan’da Çağatay yazı dili hakkında yapılan çalışmalarda önemli sonuçların ortaya çıkacağı açıktır. Bu yıllarda yapılan çalışmalardan birisi, alfabe değişikliğinden önce diğeri ikisi ise sonradır. Ancak 1980’li yıllarda Türk dilinin ilk eserlerinden kabul edilen Kutadgu Bilig’in çağdaş Uygurcaya kazandırılması önemlidir. Çünkü bu eser, işlenen konusu yanında ortak bir yazı dilinin kullanıldığı dönem eseri olarak bütün dil çalışmalarında kaynak bir eserdir.
Ehmet Yükneki (1980). Etebetül Heqayik (neşrge tayyarliğuçilar Hemit Tömür-Tursun Ayup). Beyciñ: Milletler Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2235)
Ahmet, Turdi (1980). Çağatay Tili. Ürümçi.
Tömür, Hamit ve Polat, Abduraup (1987). Çağatay Tili. Qeşqer: Qeşqer Uyğur Neşriyati.
Yusuf Has Hacib (1984). Kutadgu Bilig (Abdurehim Ötkür-Ehmet Ziyai-Memtimin Yusup/ŞUAR İctimaiy Penler Akademiyesi Milletler Edebîyati Tetkikat İnstitüti). Pekin: Milletler Neşriyati
1980’li yıllarda dil bilgisi çalışmalarının yanında işlenmiş bir edebî dil nasıl olmalı konusunda Uygurcanın ele alınıp değerlendirildiği iki çalışmadan birisi seksenlerin başında diğeri ise sonunda yazılmıştır. Bunu, Uygurcanın yazı ve edebî dil olarak gelişmesinin bir parçası olarak görmek gerekir.
Hemdulla, Reveydulla (1981). Uyğur Tili İstilistikisidin Savat. Şincañ Xelq Neşriyati. Urumçi.
İbrahim, Hoca Abdulla ve Niyaz, Emet (1988). Uyğur Tili Stilistikisi. Qeşqer: Qeşqer Uyğur Neşriyati.
Bizim tespitlerimizin dışında 1980’li yıllarda Öztopçu’nun yazan kişi veya kurum adını vermeden eser adı ve yayın yılını verdiği üç sözlük de şunlardır (Öztopçu, 1993, s. 173):
Siyasiy İqtisad Luğiti. Urumçi 1983,
(Yazan kişi veya kurum belirtilmemiş) (1984). Uyğur Tiliniñ İzahliq Fraze’ologiyilik Birikmiler Sözlügi. Urumçi: (yayınevi belirtilmemiş)
(Yazan kişi veya kurum belirtilmemiş) (1986).Uyğur Klassik Edibiyatidin Qisqiçe Sözlük. Pekin: (yayınevi belirtilmemiş)
(Yazan kişi veya kurum belirtilmemiş) (1989). Hazirqi Zaman Uyğur Tilidiki Tilşunasliq Atalgularining İzahliq Luğiti. Urumçi: (yayınevi belirtilmemiş)
Niyaz, Hâlik ve Kasım, Muhebbet (1989). Tilşunaslik Asasliri. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2231)
Hanbayık, Rahman (1989). Tilşunaslik Tezisliri. Ürümçi: Şincañ Yaşlar-Ösmürler Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2233)
1990’lı Yıllarda Yapılan Sözlük ve Dil Bilgisi Çalışmaları
1980’li yıllarda dil bilgisi ve sözlükçülük ile ilgili verilen eserler, 1990’lı yıllarda sayıları ve içerikleri artarak devam eder. 1950’li ve 1960’lı yıllarda yabancıların yaptıkları yayınların yerini Doğu Türkistanlı Türklerin aldığı görülür. Önceki yayınlarda pek adı geçmeyen Çinli bilim adamların 1990’lı yıllarda eser verdikleri görülür. Bu durum, Çinlilerin Türkleri kabullendikleri anlamına geldiği için sevindirici olmasına rağmen Sovyetler Birliği’nin takip ettiği milliyetler politikasını takip ederek dili ve dile bağlı oluşan değerleri yönlendirmeye çalışması üzücü bir durumdur.
1990’lı yılların ilk eserlerinden birisi, yazan kişi veya kurumun belirtilmediği çok dilli bir sözlüktür.
(Yazan kişi veya kurum belirtilmemiş) (1990). Henzuçe-İnglizçe-Uyğurçe Turaqliq İbariler Luğiti. Urumçi: (yayınevi belirtilmemiş) (Öztopçu, 1993, s. 173)
Doğu Türkistan’da sözlükçülük ve dil bilgisi kitapları bakımından 1990’lı yıllar çok verimli olmuştur. Uygur sözlükçülüğü ile gramer kitabı yayımı yanında çeviri sözlükler ve dil bilgisi kitapları ile dil çalışmalarını besleyen dil bilim ve sözlük bilimi gibi alanlarda da eserler verilmiştir.
Hanbabayuv, Rahman (1990). Tilşunaslik Tezisliri. Ürümçi: Şincañ Yaşlar-Ösmürler Neşriyati.
1990’lı yılların hemen başında yabancı bir ismin Uygurcadan İngilizceye hazırladığı sözlük vardır. Üstelik bu sözlük Ürümçi’de hazırlanır ve yayımlanır.
Daniel, St. J. (1990). Uyğurca İngilizçe Lügat. Ürümçi 1990.
Schwarz, H. G. (1992). An Uyghur-English Dictionary. East Asian Research Aids and Translations, Volume 3, Bellingham. Washington: Center for East Asian Studies, Western Washington University. (xxiv + 1083 + 2 s.; sözlük kısmı 1-947 arası)”
Öztopçu’nun tam künyelerini vermeden sadece isimlerini yazdığı ve 1983-1993 yılları arasında yayımlandığını söylediği sözlükler vardır. Öztopçu’nun adını verdiği sözlüklerden künyesi tespit edilebilenler tam künye olarak verilmiştir. Künyesi tespit edilemeyen sözlüklerin tamamı özel alanlarla ilgili terim lügatleridir. Öztopçu’nun verdiği bu sözlüklerden künyesi tespit edilenlerin çeviri sözlükler olması, tamamının Çinceden çeviri olma ihtimalini güçlendirmektedir. Künyesi tam tespit edilemeyen bu sözlükler ise şunlardır:
Til Lugiti, Fizika Lugiti, Matematika Lugiti, Tibbiy Luget, Ormançiliq Lugiti, Nöfit Lugiti, Himiye Lugiti, Tenterbiye Lugiti, Biologiye Lugiti, Elektir Tegı1ikisi Lugiti, Soda Lugiti gibi değişik meslek ve uğraşı uzmanlarının kullanacağı küçük sözlükler ile Qisqiçe Tilşunasliq Lugiti gibi daha büyük çaplı açıklamalı sözlükler de özellikle 1983-93 yılları arasında on yıl içinde yayımlanmıştır (Öztopçu, 1993, s. 173)
Doksanlı yılların başı aynı zamanda çok dilli sözlüklerin de yayımlandığı yıllardır. Bunu bir taraftan Çin’in dışa açılmasıyla diğer taraftan da Uygur Türklüğünün bu dışa açılmadan dolayı aydınlanma ve bilgilenmesi olarak yorumlayabiliriz.
Kavuz, Qadir (1990). Henzuçe-İnglizçe-Uyğurçe Turaqliq İbariler Luğiti. Tüzgüçi Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Sultan, Dilşat (Ed.) (1990). Henzuçe-İnglizçe-Uyğurçe Turaqliq İbariler Luğiti. Şincañ Xelq Sehiye Neşriyati.
Ayrıca aynı yılda Çinceden yapılan çeviri sözlükler de dikkat çeker. Şincañ Uygur Avtonom Rayonluk Tezkire Komitesinin çevirttiği tarih terimleri sözlüğü, bu çeviride önemli bir yer tutar. Ayrıca değişik mesleklerle ilgili sözlük çalışmaları ilerleyen yıllarda artarak devam eder.
Hapiz, Qadir ve Veli, Qurban (1990). Henzuçe-Uyğurça Tarixiy Atalğular Luğiti. Şincañ Xelq Sehiye Neşriyati.
Eziz, Edil ve Abdugül, Geni (1993). Hezirki Zaman Uyğur Tilidin Leksiyeler. Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati.
1990’lı yıllarda dil bilim araştırmaları ile ilgili çalışmalar yanında yayımlanan bir diğer kitap da yine dil bilim terimleri lügatidir
Osmanof, M. ve Sayit, M. R. (1991). Qisqiçe Tilşunaliq Luğiti. Urumçi: Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2231)
1990’lı yıllar farklı alanlarda pek çok sözlüğün yayımlandığı dönemdir. Aynı konulu sözlüklerden birisi 1991 tarihli Ürümçi, diğeri ise 1993 tarihli Almuta’da basılan sözlüktür.
Abbas, Abdusalam (1991). Uyğur Tili Fraze’ologiyisiniñ İzahliq Luğiti. Urumçi: Şincañ Yaşlar-Ösmürler Neşriyati.
Camaldinov, O. (1993).. Uyğur Tili Frazeologiyasiniñ İzahliq Luğiti. Almuta.
Çinceden çevrilen tarih terimleri sözlüğünden iki yıl sonra Sarı Uygurcadan Çinceye hazırlanmış, Uygurca madde başlarının Latin alfabesi ile verildiği, açıklamaların Çince olduğu sözlük göze çarpar.
Lei Xuan, (1992). Hsi-pu Yu-ku Han Tsü-tien. (Sarı Uygurca Çince Sözlük) editör: Chen Chu’n Zong-zhen Cheng-Tou
1990’lı yıllarda yapılan önemli çalışmalardan bir tanesi de Doğu Türkistan dışında İstanbul’da yayımlanan Dr. Sultan Mahmut Kaşgarlı’nın yayımladığı gramer kitabıdır. Hem Türkiye’de ilk olması hem de Doğu Türkistanlı birisi tarafından yayımlanması çalışmanın özellikle zikredilmesini gerekli kılmaktadır.
Kaşgarlı Sultan Mahmut (1992). Modern Uygur Türkçesi Grameri. İstanbul: Orkun Yayınevi.
Aynı yıl yayımlanan, girişinde 45 sayfalık Uygurlar, Uygur yazı dili ve atasözleri hakkında değerlendirmenin de olduğu bir diğer önemli çalışma da Kurtuluş Öztopçu’nun İstanbul’da yayımladığı kitaptır.
Öztopçu, Kurtuluş (1992). Uygur Atasözleri ve Deyimleri. Doğu Türkistan Vakfı Yayınları.
