Sevinç Eren

Anahtar Kelimeler: Bezeme, mezar taşı, Trabzon, Tavanlı Cami, kadın mezar taşları

Özet

Millî kültürümüzün önemli bir parçasını teşkil eden mezar taşları ve mezarlıklarımız geçmiş ile kurulan bağın nesiller boyu devam eden tanıklarıdır. İnsanın ölümünden sonra onun hatırasını devam ettirmek için dikilen mezar taşları ve mezar yapıları, İslamiyet öncesi Türklerin sahip olduğu, atalar kültünden gelmektedir. İnsanoğlu geçmişten günümüze kendi kültürel birikimi doğrultusunda ölümü her zaman farklı şekillerde yorumlamıştır. Ölen insanlar için mezar yapısı üzerine taş dikmek binlerce yıldır devam eden bir geleneğin ürünüdür. Mezarların topluca bulunduğu açık alanlar şeklinde nitelendirilen mezarlıkların yanı sıra cami veya türbe avlusunda parmaklık ya da duvarlarla çevrili hazirelerde yer alan mezar taşları, ölünün gömüldüğü yerin bilinmesi ve kimliğini göstermek amacıyla dikilmiştir. Mezar taşları yapıldıkları dönemin, çevrenin, inançların, geleneklerin, sanat anlayışının ortak ürünüdür ve tarihî birer belge olarak döneminin sanat anlayışını yansıtır; unvanlar, isimler, meslek grupları, sülale isimleri, ölüm nedenleri gibi çeşitli konular hakkında somut bilgiler vermesi bakımından sosyo-kültürel açıdan da çok yönlü değerlere sahiptir. Osmanlı mezar taşları genel olarak Osmanlı Türkçesiyle yazılmıştır. Ancak erken tarihli mezar taşlarında Arapçanın da kullanıldığı görülmektedir. Çalışmada, sonuç olarak, Trabzon Tavanlı Cami Haziresinde yer alan 19. yüzyıla tarihlenen on dört adet kadın mezar taşı; malzeme, form, teknik, işleniş niteliği, bezeme özellikleri ile kitabe bilgileri bakımından tanıtılmış ve farklı bölgelerdeki Osmanlı mezar taşları karşılaştırılarak bu taşların Türk sanatı içindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır