Erol Sakallı

Anahtar Kelimeler: Ana dili, Türk dünyası şairleri, şiir, ortak duygulanma

Özet

Dil, iletişimin ötesinde pek çok işleve sahiptir. Bu işlevlerin en önemlisi de onun bir topluluğu millet yapmasıdır. Milletler ancak dilleri ile birlikte anılırlar ve dilleri ile var olurlar zira dil milleti oluşturan kültür, gelenek, görenek gibi temel unsurları içinde barındıran ve bunların nesilden nesile aktarılmasını sağlayan en güçlü araçtır. Bir millet, dili var olduğu müddetçe var olacaktır ve aksi bir durumda bu millet tarih sahnesinden silinecektir. Türk milleti de tarihi boyunca diline önem vermiş, onu korumak ve zenginleştirmek için birçok çalışma yapmıştır. Aksi bir durumda, Türk dili kaybolacaktır ve bu da Türk milletinin tarih sahnesinden silinmesi manasına gelecektir. Bunun farkında olan birçok bilim insanı ve edebiyatçı da bu konuda bilinçli davranarak halkta bilinç oluşturmak için eserler ortaya koymuşlardır. Geniş bir alana yayılmış Türk coğrafyasında da pek çok şair "ana dili" temalı şiirler kaleme almış, halklarını öz dillerinin güzelliklerinden, gücünden haberdar etmek istemişlerdir. Nitekim Orta Asya Türklerine karşı Çarlık Rusyası'nda başlayıp Sovyet döneminde de kesintisiz devam eden asimilasyon çalışmaları bu tür eserlerin ne denli önemli olduklarını ortaya koymaktadır. Biz bu çalışmamızda Anadolu'dan Kazakistan'a, Tataristan'dan Kıbrıs'a, Özbekistan'dan Kırım'a, Başkurdistan'a kadar uzanan bu geniş coğrafyada ana dili hakkında şiir yazan şairlerimizi ve şiirlerini ele alarak Türk dünyasının zengin edebî birikimi içinde tüm Türklerin ana diline verdikleri öneme ve ortak duygulanma alanına vurgu yapacağız.