1993 yılı sözlük yayımlanması konusunda oldukça verimli bir yıldır. Değişik alanlarda pek çok sözlüğün yayımlandığı görülür. Abdusalam Abbas’ın biri Pekin biri Ürümçi’de olmak üzere iki tane eş anlamlı kelimeler sözlüğü yayımlanmıştır.
Abbas, Abdusalam (1993). Uyğur Tilidegi Menidaş Söz-İbarileri Luğiti. Beyciñ: Milletler Neşriyati.
Abbas, Abdusalam (1993). Uyğurçe Menidaş Sözler Luğiti. Ürümçi.
Doğu Türkistan’da daha önce başlayan atasözleri sözlüğü hazırlama ve yayımlama işi, 1990’lı yıllarda da devam etmiştir. Bunlardan bir kısmı şahıslar tarafından hazırlanırken bir kısmı yayınevlerince, bazıları öğrencilere yönelik olurken bazıları da farklı alanlardaki araştırmalara yönelik materyal şeklindedir. Bunlara zaman zaman ağızlardan yapılan derlemeleri ilave etmek gerekir. Yapılan derlemelerle birlikte deyim sözlükleri de sık sık güncellenmiştir.
Abbas, Abdusalam (1993). Uyğurçe Maqal-Temsiller Luğiti. Ürümçi 1993.
1990’lı yıllardaki bir diğer çeviri sözlük ise bir onomastik çalışmasıdır. Bu çeviriyi Çincedeki yer isimlerinin kullanılması konusunda bir zorlamanın başlangıcı kabul etmek de mümkündür.
Sabit, Abduréşit ve Nasir, Turdi (1993). Henzuçe-Uyğurçe Şincañ Yer Namliri Luğiti. Şincañ Xelq Sehiye Neşriyati.
Hemit Tömür ve Abdureup Polat tarafından 1993 yılında yayımlanan Çağatay yazı dili ile ilgili bir sözlük, 1990 yılında yayımlanan sözlüğe benzetilerek İzahliq Luğet olarak isimlendirilmiştir. Daha sonra benzer isimlerle farklı alanlarda yayımlanan “İzahliq lügetler” dikkat çeker.
Tömür, Hemit ve Polat, Abdureup (1993). Çağatay Uyğur Tiliniñ İzahliq Luğiti. Beyciñ: Milletler Neşriyati.
Yayımlanan Çağatay yazı dili ile ilgili sözlükler yanında konunun uzmanı olan bilim adamları tarafından yayımlanmış makaleler bir araya getirilerek kitap şeklinde yayımlanmış olan çalışmalar da vardır.
Polat, Abdureup (1993). Çağatay Uyğur Tili Tetkikatidin İlmiy Maqaliler. Ürümçi: Milletler Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c. 2233)
1994 yılında yapılan iki önemli çalışmadan birisi Çinceden Uygurcaya bir sözlük, ikincisi ise iki Uygur Türkünün hazırlamış olduğu Çince-Uygurca yer adları sözlüğüdür.
Enver Cabbar-Mesenhan Veli-Dilşat Sultan-Qadir Kavuz-Mahmuthan İslam-Batur Mamut-İnver İmin-Külnar(çevirenler) (1994). Henzuçe-Uyğurçe Şinhua Luğeti. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati..
Sabit, Abdureşit ve Nasir, Turdi (1994). Henzuçe-Uyğurçe Şincañ Yer Namliri Luğiti. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
1995 yılında yayımlanan ve Sincan Uygur Özerk Bölgesinin kuruluşunun 40 yılına ithaf edilen Uygur sözlükçülüğünün değerlendirildiği çalışma dikkat çekicidir. 1993 yılında yayımlanmaya başlayan izahli lügatin birinci cildinin yayımlanması arasında bir ilişki olduğu düşünülebilir.
Polat, Abdureup (1995). Uyğur Tili Leksigologiyesi. Qeşqer: Qeşqer Uyğur Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010, 2231)[4]
Polat, Abdureup (1995). Uyğur Tili Leksigologiyesi. Şincañ Uyğur Avtonom Rayoni Qurulqanliğiniñ 40. Yilliqiğa. Qeşqer: Qeşqer Uyğur Neşriyati.
1990’lı yıllar kapsamlı yazı dili sözlükleri yanında deyimler, eş anlamlı ve yakın anlamlı sözlüklerin de yayımlandığı dönemdir.
Abbas, Abdusalam (1996). Uyğur Tilidiki Ahañdaş Sözler Luğiti. (Pekin): Milletler Neşriyati.
Bu yıllar Uygur Türklüğünün Türkiye Türkçesine ilgilerinin arttığı bir zamandır. Bu ilgi artışı Türkçe öğreten bir kitapla taçlandırılmıştır.
Hemdulla, Reveydulla (1996). Türk Tili. Tüzgiçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Son alfabe değişikliği 1983 yılında olmasına rağmen 1994 ve 1996 yılında kullanılan farklı alfabeler hakkında değerlendirmenin yapıldığı önemli makaleler de vardır. İçeriği hakkında bilgi sahibi olmamakla birlikte böyle bir değerlendirmenin yapılmış olması değerli görüldüğü için anılmaya değer bulunmuştur.
Sabit, Abdureşit (1994). “Hazirqi Zaman Uyğur Yeziqiniñ Terekkiyat Ehvali”, Şincañ Tezkirisi. 3. (Arslan ve ark., 2010c, 2234)
Ömercan, Abdurehim Rahman (1996). “1950 Yilidin Buyanki Uyğur Yeziq Terekkiyati Heqqide”, Şincañ Tarihi Materialliri. 40. Sayı. (Arslan ve ark., 2010c, 2235)
Doğu Türkistan’da son alfabe değişikliği 1983 yılında olmasına rağmen imla kılavuzunun belli aralıklarla yayımlandığı görülür. Bu yayınlardan birisi de doksanlı yılların sonuna doğru olmuştur.
Osmanof, Mirsultan (1997). Hazirqi Zaman Uyğur Edebîy Tiliniñ İmla ve Telappuz Luğiti. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Sabit, Abdureşit; Semet, Hemit. ve Abduveli, Tahir (1997). Hazirqi Zaman Uyğur Edebî Tiliniñ İmlasi ve Teleppüzi Heqqide Kiskiçe Savat. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2233)
1990’lı yıllar Doğu Türkistan ağızları ile ilgili çalışmaların da arttığı bir dönemdir.
Osmanof, Mirsultan (1997). Hazirqi Zaman Uyğur Tiliniñ Kumul Şevisi. Ürümçi: Şincañ Pen-Tehnika Sehiye Neşriyati (K).
Osmanof, Mirsultan (1999). Hazirqi Zaman Uyğur Tili Diyalektliri. Şincañ Yaşlar Ösmürler Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2232)
Daha önce hazırlanan sözlüğün ikinci basımı olduğunu tahmin ettiğimiz bir Uygurca İngilizce sözlük yine St. John Daniel’in çalışmasıdır.
Daniel, St. J. (1997). A Concise Uighur_English Dictionary (Uyğurçe İnglizçe Lügat). Şincañ Xelq Neşriyati.
1990’lı yıllarda yayımlandığı tespit edilebilen gramer kitapları, diğer yıllar dikkate alınırsa oldukça az sayıdadır.
Tuñçun, Cu-Osmanof, Mirszultan-Ğappar, Emine-Kasım, Nicat (1992). Hazirqi Zaman Uyğur Edebî Tili Tavuşliriniñ Akustikilik Tetkikati. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Seper, Sulayman. (1994). Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Keşker: Keşker Uyğur Neşriyati.
Osmanof, Mirsultan-Ğappar, Emine-Hanbayık, Rahman (1995). Hazirqi Zaman Uyğur Tilidiki Tiniş Belgiliri ve Ularniñ Kollinilişi. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2233)
Çiñ Şilyañ katarliklar (1996). Hazirqi Zaman Uyğur Tili Girammatikisi. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2235)
Baratov, Ş. ve Hoşurbakiyeva Rayan, O. (1997). Uyğur Tili. Almuta.
1998 yılında tespit edebildiğimiz kitaplardan birisi dış kapakta yazanın adının belirtilmediği bir kitaptır. PDF nüshasında iç kapak taranmadığı için yazanı tespit edilememiştir.
(Yazarı Çince yazıldığı için okunamadı) (1998). Uyğur Tili Grammatikisi. 404 s. (ISBN 7-81001-940-6) (Kitap adı arap harfleri ile Uygurca yazılmış diğer bütün yazılar Çince olup Çinlilere Uygurca Öğretme Amaçlı Çince yazılmış)
Hazırlayan, yayın yılı ve yayınevi dışındaki bilgiler Çince yazıldığı için kitap adı bile okunamayan bir çalışma da Ablet Nurdun’un Uygurlara Çince öğretmek amacıyla hazırladığı kitaptır.
Nurdun, Ablet (1998). Tarih Atalguliri Tercime Kollanmisi. İctimaiy Pen Jurnalliri Neşriyati (Çince Uygurca, Uygurlara Çince Öğretme Kitabı)
1998 yılında Doğu Türkistan’dan çok uzakta bir Türk yurdunda Uygurca bir gramer kitabı yayımlanmıştır. Uygurca çalışanlara da kaynaklık eden bu çalışma Türk Dil Kurumu tarafından basılmıştır.
Öztürk, Rıdvan (1998). Yeni Uygur Türkçesi Grameri. Türk Dil Kurumu Yayınları.
Madde başlarının Latin alfabesi ile, açıklamaların ise Uygur Türkçesi ve Uygur Arap alfabesi ile yazıldığı Çağatayca ile ilgili bir çalışma ise Tursun Ayup tarafından verilmiştir.
Ayup, Tursun (1998). Qedimki Uyğur Tili Oquşluqi. Beyçin: Milletler Neşriyati. (Arslan vd., 2010c: 2233)
1990’lı yıllarda Doğu Türkistan dışında bölgenin dili üzerine önemli çalışmalar yapılmaya devam edilmiştir. Bunlardan birisi Tenişev’in Uygur ağızları ile ilgili bir kitabı, diğer ikisi Nugteren ve Rods ikilisi tarafından Batı ve Doğu Uygurlarının ortak söz varlığı üzerine yayımlanmış iki önemli makaledir.
Tenişev, Edgem Rahimoviç (1990). Uygurskiy Dialektnıy Slovar, Nauka, Moskova.
Nugteren, H. ve Ross, M. (1996). “Common vocabulary of the Western and Eastern Yugur Languages” (Batı ve Doğu Uygur Dillerinde Ortak Söz Varlığı), Acta Orientalia Hungarica, XLIX (1-2), pp. 25-91.
