Kamila Barbara Stanek

Anahtar Kelimeler: Tembellik kavramı, Türk ve Leh atasözleri, kültürel farklılık ve benzerlik, atasözlerinin karşılaştırılması, evrensel değerler

Özet

Her dil, onun aracılığıyla iletişim kuran toplumun kültürünü yansıtır. Kuşaktan kuşağa aktarılan en önemli kültür unsurlarınan birisi de atasözleridir. Atasözleri okuma yazma bilinmeyen zamanlarda bir hukuk rolü taşımıştır. Aynı zamanda sonraki nesillere çevreleyen dünya ve sosyal yaşam ilkeleri hakkında bilgi verir. Hangi olayların, davranışların iyi olduğunu ve övgüyü hak ettiğini, hangilerinin ise kınandığını ve cezalandırıldığını gösterirler. Kültürel farklılıklara ve farklı dillerin kullanılmasına rağmen, insan yaşamının öyle yönleri vardır ki tüm topluluklar için ortaktır. Bu yönlerden biri, tembelliğin algılanması ve onun olumsuz şekilde değerlendirilmesidir. Bu analiz Türk ve Leh atasözlerinde korunan tembellik algısıyla ilgilidir. O, hem analiz edilen dillerde hem de kültürlerde kınanır. Buna ek olarak, atasözleri tembellik etmenin ve görevlerinden kurtulmanın olumsuz sonuçlarını gösterir. Türk dilinde yaklaşık 100 atasözünün konusu olan gayretin aksine, tembellik için az bir kısım ayrılmıştır. Aynı şey Leh atasözleri için de geçerlidir. Ancak incelenen ikinci dilde bulunmayan atasözleri de vardır. Sadece Türkçede mutluluğun tembel insanlara gittiği ayrıca işini iyi yapamayan bir kişiyi zorlamaya karşı uyarıldığı vurgulanmaktadır. Lehçede ise iş sırasında ve yemek yerken davranışlara dikkat edilir. Tembel insanlar da hak ettikleri dinlenmeyi takdir edemezler, çünkü asla işten yorulmazlar (sadece kendi tembelliklerinden). Her iki dilde de, hak ettiği dinlenmeye ve servete yol açan çalışkanlığın övgüsü ele alınır ayrıca dilencilik yapan tembeller hor görülür.