Nugteren, Hans ve Rods, Marti (1998). “Cominon Vocabularyof the Westernand Eastern Yugur Languages: The Tibetan Loanwords (Batı ve Doğu Uygur Dillerinin Ortak Sözlüğü: Tibetçe Ödünç Sözcükler)”. Studia Etymologica Cracovierisia, 3, 45-92.
Türk lehçelerinin pek çoğu ile ilgili sözlük çalışmaları telif veya çeviri şeklinde ağırlıklı olarak 1980 yılından sonra Türkiye’de yayımlanmıştır (Koraş, 2009, s. 761-776) fakat Türkiye’de 60’lı yıllardan sonra Uygur kökenli insanlar yaşamasına rağmen E. N. Necip’in Uygurca-Rusça sözlüğü, İklil Kurban’ın çevirisiyle Türk Dil Kurumu tarafından ancak 1995 yılında yayımlanabilmiştir. Çevriyi yapan Doğu Türkistan kökenli bir bilim adamıdır (Necipoviç Necip, 1995). Koraş, sözlük hakkında 2009 yılında diğer Türk lehçeleri sözlüklerini de içine alan bir değerlendirme yazmıştır (2009, s. 761-789).
Necip, Emir Necipoviç (1995). Yeni Uygur Türkçesi Sözlüğü. (Rusçadan çeviren İklil Kurban). Türk Dil Kurumu Yayınları. (ikinci baskı 2008 yılında yapılmıştır)
1980’li yıllarda çok farklı alanlarda yayımlanan sözlükler ve dil çalışmaları, 1990’lı yıllarda kapsamlı bir sözlük hazırlanmasını beraberinde getirmiştir. 1990 yılında Uygurcada kullanılan 60.000’den fazla kelimeyi açıklamalı olarak veren Uygur Dilinin Açıklamalı Sözlüğü’nün yayımı başlamış ve 1998 yılında altıncı cildin yayımı ile takım tamamlanmıştır. Bunlar; (Yıldırım, 2019: 546) Uyğur Tiliniñ İzahliq Luğiti. (Cilt I-VI). Pekin: Milletler Neşriyati, 1990, 1991, 1992, 1994, 1996, 1998. (I. cilt (a-p) 809 s.; II. cilt (t-ḫ) 908 s.; III. cilt (d-f) 946 s.; IV. cilt (ḳ-l) 946 s.; V. cilt (m-ü) 904 s.; VI. cilt (v-y) 784 s.) şeklindedir. İlerleyen yıllarda önce tek cilt olarak daha sonra iki cilt olarak bu sözlüklerin “Qısqartilmiş” ibaresiyle daha pratik kullanışlı biçimleri de yayımlanmıştır.
Yaqub, Abliz- Ğeyurani, Ğenizat- Hévil, Zayit- Qadir, İsmail- Abdurrahman, Hemdulla- Emet, Abliz- Nur, Perhan (1990). Uyğur Tiliniñ İzahliq Luigiti 1 (A-P) Pekin: Milletler Neşriyati.
Yaqub, Abliz- Ğeyurani, Ğenizat- Hévil, Zayit- Qadir, İsmail- Abdurrahman, Hemdulla- Emet, Abliz- Nur, Perhan (1991). Uyğur Tiliniñ İzahliq Luigiti 2 (T-H) Pekin: Milletler Neşriyati.
Yaqub, Abliz- Ğeyurani, Ğenizat- Hévil, Zayit- Qadir, İsmail- Abdurrahman, Hemdulla- Emet, Abliz- Nur, Perhan (1992). Uyğur Tiliniñ İzahliq Luigiti 3 (D-F) Pekin: Milletler Neşriyati.
Yaqub, Abliz- Ğeyurani, Ğenizat- Hévil, Zayit- Qadir, İsmail- Abdurrahman, Hemdulla- Emet, Abliz- Nur, Perhan (1994). Uyğur Tiliniñ İzahliq Luğiti 4 (Ḳ-L) Pekin: Milletler Neşriyati.
Yaqub, Abliz- Ğeyurani, Ğenizat- Hévil, Zayit- Qadir, İsmail- Abdurrahman, Hemdulla- Emet, Abliz- Nur, Perhan (1996). Uyğur Tiliniñ İzahliq Luğiti 5 (M-Ü) Pekin: Milletler Neşriyati.
Yaqub, Abliz- Ğeyurani, Ğenizat- Hévil, Zayit- Qadir, İsmail- Abdurrahman, Hemdulla- Emet, Abliz- Nur, Perhan (1998). Uyğur Tiliniñ İzahliq Luğiti 6 (V-Y) Pekin Milletler Neşriyati.
Şincañ Uyğur Avtonom Rayonlik Milletlir Til Yeziq Hizmiti Komiteti bu altı cildin yayımını yine bu altı cildin kısaltılmışı olarak yayımlanmasını kararlaştırmış ve aynı isimle “Kıskartilmiş” ibaresi ilave edilerek kullanım açısından daha pratik kolay taşınabilen iki ciltlik sözlükler yayımlanmıştır. Bu sözlüklerin birinci baskısı 1999 yılında olmuş, bunu 2011 yılında ikinci baskı takip etmiştir.
Uyğur Tiliniŋ İzahliḳ Luğiti (Ḳisḳartilmisi) (1999). Ürümçi: Şincañ Ḫelk Neşriyati. (2 + 1 + 7 + 1471 s.; sözlük kısmı 1-1451 arası). (Yıldırım, 2019, s. 546)
Hazirḳi Zaman Uyğur Tiliniŋ İzahliḳ Luğiti (Ḳisḳartilmisi) (2011). Ürümçi: Şincañ Ḫelk Neşriyati. (2 + 6 + 2 + 1446 s.; sözlük kısmı 1-1396 arası). (Yıldırım, 2019, s. 546)
Bu iki ciltlik kısaltılmış sözlük yanında tek ciltlik aynı ismi taşıyan sözlükler de yayımlanmıştır. Bunların da aynı yayınevi tarafından yayımlanmış olması dikkat çeker. Hem dört hem iki hem de tek cilt olarak aynı isimle yayımlanmış bu sözlükler kullanıcı kitlesi dikkate alınarak hazırlanmış olmalıdır.
Yaqub, Abliz-Geyurani, Genizat-Kadir, İsmail-İmam, Hemdulla Abdurahman-Emet, Abliz-Nur, Perhat-Abdukadir, Esker-Rehimcan, Ablikim (1999). Hazirqi Zaman Uyğur Tiliniñ İzahliq Luğiti (Kiskartilmisi). (Birinci Baskı). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
1999 yılında birinci baskısı yapılan izahlı sözlüğün ikinci baskısı, 2011 yılında yapılır. Sözlüğün ikinci baskısında sözlüğü hazırlayanlar, baş tüzgüçiler ve tüzgüçiler şeklinde ikiye ayrılarak verilmiştir. Ancak hepsinin aynı isimler olması dikkat çeker.
İmam, Hemdulla Abdurahman- Nur, Perhat- Abdukadir, Esker (Baş Tüzgüçiler) /Yaqub, Abliz-Geyurani, Genizat-Kadir, İsmail-İmam, Hemdulla Abdurahman-Emet, Abliz-Nur, Perhat-Abdukadir, Esker-Rehimcan, Ablikim (Tüzgüçiler) (2011). Hazirqi Zaman Uyğur Tiliniñ İzahliq Luğiti (Kiskartilmisi). (İkinci Baskı). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Altı ciltlik İzahliq lügat yanında aynı isimle başkalarının da tek ciltlik sözlük hazırlaması, muhtemelen okullarda tek ciltlik pratik sözlüğe olan ihtiyaçtan dolayıdır. Ancak hepsinin de aynı yayınevi tarafından yayımlandığı dikkat çekmektedir.
Eli, Ekber; Zahid, İlham ve Mollahun, Abdukerim (1999).Uyğur Tiliniñ İzahliq Luğiti (Qiskartilmisi). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Bu genel sözlükler yanında 1990’lı yıllarda hazırlanıp yayımlanan önemli sözlüklerden birisi de kişi isimleri hakkında olan sözlüktür.
Kahiri, Mutellip Sedik (1998). Uyğur Kişi İsimliri. Keşker: Keşker Uyğur Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2234)
Daha önce hazırlanan Uygurcadan İngilizceye sözlükler yanında İngilizceden Uygurcaya hazırlanmış bu sözlük, Uygur Türklerinin İngilizce öğrenme heves ve ihtiyaçlarını da göstermektedir.
Qadiri, Hacı Qutluq (1999). İnglizçe-Uyğurçe Luğat. Tüzgüçi: Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
1990’lı yılların sonunda Uygur dilciliğinin ele alınıp enine boyuna değerlendirildiği kitap da yayımlanır.
Niyaz, Hâlik ve Kasım, Muhebbet (1999). Tilşunasliktin Umumiy Bayan. Ürümçi: Şincañ Üniverseteti Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2232)
2000-2010 Yılları Arasında Yapılan Sözlük ve Dil Bilgisi Çalışmaları
2000’li yıllarda yayımlanan dil bilgisi kitaplarının çoğu, okullarda okutulmak üzere hazırlanan kitaplardan oluşmuktadır. Bu grup içerisine orta dereceli okullarda okutulmak üzere hazırlanmış açıklamalı atasözleri ve onların incelemesi kitabı da dâhil edilebilir. Temel eğtim seviyesinde okutulan kitaplar, bilimsel araştırma seviyesindeki çalışmaların okuyucu veya kullanıcı seviyesine göre indirgenmiş veya basitleştirilmiş şekilleridir. Yeni Uygur Türkçesinin okullarda okutulan seviyesindeki örnekleri ise şöyledir:
Seper, Süleyman (2000). Hazirqi Zaman Uyğur Tili. (Birinci Baskı) [Ali Mektepler Özlükidin Ögengüçiler ve Kespiy Mektepler Üçün Derslik]. Ürümçi: Şincañ Helik Neşriyati.
Seper, Süleyman (2000). Hazirqi Zaman Uyğur Tili. (2. Baskı) [Ali Mektepler, Özlükidin Ögengüçiler ve Kespiy Mektepler üçün Derslik]. Ürümçi: Şincañ Helik Neşriyati.
Seper, Süleyman (2000).Çoñlar Aliy Mektepleri ve Aliy Tehnikumlar Üçün Derslik Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Helik Neşriyati.
Sali, Memtimin – Qasimlar, Turap (2000). Aliy Mektepler Üçün Derslik Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Üniversiteti Neşriyati.
Rehmekcan (2001). Tokkuz Yillik Mecburi Maarip Boyiçe Toluksiz Ottura Mektepler üçün Derslik Uyğur Tili Birinci Kisim (Birinci baskı 2000).Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati.
Süleyman Seper (2002). (Ali Mektepler Kespi-Tehnika Mektepleri ve Ali Maarip Boyuçe Üzlikidin Ügengüçiler üçün derslik) Hazirqi Zaman Uyğur Tili Ürümçi: Şincan Xelq Neşriyati.
Yasin, Yaqupcan; Tursun, Mirehmet; Ömür, Ablimit ve ark. (2003). Toluq Ottura Mektep Oquğuçiliri üçün Uyğur Tili Bilimliri ve Meşqliri. (Birinci Neşri). Qeşqer Uyğur Neşriyati. 2003.
Letip, Emine veEbeydulla, Yari (2003). Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Yasin, Yaqupcan; Tursun, Mirehmet; Ömür, Ablimit ve ark. (2004). Toluq Ottura Mektep Oquğuçiliri üçün Uyğur Tili Bilimliri ve Meşqliri. (İkinci Neşri) Qeşqer Uyğur Neşriyati.
Hakimcan Mesum ve Ablet Qasim (2005). Uyğur Tili Kisim 2. Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati. (Tokkuz Yillik Mecburiyet Maaripi Boyuçe Alti Yillik Başlanguç Mektepleriniñ 4. Yilliki üçün derslik)
Tüzgüçi belli değil (2005). Uyğur Tili 3. Kisim). Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati. (Pütün Künlik alte Yillik Tüzmedigi Başlanguç Mekteplerniñ 5. Yilliki üçün derslik)
Hakimcan Mesum (2005). Uyğur Tili 4. Kisim. Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati. (Tokkuz Yillik Mecburiyet Maaripi Boyuçe Alti Yillik Başlanguç Mektepleriniñ 6. Yilliki üçün derslik)
Eski Türkçe ve eski Türkçenin yazılı olduğu belgeler ve taşlar hakkında Sovyet bilim adamları tarafından yapılan bazı çalışmaların Uygurcaya aktarıldığı daha önce de yaşanan olaylardandır. Bu durumun Doğu Türkistan’daki çalışmalar için örnek olduğunu da söylemek mümkündür. İkibinli yıllarda yapılan iki çalışmadan birisi Köktürk, diğeri Uygur dönemiyle ilgilidir. Bunları Çağatay yazı dili ile ilgili çalışmalar takip etmiştir.
Sayit, Muhemmet Rehim ve Yusup, İsrapil (2000). Kedimki Uyğur Yeziqidiki Vesiqiler. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2233)
Nasilof, V. M. (2005). Orhun Yenisey Vadiliridin Tepilğan Yadigarliklarniñ Tili (çev. Uyğur Sayrani-Sabit Rozi) Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2232)
Teqlimaqaniy, Abdureup Polat (2004). Çağatay Uyğur Tili Heqqide Mupessel Bayan. Beyciñ: Milletler Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2233)
Teklimakaniy, Abdureup Polat (2007). Çağatay Uyğur Tili Girammatikisi. Beyciñ: Milletler Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2233)
Teqlimaqaniy, Abdureup Polat (2007). Çağatay Uyğur Tili. Beyciñ: Milletler Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2234)[5]
Uygurca gramer kitapları yanında belli aralıklarda yazılmış ve yayımlanmış Uygurca gramer kitaplarının ele alınıp değerlendirildiği kitaplar da vardır. Bu kitaplar en az gramer kitapları kadar önemlidir.
ŞUAR İctimaiy Penler Akademiyası (2008). Til Tetkikatiniñ Ottuz Yili. Beyciñ: Milletler Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, 2232)
Yasin, Yaqupcan-Qasım, Turap-Tursun, Dolqun-Tursun, Mirehmet (2007). Ottura Mektepler üçün Umumi Tekrar Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Xelq Sehiye Neşriyati.
Uygurcanın temel okullarda öğretilmesi için yazılan kitaplar yanında bu seviyedeki öğrencilerin kullanabileceği izahlı lügatler de yayımlanmıştır.
ŞUAR Milletler Til-Yeziq Hizmiti Komiteti Luğet Bölümi (2008) Uyğur-Tilining-Izahatliq-Lughiti-1. Yilliklar üçün (ikinci baskı [Birinci baskı 2002]). Ürümçi: Şincañ Üniversiteti Neşriyati (Bashlanghuch-Mektep Okuğuçiliri üçün).
ŞUAR Milletler Til-Yeziq Hizmiti Komiteti Luğet Bölümi (2008) Uyğur-Tilining-Izahatliq-Lughiti-2. Yilliklar üçün (ikinci baskı [Birinci baskı 2002]). Ürümçi: Şincañ Üniversiteti Neşriyati (Bashlanghuch-Mektep Okuğuçiliri üçün).
ŞUAR Milletler Til-Yeziq Hizmiti Komiteti Luğet Bölümi (2008) Uyğur-Tilining-Izahatliq-Lughiti-3. Yilliklar üçün (ikinci baskı [Birinci baskı 2002]). Ürümçi: Şincañ Üniversiteti Neşriyati (Bashlanghuch-Mektep Okuğuçiliri üçün).
ŞUAR Milletler Til-Yeziq Hizmiti Komiteti Luğet Bölümi (2008) Uyğur-Tilining-Izahatliq-Lughiti-4. Yilliklar üçün (ikinci baskı [Birinci baskı 2002]). Ürümçi: Şincañ Üniversiteti Neşriyati (Bashlanghuch-Mektep Oquğuçiliri üçün).
Bu okul kitaplarının yanında, üniversetelerde temel eğitim okullarının başlangıç kısmanda Uygurca öğretmek için yetiştirilen kişilere yönelik hazırlanmış kitaplar da vardır.
Arslan Abdulla, Yari Ebeydulla, Taş Rahman Murat ve Abdurehim Rahman (2004). Ali Pedagogika Mehsus Kürsiliriniñ Başlanguç Mektep Maaripi Dersligi Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Ürümçi: Şincan Maarip Neşriyati.
Uyğuri, Aybek Ömer (2009). Uyğur Xelq Maqal-Temsilliri ve Uniñ Yeşmisi (Toluq Ottura Mektepler Üçün). Ürümçi: Şincañ Xelq Sehiye Neşriyati.
Emet, Abliz (Tarih tespit edilemedi). Uyğur Xelq Maqal Temsilliri İzahliq Luğiti. Keşker: Keşker Uyğur Neşriyati
2000’li yıllarda yayımlandığını tespit edebildiğimiz bilimsel manadaki dil bilgisi kitapları önceki dönemler dikkate alındığında parmakla sayılacak kadar azdır. Ancak bu yıllarda Doğu Türkistan ağızları, ağız araştırmacılığı ve ağızlara dayalı ürünlerin oluşturduğu sözlük tarzındaki çalışmalar dikkat çekicidir.
Seper, Süleyman (2000). Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Xelq Sehiye Neşriyati.
Ehet, Ablimit (2002). Hazirqi Zaman Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Osmanof, Mirsultan (2004). Hazirqi Zaman Uyğur Tiliniñ Hoten Diyalekti (ŞUAR Milletler Til-Yeziq Hizmiti Komiteti Neşr Qıldurdi). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Osmanof, Mirsultan (2006). Hazirqi Zaman Uyğur Tiliniñ Lopnur Diyalekti. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, s. 2232)
Suleyman, Abdulla (2006). Dünyada Birla Hoten Bar Hoten Diyalikti. Ürümçi: Şincañ Üniversiteti Neşriyati.
Qasim, Muhebbet qatarliklar (2006). Hazirqi Zaman Uyğur Tili Dialekt Sözliri Tetkikati. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati. (Arslan ve ark. 2010c, s. 2236)
ŞUAR İctimaiy Penler Akademiyisi Til Tetkikat Orni (2007). Hezirki Zaman Uyğur Tiliniñ Dialekt ve Şiviliri Luğiti (Birinci baskı). Beyciñ: Milletler Neşriyati.
Cilan, Perhat Muhemmedėli vd. (2007). Hazirqi Zaman Uyğur Tiliniŋ Dialekt ve Şviliri Luğiti. Beyciñ: Milletler Neşriyati. (Yıldırım, 2019, s. 548).
Yolçi, Turap Qasim (2009). Hazirqi Zaman Uyğur Tili Diyalektşunasliki. Ürümçi: Şincañ Üniversiteti Neşriyati (Arslan ve ark., 2010c, s. 2232)
2000’li yıllardaki en önemli çalışmalardan birisi Milletler Neşriyati ile Şincañ Xelq Neşriyati’nin birlikte hazırlanması ve yayımlanmasında öncü olduğu, Abdurahman Ebey’in baş editörü olduğu 12 ciltten oluşan Uyğur Xelq Eğiz Edebîyati Qamusi adındaki ansiklopedik bir sözlüktür.
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebiyati Qamusi 1 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Efsane Rivayetler]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebiyati Qamusi 2 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Çöçekler]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebiyati Qamusi 3 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Çöçekler]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebiyati Qamusi 4 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Çöçekler]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebiyati Qamusi 5 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Çöçekler]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebiyati Qamusi 6 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Letpe- Çaqçaqlar]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebiyati Qamusi 7 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Maqal-Temsiller, Meseller]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebîyati Qamusi 8 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Dastanlar]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebiyati Qamusi 9 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Dastanlar]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebiyati Qamusi 10 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Koşaklar]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebîyati Qamusi 11 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Koşaklar, Xelq Oyunliri, Meşrep Oyunliri, Tepişmaklar, Laplar]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Milletler Neşriyati/Şincañ Xelq Neşriyati (2005). Uyğur Xelq Eğiz Edebiyati Qamusi 12 (baş editör: Abdurahman Ebey) [Uyğur örp-Adetleri, Töhpikarlar]. Pekin Milletler Neşriyati/Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Bu sözlük çalışmalarının yanında iki binli yılların başında yayımlanan önemli bir sözlük ise Uygur Türkçesine dışarıdan giren kelimelerle ilgilidir.
Abduraḫman, Hemidulla vd. (2001). Uyğur Tiliğa Çettin Kirgen Sözlerning İzahliḳ Luğiti. Ürümçi: Şincañ Ḫelk Neşriyati. (Yıldırım, 2019, s. 548).
Bu çalışmalara, yine derlemeye dayalı bir halk edebiyatı türüne ait eserlerin sözlüğünü ilave etmek gerekir.
Ömer, Uçkuncan (2009). Uyğur Xelq Tarihi Koşakliri Qamusi. Ürümçi: Şincañ Üniverseteti Neşriyati.
2000’li yıllarda farklı tarihlerde üç tane imla kılavuzu yayımlanmıştır. Üçü de ŞUAR Til-Yeziq Hizmiti Komiteti tarafından yayımlanan bu kılavuzların birisi imla ve telaffuz, diğer ikisi ise sadece imla lügati şeklendedir.
ŞUAR Til-Yeziq Hizmiti Komiteti (2002). Hazirqi Zaman Uyğur Tili Boyiçe İmla ve Telappuz Seviyisidin Sinaq Eliş Programmisi. Ürümçi: Şincañ Heliq Neşriyati.
ŞUAR Milletler Til-Yeziq Hizmiti Komiteti (2008). Hazirqi Zaman Uyğur Edebiy Tiliniñ İmla Luğiti. Ürümçi: Şincañ Heliq Neşriyati.
ŞUAR Milletler Til-Yeziq Hizmiti Komiteti (2009). Hazirqi Zaman Uyğur Tiliniñ İmla Lüğiti. (editörler: Baxtiyar Savüt-Qadir Qavüz-Enver Qasim-Şakir Can Mürat). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Doksanlı yıllardaki Çağatay Türk yazı diline olan ilgi ve bu yazı dili ile ilgili araştırmalar devam etmiştir. Bunlardan ikisi Çağatay yazı dili, birisi Çağatay edebiyatı, bir diğeri de Çağtayca izahlı lügattir.
Polat (Taklimakani), Abdureup (2001). Çağatay Uyğur Tili Heqide Mupissel Bayan. Beyciñ: Milletler Neşriyati.
Bögü, Ablimit Ehet (2002). Çağatay Uyğur Tili. Ürümçi: Sincañ Üniversiteti Neşriyati. (Bu kitabın 2007 yılında ikinci baskısı da yapılmıştır.)
Bahavudun, Muhemmedtursun-Geyurani, Genizat-Kadir, İsmail-Ehet, Ablimit (2002). Çağatay Tiliniñ İzahliq Luğiti. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Shimin, Geng (2003). Researches in Old Aighur Literature. Pekin: Merkezi Milletler Üniversiteti Neşriyati.
Yazarı yok (Tarihi yok). Uyğur Klassik Edebîyatidin Kiskiçe Sözlük. Pekin: Milletler Neşriyati.
Doğu Türkistan dışında Sarı Uygurlar ve Sarı Uygur ağzına olan ilgi devam etmiş ve Martina Erica Roos, Sarı Uygurların dilini doktora tezi olarak çalışmıştır. Bu doktora tezinin 1-159 sayfaları arası dil bilgisi, 160-277sayfaları arası metinler ve 278-405 sayfaları arası Sarı Uygurcadan İngilizceye sözlük şeklindedir.
Roos, Martina Erica (2000). The Western Yugur (Yellow Uygur) Language, Grammar, Text, Vocabulary. Yayımlanmamış Doktora Tezi, Leiden Üniversitesi, Leiden.
Hamit Tömür’ün Hazirqi Zaman Uyğur Tili Grammatikisi, Anne Lee tarafından İngilizceye çevrilerek İstanbul’da basılmıştır.
Tömür, Hamit (2003). Modern Uyghur Grammar (Morphology). (Çev. Anne Lee) editör Mehmet Ölmez. İstanbul: Yıldız Yayınevi.
Niyaz, Zeynep (2008). Hazirqi Zaman Uyğur Edebî Tilidin Umumi Savat- Fonetika ve Sintaksis. Beyciñ: Merkezi Milletler Üniversiteti Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010c, s. 2231)
İkibinli yıllarda Doğu Türkistan dışında kayda değer dört yayın vardır. Bunlardan ikisi Türkiye’de olup aynı kişi tarafından yapılan iki çalışma vardır. Her ikisi de aynı yıl içinde, aynı kurum tarafından yayımlanmıştır. Diğer ikisi ise Amerika’da yayımlanmıştır. Bu dört yayının ortak tarafı, kitap yazarlarının Doğu Türkistan kökenli omalarıdır.
Emet, Erkin (2008). Doğu Türkistan Uygur Ağızları (Ses Bilgisi). Türk Dil Kurumu.
Emet, Erkin (2008). Doğu Türkistan Uygur Ağızları. Türk Dil Kurumu.
Mawkanuli, Talant (2005). Uyghur Elementary Texbook (Uygur Tili). İndiana University Center for Languages of the Central Asian Region. İndiana. 47 s.
Engesaeth, Tarjei; Yaqub, Mahire ve Dwyer, Arienne (2009). Hazirqi Zaman Uyğur Tili Kollanmisi. University of Kansas Scholarworks. Kansas.
ŞUAR İctimaiy Penler Akademiyisi Til Tetkikat Orni (2013). Hezirki Zaman Uyğur Tiliniñ Dialekt ve Şiviliri Luğiti 2. Baskı (ikinci baskı 2013). Beyciñ: Milletler Neşriyati.
2000’li yıllarda yayımlanan sözlüklerden bir tanesi, dinî terimler sözlüğü olmasıyla dikkat çeker. Diğeri ise on iki ciltlik sözlü edebiyat sözlüğüdür. Baskı yılı, yeri ve yayınevi aynı olduğu hâlde ciltler farklı konular içerdiği için hepsi ayrı ayrı verilmiştir.
Kérem, Abdullacan (2003). İslam Dini İzahliq Luğiti. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Abdusalam, Rabiye-İsmayil, Aykül- İmin, Bümeryemgül (2005). İnglizçe-Henzuçe- Uyğurçe Dialog (English-Chinese- Uyghur Conversation) Ürümçi: Şincañ Xelq Sehiye Neşriyati.
2000’li yıllarda yayımlanan iki atasözleri sözlüğünden birisi Uygurcadan Çinceye hazırlanmış, diğeri ise izahlı lügat şeklindedir.
Cunmin, Ma ve Zeyü, Liyav (2007). Uyğurçe-Hanzuçe Uyğur Xelq Maqal Temsilliri. (Ed. Ekber Eli). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Emet, Abliz (2008). Uyğur Xelq Maqal Temsilliri İzahliq Luğiti. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Önceki yıllarda sayısı oldukça kabarık olan başka bir dile ait gramer kitaplarının sayısı, 2000’li yıllarda azalmıştır. Tespit edilebilen iki yabancı dil gramer kitabının birisi İngilizce, diğeri ise Çincedir.
Özbaş, Zulpikar Barat (2004). Canga Eskatidigan Serhuş İngliz Tili Grammatikisi. Ürümçi: Şincañ Xelq Sehiye Neşriyati.
Abdulla, Mömin ve Madi, Tyulemissov (2002). Çince-Türkçe-Uyğurca Seri Kelimeler Sözlüğü / Henzuçe-Türkçe-Uyğurçe Türküm Sözler Luğiti. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Resul, Harut Qadiri (2007). Şerhi İdiyom. Ürümçi: Şincañ Üniversiteti Neşriyati. (Arslan ve ark., 2010, s. 2228)
İmin, Ablet; Cabbar, Enver ve Esker, Hüsancan (2008). Henzuçe-Uyğurçe Çong Luğet (3. Neşri). Ürümçi: Sincañ Xelq Neşriyati.
2000’li yıllarda rağbet gören bir çalışma da üç dili esas alan pratik konuşma kılavuzudur. İngilizce, Çince ve Uygurca olarak hazırlanmış bu kitap 2005 ve 2006’da art arda iki baskı yapabilmiş okul kitapları dışındaki ender kitaplardandır.
Abdusalam, Rabiye; İsmayil, Aygül ve İmin, Bumer İyemgül (2005). İnglizçe-Xanzuçe-Uyğurçe Dialog (Birinci baskı). Ürümçi: Şincañ Xelq Sehiye Neşriyati,
Abdusalam, Rabiye; İsmayil, Aygül ve İmin, Bumer İyemgül (2006). İnglizçe-Xanzuçe-Uyğurçe Dialog (İkinci baskı). Ürümçi: Şincañ Xelq Sehiye Neşriyati,
Yine bu yıllarda Uygurcayı öğrenmek üzere Çinliler için hazırlanmış kitaplar da vardır. Bu kitaplardan ikincisi tamamen pratik Uygurca öğrenmeye yönelik günlük hayatta sık kullanılan üç yüz cümleden oluşmaktadır.
Weiwueryu Jichu Jiaocheng[6] (2006). “Şekil 1” (Uyğur Tili Deslepki Okuşlik[7] ). “Şekil 2” [8] [Kitabın başında bazı bilgiler Uygur alfabesi ve dili ile verilmiştir]
“Şekil 3” [9] (2006). “Şekil 4” (Uyğur Tilidin 300 Cümle[10]). (“Şekil 5” [11] [Kitap Çince yazılmış Çinlilere Uyğurca öğretmek amacıyla hazırlanmış.]
Doğu Türkistan dışında hazırlanmış sözlüklerden ikisi Uygurcadan Japoncaya hazırlanmış, iki sözlük de Japonya’da birer yıl arayla yayımlanmıştır. Birinci sözlükteki madde başları önce latin alfabesi ardından Arap alfabesi ile yazılmış, açıklamalar ise Japoncadır. İkinci sözlük ise Tokyo’da yabancı diller üniversetesi yayınıdır.
“Şekil 6” [12] (2008). Modern Uyghur-Japanese Dictionary. (Baskı yeri ve yayınevi Japonca yazıldığı için okunamamıştır.)
Cun Sugavara (2009). Uyğurçe-Yaponçe Sözlük. Tokyo: Tüzgüçi Tokyo Çetel Tiller Üniversiteti Asya-Afrika Til ve Edebîyet Tetkikat İnstitüti.
Benzer sözlüklerden birisi ise Emir Necipoviç Necip tarafından Uygurcadan Rusçaya hazırlanmış sözlüğün Türkiye Türkçesine çevirisinin ikinci baskısıdır.
Necip, Emir Necipoviç (2008). Yeni Uygur Türkçesi Sözlüğü. 2. Baskı (Rusçadan çeviren İklil Kurban). Türk Dil Kurumu Yayınları.
Bu yıllarda Uygurcadan Çinceye hazırlanan sözlük de vardır.
ŞUAR Milletler Til Yeziq Hizmiti Komiteti (2006). Uyğurçe-Henzuçe Luğet. Beyciñ: Milletler Neşriyati.
2000’li yıllarda Uygurlar arasında Arapçaya olan ilgi de artmış görünmektedir. Bu iki ciltlik sözlük, 2000’li yıllarda bir yabancı dilden Uygurcaya hazırlanmış en dikkat çekici çalışmadır. Çünkü iki ciltlik takımın birinci baskısı 2002 yılında, ikincisi ise 2008’de yapılmıştır.
Muhemmed Salih (2002). Qamus Erebçe-Uyğurçe Çon Lüget. Ürümçi: Şincan Xelq Neşriyati.
Salih, Muhemmed (2002). Erebçe-Uyğurçe Çoñ Luğet (Qamusu Arabi-Uyğuri). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati (Telif El Bihas el Üstaz Muhemmed bin el Allame-Damla Salih el Kaşgari el Artuci)
Salih, Muhemmed (2008). Erebçe-Uyğurçe Çoñ Luğet (Qamusu Arabi-Uyğuri). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati
Salih, Muhemmed (2008).Qamus Erebçe-Uyğurçe Çon Lüget 2. Ürümçi: Şincan Xelq Neşriyati.
Haci, Ablikim Nurmuhammed (tarih belli değil). Erebçe –Uyğurçe Lüget. (Mu’cemü’l Arabiyye ve’l Uyğuriye Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
2010-2020 Yılları Arasında Yapılan Sözlük ve Dil Bilgisi Çalışmaları
1990’lı ve 2000’li yıllar dikkate alındığında 2010 ila 2020 arasında yayımlanan kitapların sayısında ciddi bir düşüş gözlenmektedir. Tespit edebildiğimiz kitapların hepsi de 2010 ila 2015 yılları arasında basılmış kitaplardır. Bunun sebebi, yeni basılan kitapların tespit edilememesi olabileceği gibi Çin’in Doğu Türkistan’ı dışarıya kapatması, Doğu Türkistan Türklüğünü kamplarda eğitime tabi tutması veya Uygur Türkçesiyle kitapların yayımının yasaklanmış olma ihtimali de olabilir. Yayımlanan dille ilgili kitaplar ve sözlükler kısaca şöyledir.
Arslan Abdulla Tehur-Abdurehim Rahman-Yari Ebeydulla tarafından hazırlanan Hazirqi Zaman Uyğur Tili kitabı üç ciltten oluşmuş olup birinci ciltte Uygur dili araştırmalarında emeği geçen Uygur ve yabancı bilim adamları hakkında bilgi verilmiştir.
İkinci cilt üzerinde baskı yılını belirten bir yazı olmamasına rağmen 1 ve 3. ciltlerin 2010 yılında basılmış olması, kitabın takım olarak basıldığı kanaatini uyandırmaktadır. Ayrıca üçüncü cildin sonunda eser hazırlanırken kullanılan Uygurca kaynaklar ve yabancı kaynaklar ayrı ayrı verilmiştir. Yabancı kaynakların Latin alfabesi ile verilmesi ayrıca dikkat çekicidir. Uygurca kaynakların verildiği bölüm, aynı zamanda dil konsundaki çalışmalarla yayımlanmış sözlüklerin pek çoğunun yer almasıyla kayda değerdir.
Arslan, Abdulla Tehur-Abdurehim, Rahman-Yari, Ebeydulla (2010a). Hazirqi Zaman Uyğur Tili 1. Ürümçi: Şincan Xelq Neşriyati (1-702)
Arslan, Abdulla Tehur-Abdurehim, Rahman-Yari, Ebeydulla (2010b). Hazirqi Zaman Uyğur Tili 2. Ürümçi: Şincan Xelq Neşriyati (703-1544)
Arslan, Abdulla Tehur-Abdurehim, Rahman-Yari, Ebeydulla (2010c). Hazirqi Zaman Uyğur Tili 3. Ürümçi: Şincan Xelq Neşriyati (1545-2255)
2010’lu yıllarda tespit edilebilen dille ilgili önemli çalışmalardan birisi de H. Tömür’ün çalışmasıdır.
Hemit Tömür (2011). Hazirqi Zaman Uyğur Tili Grammatikisi (Modern Uyghur Grammar) . Beyciñ: Milletler Neşriyati.
Tam ve yarı zamanlı ortaokullar için hazırlanmış dil bilgisi kitapları Doğu Türkistan’da Çin kontrolünde olsa da okul kitaplarının varlığını göstermesi bakımından önemlidir.
Yasin, Yakupcan (2012). Ottura Mektepler Üçün Umumi Tekrar Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Xelq Sehiye Neşriyati.
Ehmet, Tohti Muhemmed (2015). Uyğur Tili Grammatikisi Eçil Destihan. Şihcan Xelq Yaş Neşriyati/Şincañ Xelq Sehiye Neşniyati (Toluk Ottura Mektepler Üçün Tekrar Yetekçisi)
Şincañ Maarip Neşriyati (2012). Toluksiz ve Toluk Ottura Mektepler Üçün Uyğur Tili. Ürümçi: Şincañ Maarip Neşriyati.
Harut Resul’un deyimler sözlüğü, ortaokul öğrencileri seviyesine uygun hazırlanmış olsa da içerdiği deyim sayısı bakımından başka çalışmalarda da kullanılabilecek önemli bir çalışmadır.
Kadiri, Harut Resul (2012). Ottura Başlanguç Mektepler Üçün Uyğur İdiyomliri Luğiti. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Okul öğrencilerine yönelik olmasına rağmen dikkat çeken bir diğer önemli çalışma da Abdurusul Niyaz tarafından yine ortaokul öğrencileri için Çince bir ansiklopediden çevrilmiş astronomi ve coğrafya sözlüğü, Doğu Türkistan’da sözlükçülüğün gördüğü rağbeti göstermek açısından belirtilmesi gereken bir eserdir.
Lu Çin Vañ Şiñsun Dölet Neşr Fondi (2012).Cuñgu Ottura Mektep Oquğuçiliri Qamusi Astronomiye Coğrapiye (Teenaged Ensyclopedia of Chine) [tercüme Abdurusul Niyaz] Pekin: Milletler Neşriyati.
İki ciltlik bu sözlük takımı, altı cilt olarak yayımlanan sözlüğün sadeleştirilerek basılmış hâlidir. Birinci cildin başında birinci baskısının 1999 yılında yapıldığı belirtilmesine rağmen kitap kapağında bu takımın ikinci baskı olduğunu gösterern herhangi bir ibare veya not yoktur.
Yaqup, Abliz; Geyrani, Genizat; Qadir, İsmail; İmam, Hemdulla Abdurehman; Emet, Abliz; Nur, Perhat-/Abduqadir, Esger; Tahir, Abduzahir ve Rehimcan, Eblikim (2010). Hazirqi Zaman Uyğur Tiliniñ İzahliq Luğiti 1 (Qisqartilmiş). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
Yaqup, Abliz; Geyrani, Genizat; Qadir, İsmail; İmam, Hemdulla Abdurehman, Emet, Abliz; Nur, Perhat-/AbduQadir, Esger; Tahir, Abduzahir ve Rehimcan, (2011) Hazirqi Zaman Uyğur Tiliniñ İzahliq Luğiti 2 (Qisqartilmiş). Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
1980’li yıllarda üzerine makaleler yazılan kişi isimleri, 1987 yılında daha önce yapılan derlemelerin biraraya getirilmesiyle ilk defa yayımlanmış ve gördüğü rağbet üzerine 1992 yılında Uyğur Kişi İsimleri ve Uniñ Yeşmisi adıyla bir sözlük ve 1996 yılında Kişi İsim Kollanmisi kitapları yayımlanmış. 1998 yılında 13 binden fazla kişi isminin özellikleri ve manasını gösteren ve neredeyse bir izahlı lügat özelliği taşıyan eserin de ortaya çıkmasına sebep olmuş. Yazar, bu eserin Uyğur Tiliniñ İzahliq Luğiti’nin 6. cildine ilave olarak konulan “Uyğur Kişi İsimliriniñ Henzuçe Yeziliş Qaidisi Qollanmisi”, “Uyğur İsim Famililiri”, “Uyğur İsim-Famile Qollanmisi” gibi bölümlerden oluşan “İsimler” bahsinin hazırlanmasına da kaynaklık ettiğini belirtir. Bunun ardından uluslararası kamuoyunda da çok ilgi gören Uyğur Kişi İsimliri ve Uniñ Menisi, 2005 yılında Kazakistan’da yayımlanmış (Kahiri, 2010, s. 2). Sözlüğün girişinde yazar, kişi isimleri hakkındaki çalışmaları, yayımlanan sözlükleri, kendisinin bu konudaki çalışmaları yanında kişi isimleri sözlüğünün niçin yazıldığını ve Doğu Türkistan’da Türkler ve Çinliler açısından niçin önem arzettiğini anlatmıştır.
Qahiri, Mutellip Sadik (2010). Uyğur Kişi İsimliri Qamusi. Ürümçi: Şincañ Üniversiteti Neşriyati.
Lügatin girişinde Perhat Muhemmedeli Cilan tarafından yazılan Uygur ağızlarının tasnifi, tasnife esas olan ölçütler, bu konuda çalışanlar, yapılan çalışmalar; ağız araştırmalarının önemi gibi konuların anlatıldığı, konu ile ilgilenenlerin faydalanabileceği kırk üç sayfalık doyurucu bir yazı vardır (Cilan, 2013, s. 1-43).
Cilan, Perhat Muhemmedeli-Ğappar, Emine-Ozğan, Ğeyret Abdurenman (2013). Hezirki Zaman Uyğur Tiliniñ Dialekt ve Şiviliri Luğiti 2. Baskı (ŞUAR İctimaiy Penler Akademiyisi Til Tetkikat Orni) (birinci baskı 2007). Beyciñ: Milletler Neşriyati
Uygurcadan Çinceye hazırlanmış İdikut sözlüğü, Doğu Türkistan’dan çok uzakta, Türkiye’de çevrilerek yayımlanmıştır.
Yunusoğlu, Mağfiret Kemal (2012). Uyğurca-Çince İdikut Sözlüğü. Türk Dil Kurumu Yayınları.
Önce verilen iki sözlüğün yanında bu kitap tamamen bölge ve küçük yerleşim birimlerinin ağız özellikleri, ses bilgisi, şekil bilgisi vs. bakımından ele alıp değerlendiren önemli bir eserdir. Bu kitabın girişinde de konu ile ilgili önceki çalışmalar, çalışmaları yapanlar, elde ettikleri sonuçlar, bu tür çalışmaların önemi uzun uzun değerlendirilmiştir.
Qasım, Muhebbet-Rahman, Taş-Xâliq, Seltenet (2013). Uyğur Tili Diyalekt-Şeviliriniñ Alahidilikliri. Ürümçi: Şincañ Xelq Neşriyati.
1980’li yıllarda dışa açılan Çin yönetimi 2010’lu yıllardan sonra tekrar kapanma işaretleri vermiş ve 2015 yılından sonra tamamen dışa, özellikle Türkiye’ye karşı kapanmıştır. Aslında bu kapanmanın sebebini önceden haber veren önemli bir çalışma, 2009 yılında Hazirqi Zaman Uyğur Tili Kollanmisi kitabının yazarları arasında bulunan Arienne Dwyer’a aittir.
Dwyer Arienne (2005). “The Xinjiang Conflict, Uyghur identity, Language Policy and Political Discourse”, (Sincan Çatışması, Uygur kimliği, Dil Politikası ve siyasi Söylem). Political Studies 15, East-West Center, Washington, p. 73.
2020’lu yılların sonunda Kazakistan’da yaşayan Uygurlar tarafından yazılmış dil bilgisi kitapları vardır. Bunlardan elimize ulaşan ve tespit edebildiğimiz bir tanesi Ruslan Arziyev tarafından yazılmıştır.
Arziyev, Ruslan (2019). Uyğur Tili: Öginiş ve Ögitiş. Almatı: Mir Neşriyat Oyi.
Arziyev’in hazırladığı kitapta Uygur dili tarihi, ses bilgisi, şekil bilgisi, cümle bilgisi, sözlük bilgisi, Uygur ağızları ve Uygur hitabeti hakkında da bİlgiler vardır (Arziyev, 2019, s. 2).
Basılı kitabın pahalılığı, taşınma zorluğu, ekonomik yetersizlik dolayısıyla herkese ulaşamaması, bazı dernek, vakıf veya özel kişilerin e-kitap şeklinde sözlük hazırlayıp satın aldıkları ağ adresi üzerinden ağ sayfalarına koymalarına da sebep olmaktadır. Bazı kişilerin amacı ise daha kalabalık bir hedef kitle elde etmek de olabilir. Bunlardan bazıları, daha önce hazırlanmış ve yayımlanmış bir sözlüğün ağ sayfasına konulması şeklindedir. Mömin Abdulla’nın sözlüğü bu durum için bir örnektir:
M. Abdulla, Türkçe-Uyğurçe Lügat (Türkche-Uyghurche Lughet), haz. M. Tyulemıssov, Almatı 2021, 1522 s. (ağ adresi: https://elkitab.org/ wp-content/uploads/2021/03/Tu%CC%88rkc%CC%A7e-Uygurca-so%CC%88zlu%CC%88k.pdf)
İletişimin gelişmesi, özellikle bilgisayar ve bilgisayar ağ ortamı, bu şartlarda kullanılmak üzere sözlüklerin hazırlanmasını gündeme getirmiştir. İnsanlar kitap satın almak veya kütüphanede çalışmak yerine bilgisayar ağ sayfalarında veya ağ sayfası sitelerinde bu sözlükleri kullanabilmektedir. Tamamen bir bilgisayar programı olan bu çalışmalarda, sözlüğü hazırlayanlar bazen resmî bir kurum olabildiği gibi bazen üniversitelerin ilgili bölümleri, bazen dil öğretim kursları gibi özel dernekler olabilmektedir. Ancak sözlük programı hazırlayanlar bu konunun bir uzmanı olabildiği gibi bir bilgisayar programcısı da olabilmektedir. Bu sözlüklerden bazıları kitap şeklinde olup indirilebilirken bazıları da tamamen anlık kullanıma yönelik olup kelimeyi yazarak karşı dildeki anlam öğrenilebilmektedir. Bu tür sitelerin veya programların çoğu parasız olup sayfaya alınan reklamla kazanç elde edilmekte, sözlük sadece kullanıcı çekme aracı olarak kullanılmaktadır. Çoğunda programı hazırlayanların adı bile belirtilmemiştir. Bu şekilde tespit edilen sanal sözlüklerin ağ adresleri ise şöyledir:
https://tr.glosbe.com/tr/ug
Bu adresteki sözlük Türkçe-Uygurca, Uygurca-Türkçe şeklinde de kullanılabilmektedir.
https://turklehceleri.org/tr/s%C3%B6zl%C3%BCk/uygurca
Bu ağ sayfasındaki hedef ve kaynak diller arasında Uygur Türkçesi de vardır.
http://www.uygurcaturkce.com/
Bu ağ adresi ise Türkiye Türkçesinden Uygur Türkçesine bir sanal sözlüktür.
https://www.seslisozluk.net/uygur-nedir-ne-demek/
Bu adresteki sözlük, Uygurca sesli bir sözlüktür.
https://www.turkcesozluk.net/turkce/Uygurca.htm
https://tureng.com/tr/turkce-ingilizce/uygurca
Bugün ağırlığı Doğu Türkistan’da olmak üzere Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan gibi Türk ülkelerinde de Uygurlar yaşamaktadır. Kazakistan ve dağılan Sovyetler Birliği sınırları içinde yaşayanların İli vadisi ağzını yazı diline esas kabul ettikleri, tartışmalı da olsa Doğu Türkistan’da yaşayanların ise Urumçi Merkez ağzını esas kabul ettikleri gerçeği (Öztopçu, 1993, s. 168) hazırlanan sözlüklerin hangi ağzı esas aldığının sorgulanmasını da beraberinde getirir.
Esas olan ağız ve bunun nasıl belirlendiği bir yana, yazı dillerinin standartlaşması, yazılmasıyla yakından ilgilidir. Çünkü aynı kelimelerin farklı telaffuzları farklı işaret ve alfabelerle yazılmaktadır, bunun doğurduğu kargaşa da yazı dilinin oturmamasında etkili sebeptir diyebiliriz.
Sözlüklerin, sözlükçülük tekniğine hâkim, bu konuda bilgi sahibi kişiler tarafından hazırlanmaması veya İngilizce, Rusça, Çince gibi yabancı dillerin esas alınarak hazırlanması da sözlüklerdeki en önemli kusurdur. Buna Shaw’ın Uygurcadaki “ı” sesini yok saymasını, diğerlerinin de onu taklit etmesini örnek vermek mümkündür.
Yine sözlük hazırlayanların Türk dilini ve dil bilgisini iyi bilmemesi, Türkçeye hâkim olmaması, Türkçe fonetiğinden uzak olması veya bu konularda kasıtlı davranması; sözlükteki olumsuzlukların sebebidir. Sözlüklerdeki bu olumsuzluk, yazı diline de aynen yansımaktadır.
Sözlük hazırlayanların Türkçe ve Uygur Türkçesi yanında bilmesi gereken Arapça, Farsça gibi diller ile Türklerin İslam’ı kabul ettikten sonra oluşturdukları ortak medeniyetin değerlerine vakıf olmamaları da sözlüklerin eksik ve kusurlu olmasında etkilidir.
Her ne kadar bu sözlükler yayımlanmış olsa da yazı dilindeki beklenen standartlaşma bir türlü istenen şekilde olmamıştır. Bunun sebeplerini;
1. Yazı diline esas kabul edilen ağzın yapay olması ve kabul görmemesi,
2. Alfabenin Uygur Türkçesinin tüm seslerini tam ifade etmekten uzak olması,
3. Yazım kılavuzlarının sık sık değişmesi ve oluşan eğilimler dışında kuralların konması,
4. Hazırlanan sözlüklerin bir yazı dili sözlüğü olmaktan uzak olması, sözlüklerin maksatlı hazırlanması,
5. Çin hükûmetinin yazım kılavuzu, sözlük, alfabe, alfabedeki sesler gibi konularda Uygurların diğer Türk toplulukları ile ilişki kurmamasını dikkate alarak düzenlemeler yapması,
6. Bölgenin etnik yapısının Çinliler tarafından yapılan nüfus planlamasına bağlı olarak değiştirilmesi ve bunun Uygurların diline tesiri,
7. Her ne kadar ana dili ile eğitim yapılıyor olsa da çocuklarını tamamen Çince eğitim yapan okullara vermeleri için ailelerin zorlanması,
8. 1955 yılında bölgeye özerklik verilmiş olsa da bunun kanunlarda belirtilen şekilde uygulanmaması, mevcut yönetimin Türk varlığını inkâr ederek onları Çinli kabul etmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
Bu olumsuzlukların yanında üzerinde durulması gereken önemli olumlu gelişmeler de vardır. Bu olumlu gelişme, her şeyden önce 1980 ile 2020 yılları arasında yayımlanan gramer kitapları ile sözlüklerin çokluğudur. Kaldı ki çalışmada verilenler bütün dil bilgisi kitapları ve sözlükler değildir. Bunlar sadece Uygurca ile ilgili çalışmalarda geçen ve PDF formatında ağ sayfalarından tespit edilebilenlerdir. Konu ile ilgili yayımlanmış kitapların bu makalede verilenden kat kat fazla olduğu bilinmelidir. Hazırlanan ve yayımlanan bu kitaplar, Doğu Türkistan Türklüğünün bilinçlenmesinin yansımasıdır. Doğu Türkistan Türklüğü, yaşadıkları bölgenin Türk dünyasının en eski dönemlerden beri kültür merkezlerinin bulunduğu coğrafya olduğunun farkındadır. Bu bilimsel çalışmaların edebî ve kültürel çalışmalarla paralel şekilde geliştiği, önemli ve üzerinde durulması gereken bir konudur.
Sonuç
Bütün Türk dünyası için Uygur Türklüğü ve yaşadıkları coğrafyanın önemi büyüktür. Şüphesiz bunun ilk sebebi, Türk kültür tarihine damga vuran Kâşgarlı Mahmut, Yusuf Has Hacip ve Ali Şir Nevai gibi isimlerin bu coğrafya ve çevresinde yetişmiş olması ve bu kişilerin verdikleri eserlerin kültür tarihimizdeki yeri ve önemidir.
İnsanlık tarihine sayısız eserer vererek katkıda bulunan Uygur Türklüğü, 20. yüzyılın sonunda düştüğü esaret kuyusundan bir türlü çıkamamış ve hâlâ çıkmak için çırpınmaya devam etmektedir.
Uygur Türkçesi, Türk yazı dilinin ikiye ayrıldığı dönemde Oğuz Türklüğünün dışında kalan bütün Türklerin kullandığı yazı diline kaynaklık eden işlenmiş bir yazı dilidir. Bu yazı dili, bir dönemde Karahanlı, bir dönemde Harezm, bir dönemde Çağatay isimleri ile anılsa da tek çizgi hâlinde devam eden Doğu Türkçesidir. Bu yazı dili, Türk dilinin en geniş coğrafyada kullanılan en uzun ömürlü yazı dilidir. Bu yazı dili, Rus yayılmacılığının önündeki en büyük set olarak görüldüğü için Rus Çarlığı ve Çin idaresinin entrikalarıyla ömrünü tamamlamıştır. Fakat Eski Uygur yazı dilinin kaynaklık ettiği Ali Şir Nevaî’nin kalemiyle şekillenen Çağatay yazı dili bugünkü Doğu Türkistan’da yirminci yüzyılın ortalarına kadar kullanılmıştır. Mahallîleşerek de olsa Mao iktidarına kadar yaşayan bu yazı dili, Sovyetler Birliği’nin Rus Çarlığı’ndan devraldığı milliyetler politikasının Çin hükûmeti tarafından uygulanmasıyla tarihe karışmıştır.
Çağatay yazı dilinin yerelleşmesini kendi politikaları için bir basamak olarak gören Rus Çarlığı ile devamı olan Sovyetler Birliği, daha sonra bunların politikasını örnek alan Çin idaresi yerelleşmeyi teşvik ederek sistematik hâle getirmiş ve yeni Türk yazı dillerinin ortaya çıkmasını sağlamışlardır. Doğu Türkistan’da 1800’lü yılların sonunda bölgenin dili ile ilgili yapılmaya başlayan, Rusların başını çektiği Türkoloji çalışmaları, sayı ve içerik olarak artmaya devam etmiştir. Bu çalışmaların başını sözlük ve gramer çalışmaları çekmektedir.
Avrupalı ve Rus bilim adamlarının Doğu Türkistan’daki şehir ağız derleme ve bu derlemelerin dil bilgisi ve sözlük çalışmaları, bugünkü Uygur yazı dilinin doğuşuna zemin hazırlamıştır.
Divanu Lügati’t-Türk’ten sonra Beş Tilli Mançuçe Lügat’e kadar hazırlanmış bir lügat elimize geçmiş olmasa da bu, olmadığı anlamına gelmez. Gramer kitapları için de aynı tespit geçerlidir. 1950’li yıllarda hazırlanan 3.000 kelimelik basit sözlükler, 20. yüzyılın sonunda altı ciltlik izahlı söz varlığı sözlüklerine dönüşmüştür. Bu genel amaçlı söz varlığı sözlüklerinden başka tarihî sözlükler, yer ve kişi isimleri sözlükleri birbiri ardınca yayımlanmıştır. Bu sözlüklere, Uygur yazı dilinden başka dillere ve başka dillerden Uygur yazı diline sözlükleri de ilave etmek gerekir. Bir kısmı başka dillerden çeviri, bir kısmı ise özgün olan mesleki ve teknik terimlerle ilgili sözlükler, Uygur yazı dilini dağınık bir ağızlar topluluğu olmanın bir adım ötesine taşımıştır.
Ağız dil bilgisinin hazırlanmasıyla başlayan dil bilgisi çalışmaları da 20. yüzyılın sonu ve 21. yüzyılın ilk on yılında bir yazı dilinin genel dil bilgisi hâline dönüşmüştür. Elbette bu yazı dilinin küllerinden yeniden doğmasında Doğu Türkistan’da Çince, Rusça, İngilizce gibi yabancı dilleri öğrenmek için hazırlanan yabancı dil öğretimine yönelik çalışmalarla yine yabancılara Uygur yazı dilini öğretmek üzere hazırlanmış dil bilgisi ve sözlük çalışmalarının etkisi inkâr edilemez. Buna verilen edebî eserlerle çevirileri de eklemek gerekir.
1960’lı yıllardan sonra başlayan ve 80’li yıllardan sonra sayı olarak gittikçe artan dille ilgili çalışmalarda bölgenin, Türklerin eski kültür merkezi olmasının da payı olduğu bir gerçektir.
Bu yazı dili, dünyanın en acımasız idaresi altında yaşayan ve yine dünyanın en acımasız uygulamalarına maruz kalan Uygur Türklüğünü bilinçlendirmiş ve birleştirmiştir. Verilen eserler ve yapılan çalışmalar, pek çok bağımsız ülkeye parmak ısırtacak içeriktedir.
Uygur yazı dilinin standartlaşması önündeki engellerden bir tanesi de Çin hükûmetinin alfabe ile ilgili takip ettiği politikalarla buna bağlı olarak yazımla ilgili yaptığı ve sık sık değiştirdiği yazım kurallarıdır.
Çin hükûmeti yazı dili üzerinde ne kadar durursa dursun, ne kadar yönlendirirse yönlendirsin Uygur yazı dili bir gelişme seyri içindedir ve gittikçe de gelişmektedir. Önceki kullanılan alfabeden farklı bir imlası olsa da Uygur Türklüğü, eski alfabeyi kullanma meselesini bir kimlik meselesi olarak görmüştür. Doğu Türkistan Türklüğü, Latin kökenli alfabeden tekrar Arap kökenli bir alfabeye geçişi; kimliğini koruma, geçmişle kucaklaşma olarak kabul etmiş ve bu anlayış, insanlardaki millî bilinci geliştirmiştir. Bu durum, bugün yaşanan talihsiz olayların sebebini de açıklar mahiyettedir.
Sadece dil konusunda yayımlanan bu kadar kitap, diğer alanlarda yayımlanan kitapların çokluğuna işaret ederken yayımlanan kitapların çokluğu da Çin yönetiminin gizlemeye çalıştığı Uygur Türklüğünün nüfusunun, verilen rakamların en az altı veya yedi katı kadar olduğu düşüncesini güçlendirmektedir.
Kaynakça
Aktepe, G. (1998). Sarı Uygur Türkçesinin karşılaştırmalı ses bilgisi (Tez No. 89141) [Yüksek lisans tezi, Ankara Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.
Arslan, A. T., Abdurehim R. ve Yari E. (2010c). Hazirqi zaman uygur tili 3. Şincan Xelq Neşriyati.
Arziyev, R. (2019). Uyğur tili: Öginiş ve ögitiş. Mir Neşriyat Oyi.
URL 1 www.amazon.com/Уйгурско-русский-словарь-Russian-Ш-Кибиров/ dp/5458309308 erişim 27.01.2023 (Book on Demand Ltd. (2019). UygurskoRusskiy Slovar’ (Russian Edition) Paperback – August 6, 2019 by Ş. Kibirov).
Buğra, M. E. (1987). Şarkî Türkistan tarihi. Ofset Reprödiksiyon Matbaacılık.
Gülensoy, T. (2000), Türkçe el kitabı. Akçağ.
İlhan, N. (2007). Geçmişten günümüze sözlükçülük geleneği ve Türk dili sözlükleri. Manas Yayınları.
Jarring, G. (1933). Studien zu einer Osttürkischen Lautlehre. Hakan Ohlssons Buchdruckerei.
Johanson, L. (2002). Türk dili haritası üzerinde keşifler (N. Demir ve E. Yılmaz, Çev.). Grafiker Yayınları.
Qahiri, M. S. (2010). Uyğur kişi isimliri qamusi. Şincañ Üniversiteti Neşriyati.
Koraş, H. (2009). Türkiye’de çağdaş Türk lehçeleri ile ilgili sözlük çalışmaları ve ‘Yeni Uygur Türkçesi sözlüğü’ Üzerine. Turkish Studies, 4(4), 761-789.
Malov, S. E. (1912a). Ostatki Şamansm u Jeltıh Uygurov (Sarı Uygurlarda yaşayan Şamanizm kalıntıları). Jivaya Starina, 21, 61-74
Milletler Neşriyati (1957) Beş tilliq Mançuçe lügat I, II, III. Milletler Neşriyati.
Necip, E. N. (1995). Yeni Uygur Türkçesi sözlüğü (İ. Kurban, Çev.). Türk Dil Kurumu.
Olcay, S. (1961). Yarkent ağzından örnekler. Ankara Üniversitesi Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi Dergisi, 19(1-2), 31-65.
Öztopçu, K. (1993). Uygurcanın yazı dili olarak gelişmesi ve Uygurca sözlükler. Türk Dilleri Araştırmaları, 3, 167-174.
Öztürk, R. (2010). Yeni Uygur Türkçesi grameri. Türk Dil Kurumu.
Özyetgin, A. M. (2002). Yü Chih Wu Ti Ching Wen Chien: Ch’ing sülalesi dönemine ait bir sözlük. Çağdaş Türklük Araştırmaları Sempozyumları, 192-202.
Roos, M. E. (2000), The western Yugur (Yellow Uygur) language: Grammar, text, vocabulary, [Doktora Tezi, Rijks Üniversitesi].
Roy, O. (2005). Yeni Orta Asya ya da ulusların imal edilişi. Metis.
Sertkaya, O. F. (2001). Eski Türkler okur yazar mıydı? Göktürk Devletinin 1450. Kuruluş Yıldönümü Sempozyum Bildirileri, 23-37.
Shaw, R. B. (1880). A Sketch of the Turkish language as spoken in Eastern Turkistan (Kashghar and Yarkant) Part II Vocabulary Turki-English. (Printed by J.W.Thomas). Baptist Mission Press.
Shaw, R. B. (2014). Kaşgar ve Yarkent ağzı sözlüğü. (F. Yıldırım, Çev.). Türk Dil Kurumu.
Solak, F. (2021). Divan’ül Lügati’t Türk için öldürülen bilim adamları. Uygur Akademisi. 16 Aralık 2021’de https://akademiye.org/tr/?p=1884 adresinden edinilmiştir.
Şirin User, H. (2006). Başlangıcından günümüze Türk yazı sistemleri. Akçağ.
Yasheng, T. (2020). Beş dilli sözlük ve sözlükteki uygurlara ait yemek ve mutfak kültürü ile ilgili söz varlığı (Tez No. 639859) [Yüksek lisans tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.
Yeloğlu, A. (2019). Uygur yenileşme süreci, matbuatın gelişmesi ve Yeni Hayat gazetesi. Cappadocia Journal of History and Socual Sciences, 12, 39-54.
Yeloğlu, A. (2020). Yeni Uygur Türkçesinde ı/i meselesi. Cappadocia Journal of History and Socual Sciences, 15, 101-112.
Yıldırım, F. (2019). Yeni Uygurca ve yeni Uygurca sözlükler. Folklor/Edebiyat, 25(99), 539-552.
Gözaydın, N. (2001). Atatürk dönemi ile ilgili Almanya dışişleri arşivindeki belgeler-VII. Türk Dili, 599, 575-586.